14. Bölüm:

27 8 7
                                    

14. Bölüm:
  "Aşkını itiraf edemeyen, aşık değildir."

Barış'ın söyledikleri karşısında şoka girmiştim. Gözümden yaşlar akarken Barış'ın da ağladığını fark ettim ve ona sarıldım.

Anlattığı şeyler beni etkilemişti ve ben bahsettiği kişinin babam olduğuna inanamıyordum. Benim babam bir kere bile bana ve anneme sesini yükseltmemişti. Nasıl oldu da annemi aldatabildi? Nasıl oldu da o yaştaki çocuklara kötü davranabildi?

"Sonra annemi toprağa gömdüler. O gün ben ve Çiçek, ağlayarak evimize döndük. Çiçek, annemin Ercan yüzünden intihar ettiğini söyleyip duruyordu. Birkaç yıl geçti ve ben on sekiz yaşına girdim. Çiçek de yirmi yaşındaydı. Bir gün eve gelip bana Ercan'ı bulduğunu ondan annemizin intikamını alacağını söyledi. Hiçbirşey söylemedim, itiraz bile etmedim. Çünkü Ercan'dan gerçekten nefret ediyordum, ama ertesi gün Çiçek eve gelip intikamı Ercan'dan değil Ercan'ın kızından alacağını söyleyince ona itiraz ettim. Ercan'ın kızı suçsuzdu. Bunu yapmasına izin veremezdim. Çiçek ona itiraz etmeme kızıp bana bir tokat attı. Ben de ona bir ruh hastası olduğunu söyleyip evi terk ettim. Ankara'ya taşınıp üniversiteyi Ankara'da okumaya karar verdim. Orada Sercan ile tanışıp çok yakın arkadaş olduk. Beraber aynı evde yaşamaya başladık. Birkaç ayımız sorunsuz ve güzel geçmişti. Bir gün Çiçek'in bir sosyal medya hesabında haber sayfası açtığını öğrendim. Bir gün senin ruh hastası olduğun hakkında bir paylaşım yaptı. Şokla haberi okuyup Çiçek'i aradım ve ona yaptığı şeyin yanlış olduğunu söyledim ama o beni takmadı bile. Sonra Ercan'ın Çiçek'i dava ettiğini öğrendim. Birkaç ay sonra da ailen bir kaza yapıp hayatlarını kaybetti. Ben olayın kapandığını düşünürken Çiçek tekrar senin hakkında paylaşınlar yapmaya başlamıştı. Sonrasını zaten biliyorsun. Sen beni buldun ve buraya getirdin."

Barış ağlamaya devam ederken benden ayrıldı. Gözyaşlarımı silip yavaşça ayağa kalktım ve Barış'ın elini tuttum.
"Bu dakikadan itibaren yaşadığın bütün kötü anları unut kıvırcık. Beraber yeni bir sayfaya imza atacağız." dedim gülümsemeye çalışarak. Barış da ayağa kalkıp bana döndü.
"O zaman ilk güzel anımız senin Fırat'a aşkını itiraf etmen olsun Elyesa." dedi gülerek. Hızla elini bırakıp gözlerimi devirdim.
"Asla öyle birşey yapmam Barış. Fırat beni sevmiyor, ona onu sevdiğimi söyleyemem." dedim telaşla. Barış gülerek elini yanağıma koydu.
"Aşkını itiraf edemeyen, aşık değildir Elyesa. Korkma, seni sevmediğini söylerse bundan sonra senin hayatına karışmayacağıma söz veriyorum."
"Olmaz Barış. Şu anda olmaz. Bana biraz zaman ver, daha sonra zaten Fırat'la konuşacağım. Ama şimdi olmaz."
"Peki. Sen nasıl istersen. Ben okula gideceğim. Kayıtlarımız yapılacak. Sen de gelmek ister misin?" dediği sırada aklıma bugün dersim olduğu geldi.
"Hay aksi! Ben tamamen unuttum ya! Bir saat sonra dersim var. Bekle bende geleceğim." dedim telaşla ve odama doğru koşmaya başladım.

Odama girip üzerimi değiştirdim. Küçük sırt çantama defterimi ve kalemimi koyup odadan çıktım. Oturma odasına girip Barış'a döndüm.
"Ben hazırım kıvırcık, hadi çıkalım." dedim heyecanla. Barış gülümseyerek yanıma gelip oturma odasından çıktı. Kot ceketini alıp evden çıktığı sırada ben de onun arkasındaydım. Evden çıkıp arabaya bindik. Bahadır gülümseyerek arabaya binip bana döndü.
"Nereye gidiyoruz efendim?"
"Üniversiteye gideceğiz Bahadır."
"Peki, efendim."

^^^

Biraz sonra okula varmıştık. Okula girdiğimiz sırada bütün öğrencilerin bakışları bize döndü. Kızlar Barış'a hayranlıkla bakarken erkeklerde Barış'a nefret edermiş gibi bakıyorlardı. Gülümseyerek müdür odasına girip müdürümüze döndüm.
"Merhaba efendim, biz iki öğrencinin kayıtları için gelmiştik."
Müdür bana bakıp gülümseyerek önündeki boş koltuğu gösterdi. Barış ve ben koltujlara otururken içeriye Sercan girdi.
"Çok özür dilerim! Geç mi kaldım? Kayıtları yaptınız mı?" dedi telaşla. Müdür gülümseyerek Sercan'a oturmasını söyledi. Sercan karşımdaki koltuğa otururken müdür Barış'a kimlik bilgilerni soruyordu. Sercan'a baktığımda nefes nefese kalmış olduğunu gördüm. Siyah saçları anlına yapışmıştı. Kahverengi gözleri ise yorgunluktan kapanmak üzereydi. Gülümseyerek müdüre döndüğümde Barış'ın kaydını yapıp Sercan'a döndü ve onun kimlik bilgilerini sormaya başladı.

Ruh AşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin