Ruh Aşığı

8. Bölüm:

8. Bölüm:
  Çiçek Acar

Bir buçuk saatlik yolculuktan sonra araba sonunda durmuştu. Hızla arabadan inip karakola girdim. Fırat ve Kuzey de arkamdan gelip karakola girdiler. Hızla Cihat'ı sürükleyen polisleri takip ediyordum. Kuzey hızla kolumu tutup beni kendine çevirdi.
"Elyesa, sakin ol. Sen daha fazla ilerleyemezsin. Burada Fırat ile birlikte beni bekleyin, tamam mı?"

Sinirle Fırat'ın yanına gidip Kuzey'e döndüm.
"Ne öğrenirsen bana da söyleyeceksin Kuzey! Tamam mı?"
"Tamam Elyesa. Burada bekleyin beni."

Kuzey yanımızdan uzaklaşınca bir köşeye oturup beklemeye başladık.

(1 saat sonra)

"Kuzey neden hala gelmedi, Fırat?"
Merak ve sinir dolu bir tavırla sorduğum soruya karşılık Fırat sakin bir tavırla konuşmaya başladı.
"Bilmiyorum Elyesa."

Kısa ve öz!

Sinirle etrafıma baktığım sırada Kuzey'in bize doğru geldiğini gördüm.
"Geldi!"
Fırat parmağımla Kuzey'i gösterdiğim yöne bakıp heyecanla ayağa kalktı. Ben de ayağa kalkıp Kuzey'e doğru ilerledim.
"Ne oldu Kuzey? Ne öğrendin? Çiçek kimmiş? Benden ne istiyormuş?"
"Yavaş gel Elyesa. Anlatacağım. Benimle gelin."
Dışarı çıkıp bir banka oturduğumuz sırada Kuzey konuşmaya başlamıştı.
"Babanın adı neydi Elyesa?"
"Ercan. Neden sordun?"
Kuzey hüzünle yüzüme bakıp konuşmaya başladı.
"B-baban anneni aldatıyor muydu Elyesa?"
"Ne?! Hayır tabii ki! Nereden çıkardın bunu?"
"Senin annenin adı da Gül değil mi?"
"Evet, Kuzey! Bunların Çiçek denen kadınla ne ilgisi var?"
"Sakin olur musun Elyesa! Bağırma!"
Fırat'ın uyarısıyla susup Kuzey'i dinlemeye başladım.

"Baban anneni bir kadınla aldatıyormuş Elyesa. Kadın babandan bir çocuk yapmış. Çiçek Acar senin üvey kardeşinmiş."
"A-ama soyadımız neden aynı?"
"Kızın annesi ölmeden önce soyisimlerini değiştirmiş. Kadın şu seninle ilgili haberler yapan gazete sitesinin sahibiymiş."
"Ne?! Sen ciddi misin?" diye bağırdı Fırat. Şok içinde Kuzey'e bakıyordum.

Babam, benim babam, annemi aldatıyormuş. Benim üvey kardeşim varmış, üvey kardeşim düşmanım mı benim?

"Elyesa?"
Kuzey'in sesiyle düşüncelerimden uzaklaştım. "Ne? Çiçek benden ne istiyor Kuzey? Neden bana iftira atıyor?"
"Bilmiyoruz Elyesa. Çiçek'i bulup soruşturma açacağız. Sen merak etme tamam mı? Şimdi eve gidin, biz de işimizi yapalım. Üzülmeni istemiyorum, kendini kötü hissedersen beni ara."

Kuzey bana numarasını verirken ben de duygusuzca etrafa bakıyordum. Kuzey telefonumu bana uzatınca hızla bahçeden çıkıp arabaya bindim. Fırat da gelip yanıma oturdu.
"Nereye gidiyoruz efendim?"
Bahadır soruyu bana sorarken ben Fırat'ın cevap vermesini bekliyordum.
"Nereye gidiyoruz Fırat?" dedim sessizce. Fırat bana gülümseyip Bahadır'a döndü.
"Elyesa'yı evine bırakalım Bahadır. Ben de oradan evime giderim."
Bahadır arabayı çalıştırınca Fırat bana dönüp konuşmaya devam etti.
"Sen eve gidip uyuyacaksın. Bu konuları düşünmeden dinleneceksin Elyesa. Ben de evime gidip biraz araştırma yapacağım. Çiçek sana neden bunları yapmış, öğreneceğiz. Tamam mı?"
Kafamı 'tamam' anlamında sallayıp camı açtım.

Dışarıyı izlerken uykuya dalmıştım. Gözlerimi açtığımda yatağımda yatıyordum. Hızla ayağa kalkıp Hayriye'yi çağırdım. Hayriye, yavaşça odama girip bana baktı.
"Hayriye, beni eve kim taşıdı?"
"Fırat Bey taşıdı efendim."
Hayriye soruma cevap verip yavaşça odadan çıktı. Gülümseyerek yatağıma oturdum. Saatime bakıp saatin 23.58 olduğunu gördüm. Yaklaşık üç saat uyumuştum. Telefonumu elime aldığımda bir saat önce yeni bir bildirim aldığımı gördüm. Hızla bildirimi açıp okumaya başladım.

*Arka Gazeteciliği yeni bir paylaşım yaptı.*

Bildirime tıklayıp paylaşımı açtım ve okumaya devam ettim.

"Herkese selamlar Türkiye! Bir önceki postta kanıtlarımızı paylaşacağımızı söylemiştik. Kanıtlarımız hazır, fakat önce şunu bilmenizi isteriz. Bir gün önce Elyesa Acar iletişim telefonumuzu arayıp çalışanımızı tehdit etmiş. Bundan bugün haberim oldu ve sizi de bilgilendirmek istedim. Yaptığımız ilk paylaşım yok olmazsa bizi yok edecekmiş. Korktuk mu? Hayır."

Paylaşımın devamını okumadan sinirle ayağa kalktım. Arka Gazetecilik diye kaydettiğim numarayı arayıp cevap verilmesini bekledim.
"Buyurun, Ark-" diyen kadının sözünü kesip konuşmaya başladım.
"Başlarım şimdi gazetenize! Çiçek Acar'la görüşmek istiyorum. Çiçek'i bağlayın bana!"
"Çiçek Hanım müsait değil efendim."
"Tabi tabi! Kesin müsait değildir! Hep böyle derler zaten! Ben Elyesa Acar! Çiçek Acar'ın kardeşiyim! Hemen onu bağlamazsanız bütün foyanızı ortaya dökerim! Ne haltlar yediğinizi biliyorum!"

Külliyen yalan! Birşey bildiğim yok, blörf yapıyorum.

"Efendim, Çiçek Hanım şu anda şirkette değil. İsterseniz size kişisel numarasını verebilirim."
"Ver!"
"Peki, efendim. Size mesaj olarak bildireceğim."
Telefonu kadının suratına kapatıp atacağı mesajı beklemeye başladım.

*Yeni bir bildiriminiz var.*

Hızla mesajı açıp numarayı kaydettim. Arama tuşuna basıp cevap verilmesini bekledim ama cevap yoktu. Telefonu sinirle kapatıp yatağa fırlattım. Sakinleşmek istediğim için pencereyi açıp derin bir nefes aldım. Gökyüzündeki Dolunay'ı izlediğim sırada telefonum çalmaya başladı. Arayanın Çiçek olduğunu düşünüp hızla telefonumu aldım ve ekrana baktım.

*Kuzey kişisi arıyor...*

Bu saatte aradığına göre önemli birşey vardır diye düşünüp telefonu açtım.
"Alo, Kuzey?"
"Elyesa, uyumuyordun değil mi?"
"Hayır, uyumuyordum. Birşey mi oldu, neden aradın?"
"Çiçek Acar'ı aldık. Şu anda sorguda, yalan haber yapmakla suçlanıyor. Sana da haber vereyim dedim."

Demek o yüzden telefonuma cevap vermedi.

"Tamam, ben de geliyorum şimdi."
"Hayır, hayır! Gelmen birşeyi değiştirmeyecek. Sen uyu, yarın karakola gelirsin. Ben öğrendiğim şeyleri anında sana mesaj olarak atacağım, tamam mı?"
"Tamam, ama herşeyi yazacaksın bana!"
"Tamam, yazacağım. İyi geceler."

Telefonu kapatıp heyecanla yatağıma uzandım. Benimle neden uğraştığını öğrenecektim ve benimle uğraşmanın bedelini ödetecektim Çiçek'e. Heyecanla gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

^^^

Gözlerimi açıp saate baktım. Saatin 08.20 olduğunu görüp hızla ayağa kalktım. Telefonumu elime alıp mesaj var mı diye baktım.

*Kuzey kişisinden iki bildirim.*

Hızla mesajları açıp okumaya başladım.

*Kimden: Kuzey / Elyesa, öğrendiğimize göre Çiçek senden intikam almak istiyormuş. Babanız onun annesini iki çocuğuyla bir başına bırakıp senin annenle evlenmiş. Çiçek de buna sinirlenmiş ve bir gün senden intikam alacağına yemin etmiş.*

İlk mesajı okurken gözlerim dolmuştu. Tek bir cümle ilgimi çekmişti. "Babanız onun annesini iki çocuğuyla bir başına bırakıp senin annenle evlenmiş." diyordu mesajda. Benim bir kardeşim daha mı vardı?
Heyecanla ikinci mesajı açıp okumaya devam ettim.

*Kimden: Kuzey / Diğer kardeşinin kim olduğu ya da nerede olduğu hakkında birşey öğrenemedik. Çiçek, bu konuyla ilgili şeyleri anlatmayacağını söylüyor. Eğer biraz daha zorlarsak konuşacak gibi duruyor. Kardeşini bulup, onu sana getireceğime söz veriyorum Elyesa. Sen merak etme, herşey düzelecek.*