"Yedi yaşına geldiğinde okula gitmek için can atar. Bir yıl sonra ise gitmemek için."
Yazın sonuna yaklaşmıştık. Okulların açılmasına bir haftadan daha az bir zaman kalmıştı. Ben her gün Filiz'in yanına, benim için bir okula dönüşmüş mutluluk yuvama geliyordum. Filiz ile zaman geçirmek, onun bana bir şeyler öğretmesi, benim için dayanılmaz bir hazdı. Her geçen gün bana bir şeyler katıyor adeta yeni bir Çınar inşa ediyordu. Ben de bu durumdan, kendimdeki bu olumlu değişmeden son derece memnundum. Annem de zaman zamanla bendeki bu değişimlerden söz ediyor ama daha çok amcamın işkencelerinden kurtulmasından bahsediyordu. Amcam eskisi kadar eve uğramıyor, annemi hiç dövmüyordu. Gözlerindeki nefreti görüyordum. Hiçbir şey yapamıyor olması bana büyük bir haz veriyordu. Annem de zamanla toparlanmaya, değişmeye başlamıştı. Önceleri vücudundaki morluklar, yaralar iyileşmeye başladı. Sonra ruhundaki yaraları sarmaya başladı. Onu yeniden kitap okurken, komşulara gidip gelirken ve en önemlisi de yeniden mutluyken görmek beni de mutlu ediyordu.
Bir gün mutluluk okulumuz da Filiz ile bahçede oturmuş sohbet ediyorduk. Filiz bana okulu sordu. İkimiz aynı okula gidecektik. Okulu sevmediğim için hep olumsuz yorumlar yaptım. Derslerde çok sıkıldığımdan, arkadaşlarımı sevmediğimden bahsettim. Filiz şaşırdı. Okulun bizleri hayata hazırlayan son derece faydalı bir yer olduğunu düşünüyordu. Hem ileride bir meslek sahibi olmak istiyorsak mutlaka okulda başarılı olmalıymışız. Kendisine aynı fikirde olmadığımı söyledim.
O zaman bana ileride ne meslek yapacağımı sordu. Mesleğin hiçbir öneminin olmadığını sadece ileride çok zengin olmak istediğimi söyledim. Eğer ileride gerçekten başarılı olup, zengin olmak istiyorsam sevdiğim, ilgi duyduğum işi yapmamı söyledi. Kendisinin resim yapmayı çok sevdiğini ve bu yüzden ileride ressam olmak istediğini söyledi ama bunu kesinlikle para için yapmak istemediğini de ekledi. Çünkü ona göre bir insan bir işi gerçekten severek yaptığında başarı kaçınılmaz oluyordu. Ben ise onunla aynı fikirde değildim, ben bir şekilde zengin olmalıydım. Hangi işle zengin olduğumun, o işi sevip sevmediğime hiç önem vermiyordum.
Filiz iddiasını ispatlamak için birkaç örnek verdiyse de boş yere çırpındığını çok geçmeden fark etti. Bu çabasından vazgeçti. Okulla ilgili başka sorular sordu. Sorularına verdiğim cevaplar onu tatmin etmiyordu. İkimizin okula olan bakış açısının farklılığı, onun sorularına istediği cevapları vermemi engelliyordu. Bir süre sonra sorulardan vazgeçti ve yarım bıraktığı kitabını okumaya devam etti.
Okul açıldığında, Filiz ile aynı sınıfta olduğumu öğrenince okul bile güzelleşmeye başladı. Annem her sabah beni uyandırıp okula yollamak için büyük bir çaba sarf etmek zorunda kalırdı. Beni uyandırır ben ise battaniyeyi kafama çeker biraz daha uyumak istediğimi söylerdim. Annem o zaman üstümden yorganı çekerdi, ben hala yataktan kalkmamakta ısrar ederdim. O meşhur cümlesini hala kulağımda çınlar "Okul olmadığında sabahın köründe kalkıp dışarı çıkmayı biliyorsun. Okul olduğu zaman da ölüm uykusuna yatıyorsun sanki, kaldırabilene aşk olsun." Diye sinirlenirdi. Ama ben bu sinirlenmenin gerçek olmadığını çok iyi bilirdim. Çünkü annem bir melekti. Sakin, neşeli bir insandı. Tabi ki amcamın olmadığı zamanlarda.
Annem bir sabah uyandığında beni erkenden uyanmış görünce çok şaşırdı. Bu yaşıma kadar yapmadığım bu davranış karşısında ne yapacağını bilemedi. Önce bana hasta olup olmadığımı sordu. Gayet iyi olduğumu söyleyince neden erken kalktığımı sordu. Ona okula gitmek için dediğimde başta inanmadı. Sonra ortada başka bir sebep olmadığını gördüğünde bundan sonra her sabah böyle olmamı istediğini söyledi ve kocaman bir öpücükle davranışımı ödüllendirdi. Ertesi sabah aynı manzarayı görünce ilk gün ki kadar olmasa da şaşırdı. Ona neden şaşırdığını bunu kendisinin istediğini söylediğimde "Madem kalkabiliyordun o zaman ne diye bana eziyet ettin bunca sene." Diye sitem etti. Haklıydı ama bilmediği bir şey vardı. O zamanlarda okulda Filiz yoktu. Okula gitmek için hiçbir sebebim yoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/226948046-288-k966027.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÇINARIN FİLİZİ-TAMAMLANDI
Fiksi RemajaBen yeryüzündeki lanetin vücut bulmuş haliyim. Kimi sevdiysem, kime dokunduysam hepsini lanetledim. Sıra da sen varsın. Lanetimi, sevgime katıp sana sunuyorum. Küçük yüreğinde taşıyabilir misin? Yoksa sen de kaçacak mısın?" diye sordum. Gözlerindeki...