Evrence: Sevgilini al üstümden.
Ağlama.duvarı: Ne?
Yine ne saçmalıyorsun acaba?
Evrence: İnstadaki atışmamızdan sonra Bulut bana yazdı.
Ağlama.duvarı: Öyle mi?
Ne yazdı?
Evrence: Yok onunla uğraşma, yok ona piç deme, yok buna izin vermem, yok bilmem ne.
Sanki ben ondan izin alacaktım.
Ağlama.duvarı: Kusura bakma.
Ben Bulut'la konuşurum.
Evrence: Bakıyorum da yine eskiye dönmüşsün.
Dün fazla atarlıydın.
Posta da yazık oldu.
Ağlama.duvarı: Umrunda mı?
Evrence: Değil.
Sadece merak ediyorum.
Ağlama.duvarı: Evren hazretleri neyi merak ediyormuş?
Evrence: Bulut'u nasıl bu kadar değiştirdiğini.
Ağlama.duvarı: Asıl olay da bu ya,
Bulut değişmedi. O hep böyleydi.
Sadece sen bunu fark edemeyecek kadar kördün.
Bulut'u sana güvenmediği, tanımadığı için suçluyorsun ama asıl onu tanımayan sensin Evren.
Evrence: Sen çok mu tanıyorsun piç kurusu?
Ağlama.duvarı: Evet.
Onu da seni de tanıyorum.
Mesela içten içe söylediklerimin doğru olduğunu bildiğin ve canımı yakmak istediğin için küfüre başvurdun az önce.
Evrence: Piç kelimesiyle ne alıp veremediğin var bilmiyorum ama artık senin zaafın olduğunu biliyorum.
Benden çekeceğin var duvar bozuntusu.
Ağlama.duvarı: Zaafa saldırmak...
Tam da senlik bir hareket.
Evrence: Neden seni bu kadar seviyorlar anlamıyorum. Evlat olsan sevilmezsin.
Ağlama.duvarı: Doğru. :)
#
-h.i.p
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağlama Duvarı
Cerita Pendek🚫Dikkat: Bu hikaye kanser olmanızı sağlayacak düzeyde mesajlaşmalar içermektedir. 🚫 Evrence: Kimsin lan sen? Ağlama.duvarı: Okuma yazman vardır diye umuyorum. Evrence: Boş yapma. Arkamdan atıp tutuyormuşsunuz. Ağlama.duvarı: Yaş iftira. Evren...
