18. Bölüm:

23 5 6
                                    

18. Bölüm:
  "Aşk, seni sevmektir benim için."

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım ve biri üzerimi değiştirmişti. Yavaşça doğrulup odadan çıktım. Mutfağa girip Hayriye'nin yanına geçtim.
"Hayriye, beni içeriye kim getirdi ve üzerimi kim değiştirdi?" dedim merakla. Hayriye yavaşça bana dönüp gülümsedi.
"Sizi içeriye Fırat Bey taşıdı efendim." Hayriye gülümsemeye devam ederken telaşla konuştum.
"Fırat mı?! Peki üzerimi de Fırat mı değiştirdi?"
"Hayır efendim. Barış Bey üşüteceğinizi, üzerinizi değiştimem gerektiğini söyleyince üzerinizi ben değiştirdim."

Rahat bir nefes alıp Hayriye'ye teşekkür ettim ve mutfaktan çıktım. Hızlıca odama girip yatağıma oturdum. Telefonumu elime alıp WhatsApp'a girdim. Fırat'ın profil fotoğrafına tıklayıp o güzel yüzünü incelemeye başladım.
"Aşk, seni sevmektir benim için." dedim gülümseyerek. Tam o sırada odamın kapısı açılınca telaşla telefonumu yastığımın altına sıkıştırdım.
Fırat yavaşça kapıyı açıp kafasını içeriye soktu.
"Elyesa Hanım? Uyandınız mı diye bakmaya gelmiştim de sanırım rahatsız ettim. Platonik aşk mı yaşıyon kız?" dedi gülümseyerek. Ben telaşla onu izlerken o, odaya girdi. Yavaşça yatağımın kenarına oturup bana baktı.
"Demek aşk senin için onu sevmektir, öyle mi? Kimmiş şu aşık olduğun beyefendicik?" dedi gülümseyerek. Ben de gülümseyerek sarıya kaçan kahverengi gözlerine baktım.

"Sensin aptal. Ahaha! Mal bu ya!"
Mert, biraz daha saçmalarsan bayılacağım.

Ben onun güzel gözlerine bakarken o tekrar konuşmaya başladı.
"Ya tamam, biliyorum çok yakışıklıyım. Artık beni izlemeyi bırakıp soruma cevap mı versen?"
Fırat'ın sesiyle hafifçe sıçrayıp konuşmaya başladım.
"Şey... Boşver, tanımıyorsun zaten." dedim sessizce.

"Evet Fırat, sen kendini tanımıyorsun. Ahaha!"

Fırat gülümseyerek tekrar konuşmaya başladı.
"Nereden biliyorsun ki? Belki de senden daha iyi tanıyorumdur. Sen benim tanımıyor oluşumu boşver de söyle bakalım, kimmiş bu aşkın?"
Korkuyla ayağa kalkıp kapıya yöneldim.
"Belki de bilmeni istemiyorumdur Fırat. Bilsen ne değişecek? Hiçbirşey değişmeyecek, o yüzden bu konuyu boşverip aşağıya inelim. Kahve içeriz." dedim kapıyı açarken. Fırat da yanıma gelip benimle beraber yürümeye başladı.
"Peki, onu sevdiğini biliyor mu?" diye sordu merakla.
"Hayır, bilmiyorsun." dediğim sırada ne dediğimi fark edip telaşla Fırat'a döndüm.
"Şey... Yani, bilmiyor demek istemiştim." dedim. Fırat gülümseyerek önüne dönerken ben de hızlıca oturma odasına girdim. Barış'ın oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa oturup Hayriye'ye seslendim.
"Hayriye! Bize kahve yapar mısın?" Hayriye sesimi duyup oturma odasına girdi.
"Kahveleriniz nasıl olsun efendim?" dedi Barış ve Fırat'a bakarak. Fırat gözünü telefonundan ayırmadan cevap verdi.
"Benim kahvem şekerli olursa sevinirim."
Barış da kahvesini sade isteyince Hayriye bana döndü.
"Sizin kahvenizde şekerli, öyle değil mi efendim?"
"Evet."

Hayriye doğduğum günden beri bizim yanımızda çalışıyor. Bu yüzden benimle ilgili herşeyi biliyor.

^^^

Biraz sonra kahvelerimizi içmiştik. Hayriye boş kahve fincanlarımızı toplarken Fırat ayağa kalktı.
"Saat çok geç olmuş, ben artık gideyim. Yarın erkenden uyanıp evi ofis haline getireceğim." dedi Barış'a bakarken.
"Neden? Yani, neden evini ofise çeviriyorsun?" diye sordum merakla. Fırat bana dönüp konuşmaya başladı.
"Psikolog olabileceğimi söylemiştim ya hani, yarın psikolog olabilmem için bir staj göreceğim. Stajdan sonra psikolog olabileceğim. Taksi şoförlüğü yapmak gerçekten zor bir iş."
Gülümseyerek kapıya doğru ilerleyen Fırat'ın arkasından ilerledim. Fırat evden çıkarken ben ve Barış onu izliyorduk.
"İyi geceler abi."
"İyi geceler Barışcığım." Fırat ve Barış vedalaşırken ben de Fırat'a döndüm.
"İyi geceler Fırat." dedim sessizce. Fırat gülümseyerek bana döndü.
"İyi geceler aşık." dedi imalı bir şekilde. Gözlerimi devirip Barış'a döndüğüm sırada o da gülümseyerek beni izliyordu.
Fırat yavaşça kapıdan çıkıp yürümeye başlayınca içeriye doğru bir adım attım.
"Bu arada..." Fırat'ın sesiyle olduğum yerde kaldım ve Fırat'a döndüm.
"Görüşmek üzere ruh hastası." dedi gülerek. Gözlerimi devirip içeriye girdiğim sırada Barış ve Fırat gülme krizine girmişti.

Hızla odama girip yatağıma oturdum. Yastığımın altına elimi uzatıp telefonumu aradım ama telefonum orada yoktu. Korkuyla yastığımı havaya kaldırdım ve altına baktım.
"Telefonumu buraya bırakmıştım ben." dedim sinirle. Yastığımı yerine bırakıp yataktan indim. Odanın içinde kendi etrafımda dönerken komodinin üzerinde duran telefonumu fark ettim.
"Ama, ben buraya koymamıştım ki." dedim şaşkınlıkla. Hızla telefonumu elime alıp ekranını açtım.

Telefonu açınca karşıma Notlar uygulaması çıktı. Ben en son Whatsapp'taydım. Not uygulamasına hiç girmedim ki! Hızlıca notlara kaydedilen nota tıklayıp notu okumaya başladım.

"Şimdi sen, 'Ben not uygulamasına hiç girmedim.' diye söyleneceksin! Evet, sen girmedin ama ben girdim aşık. Demek aşık olduğun kişiyi tanımıyorum, ha? Bir insan nasıl kendini tanımaz Elyesa? :)
Ha bu arada ben Fırat. Bunu söylüyorum çünkü sen şimdi şaşkınlıktan kime aşık olduğunu falan da unutursun sjsksjsks.
Neyse sen şimdi sinirlenmişsindir, ne de olsa telefonunu karıştırıp bana aşık olduğunu öğrendim. :)"

Şaşkınlıkla notu okuduktan sonra sinirle odadan çıktım.
"Barış! Bana şaka mı yapıyorsun? Bu nasıl bir şaka, ha?" diye bağırdım Barış'ın odasına dalarken.
Barış şaşkınlıkla bana bakıp uzandığı yatağından indi.
"Ne şakası Elyesa? Şaka falan yapmıyorum, uyumaya çalışıyorum." dedi sakince. Hızlıca telefonumu ona uzatıp notu okumasını bekledim.

Barış notu okuyup büyük bir kahkaha atınca bunu onun yapmadığını anlamış oldum.
"Ahaha! Elyesa, Fırat onu sevdiğini öğrendi öyle mi? Ahaha! O yüzden mi sana aşık dedi? Off, gülmekten karnım ağırıdı ya!"
Barış kendi kendine konuşurken odasından çıkıp kendi odama girdim ve kapıyı kapattım. Yatağıma oturup Fırat'a mesaj yazmaya başladım.

*Kime: Fırat / Sanırım yanlış anladın Fırat. Sana aşık değilim, sen benim odama aniden girince bende telaşla senin profiline dokunup ekranı kapatmışım. Telefonu da yastığın altına sıkıştırıp seninle konuşunca telefon öyle kaldı. Yani, ben sana aşık değilim.*

"Çevrimiçi... Yazıyor..."

"Hıhı, eminim öyledir."

Ruh AşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin