🇹🇷7.Bölüm🇹🇷

2.4K 141 24
                                    

Gökhan'dan

Evimde yemek yapmaya uğraşırken telefonum çaldı. Ellerimi yıkayıp havlu ile kuruladım. Telefon ısrarla çalmaya devam ederken koşarak salona doğru gittim.

Arayan eskiden Adana'da tanıştığım silah arkadaşım Levent'ti. Levent ben Adana'dan ayrılınca çalışıp tekrardan sınavlara girerek rütbesini yükseltmişti. Ben ise bu rürbemin bana yeteceğini düşünüp düşmanlara yönelmiştim.

Yaklaşık 1 hafta önce Diyarbakır'a tayini çıkmıştı. Onunla görüşüp bir güzel hasret gidermiştik. Daha önce burada kız kardeşinin yaşadığını söyledi. Doktormuş sanırım. Merak edip de araştırmadım. Nasıl olsa yakında tanırız kardeşini.

Daha fazla bekletmeden telefonu açtım.

"Alo koçum? Naber?" Elimdeki havluyu omuzuma atıp mutfağa gittim geri.

"İyidir Levent senden naber?" Bıçağı yeniden elime alıp soğanlara yöneldim.

"Benden de iyi koçum. Bak ben ne diyeceğim?" Yamuk yumuk olmuş soğanlara üzgünce baktım. Bir türlü beceremedim gitti şu yemek yapma işini! Bu böyle olmayacak.

"Ne diyeceksin Levent?" Soğanları bırakıp ellerimi yıkadım.

"Biliyorsun biz buraya yeni taşındık. Benim bir de burada bir kardeşim var demiştim."

"Evet demiştin."

"Kardeşim apartmanında yaşadığı arbede sonucu onu kendi evime taşınmasına ikna ettim. Onu seninle tanıştırmak istiyorum. Kaynaşın arkadaş olun. Ona göz kulak ol. Bugün de akşam seni yemeğe çağırıyorum. " Eyvallah bana güveniyorsun anlıyorum. Bana güvenmen beni mutlu etti. Ama koca bir tabur asker varken neden ben?

"Ama..."

"Hiç itiraz istemiyorum. Ne kadar kötü yemek yaptığını ikimiz de biliyoruz. Bu akşam bendesin." Yeniden yamuk doğranmış soğanlara baktım. Bir seferlik bir şey olmaz herhalde?

"Tamam Levent geliyorum."

"Tamam o zaman koçum. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."

Mecbur akşam yemeğine gideceğim. Levent'i çok severim ama kardeşini bilmiyorum. Aman neyse ne. Zaten kardeşini çok fazla görmem de muhatap olmam da. Şu sıralar yeni insanlar tanımak istemiyorum.

Acaba şimdi gitsem çok mu erken olur. Yok ya şimdi niye erken olsun. Tam zamanı değil mi? Ya da gitmeyeyim şimdi. Levent ile beraber giderim. Ayıp olur yoksa.

Evden çıkıp arabama geçtim. Güzel bir tatlı olmadan gitmek ayıp olur. Levent gelene kadar ben tatlımı hazır edeyim. Çarşıda dolaşırken bir tatlıcı dükkanına girdim. Bir kutu çikolata ve tatlı aldım.

10 dakikalık kısa bir araba yolculuğundan sonra yeniden lojmana geldim. Evlerimiz şans eseri karşı karşıyaydı. Arabamı evimin önüne bıraktım. Yan koltuğun üzerindeki ev anahtarını alıp indim.

Çalan telefonumu cebimden çıkarıp kim plduğuna bakmadan açtım.

"Efendim?"

"Benim işlerim uzadı. Sen geç bize. Yemeğe yetişirim ben."

"Olur mu öyle şey abi? Evde kadınlar çekinir belki?"

"Yengeni tanıyorsun zaten. Kardeşim de ortamda bir erkek varsa çok durmaz odasına çekilir. Sen dert etme."

"Peki. Hadi görüşürüz." Telefonu kapatıp geri cebime koydum. Anahtarı da öteki cebime atıp karşı eve yöneldim.

Bahçede bir kız vardı. Heralde Levent'in kardeşi heralde. Çiçeklerle konuşup bir yandan da şarkı söylüyordu. Arkası dönüktü. Merakla yaklaştım. Bahçe kapısından içeri girerken beni fark etmedi. Şarkı ve çiçeklere çok fazla daldı sanırım. Gerçi benim de sessizce girmem de var da neyse.

ASKER'İN SEVDA'SI~Bir Aşk UğrundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin