HİÇ YERE!

1.2K 5 1
                                    

         Soğuk bir ocak günü. Orta okuldayım o sıralar ve sömestr tatilindeyiz. O sabah acı bir haberle mahalle sarsılıyor. Bitişik komşumuz Ahmet Bey evinin bahçesinde ölü bulunuyor. Duruma bakılırsa, intihar. Kalın bir tel ile kendini aşmış. Bulunduğu vakit, tel bağlandığı yerden kopmuş, malum şahıs düşmüş ve dizleri üzerinde çökmüş halde bulunuyor. Tel boynunun bir kısmını kesmiş, dili dışarıya sarkmış.

        Önce bir cinayet olabileceğinden şüphelenildi. Cebindeki mektup bulununca iş ortaya çıkıyor. Ahmet Bey, emekli maaşlarının azlığından şikayetçi olduğu bir mektup yazıp ilgili kurumlara göndermiş. Sonrasında da tuhaf paranoyalara kapılıyor. Ya kendini hapse atarlarsa, ya emekli maaşı kesilirse gibi düşüncelerin esiri oluyor ve asıl bunalımı o vakit başlıyor. Korkularının etkisiyle evde kimse yokken kendini asıyor. Hanımı ve kızı büyük oğlanın yanına birkaç gün misafir gittiklerinde yaşanıyor bu acı. Yapılan tahkikat sonucu yazdıklarının doğruluğu ortaya çıkıyor.

         Şimdi düşünüyorum da o kadar önemli gördüğü mektubu büyük ihtimal okunmayacaktı bile. Bir kenara atılıp sonra da çöpü boylayacaktı. İnsanlar, korkularına yenik düştüklerinde esas felaketler yaşanıyor hem de hiç yere...

BİRAZ GARİP ÖYKÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin