BİRAZ GARİP ÖYKÜLER

HEYYY DOSTUM!

      Duyduklarımız karşısında hâlâ şaşkınız. Küçük bir yerde yaşadığımız için de ışık hızıyla yayılan bu haber gündeme oturuyor hemen. İki yakın arkadaş, her gün beraber hayatı paylaşan iki insan, üstelik birbirlerine oldukça yakınken bu nasıl yaşanmıştı?! İlk aklıma gelen, meşhur lafları:" Heyyy dostum! " Her ne kadar ben de diğerleri gibi inanmak istemesem de gerçekler ortada. Şu an biri hastanede yoğun bakımda, diğeri sorguda. Ne diye?! Niçin?! Biri öbürünü her şey normal gibi aracına alıp sözüm ona gezmeye çıkarıyor, sonra tenha bir yerde durup öldüresiye copla dövüyor!..  Yolun kenarında, feci bir halde bırakıyor. Niçin?! Ne değişti?!

        Birine Ali birine Veli diyelim. Karakterleri farklı olsa da iyi günlerinde bir bütünün iki yarısı gibi birbirlerini tamamlıyorlar. Ali, oldukça kendine güveni yüksek, maddi anlamda harika şartlara sahip ama, takıntılı bir kişi. Veli, orta halli bir ailenin biraz garip ama tek oğlu. Değişik olmasının nedeni, kim ne derse hiç karşı çıkmaması, sonuçta yine kendi bildiğini yapması. Tabii bu huyu iş yaşamında oldukça sıkıntı oluşturdu. Hatta bir ara hakkında soruşturma açılıp meslekten uzaklaştırılması için çabalara neden oldu. Sonuç: Hiçbir şey yapılamadı, o yine kendi bildiğini okumaya devam etti. 

        Günlerden bir gün Ali de aynı iş yerinde çalışmaya başlayınca günümüzün tabiriyle kanka oldular. Belki de ikisinin en büyük ortak noktası müzmin bekar olmalarıydı. Yaşları da kemale ermişti ama, henüz bir yuva kuramamışlardı. Boş zamanlarında en büyük zevkleri, Ali'nin lüks arabasıyla belli mekanlara gitmek, günü gün etmek  ya da bir kısmete denk gelmekti.Ali'nin durumu biraz farklıydı Veliden, vazgeçemediği nişanlısından yeni ayrılmış ve hâlâ onu düşünmekten kendini alıkoyamıyor. Diğeri, sözüm ona teselli ediyor da kendisinin de o güne dek dişe dokunur, düzgün bir ilişkisi hiç olmamış. Körler sağırlar birbirini ağırlar frekansında aşırı bir yakınlık içindeler. Aslında mükemmel görünen bu arkadaşlık, bizim farkında olmadığımız bir zamanda yön değiştirmiş. Ee, fazla muhabbetin tez ayrılık getirdiğini biliyorduk da böyle kanlı bıçaklı olacağını düşünemiyorduk.

       Nedenini, çok sonra öğrendik. Veli, kendi bildiğini yapmakta ısrarlı olduğundan Ali'nin uyarılarına kulak asmıyor. Ve yeni kız arkadaşına, başka bayanlarla da görüştüğünü söylüyor, yani kendince doğru olanı yapıyor. Sonuç, ortada. Ve düşünüyorum, dostluk nasıl bir şey?! Yalanı bilip susmak mı yoksa arkaşını korumak adına yanlış karşısında susmamak mı?! Beynimin diğer yanında hâlâ alaycı cümle dönüyor: Heyyy dostum!..