ayrı adrese çıkan aynı tarif • büyümek ama büyüyememek

3.1K 263 99
                                    


Liseye giriş sınavım başarıyla sonuçlanmıştı. Şehir merkezinde olan güzel bir liseyi kazanmıştım. Babam yurtta kalmama izin vermişti yol uzak olduğu için. Heyecanlı olduğum kadar ürkektim.

Bu akşam bize Ramazan amcalar gelecekti. Zeliha teyze, Selma'yı erkenden yardıma gönderdi. Yaprak sardık, börek açtık. Daha doğrusu bunları yaparken anneme yardım ettik. Sofra kurduk. Çay demledik. Ramazan amca, Zeliha teyze ve Sefa da geldiler. İçeride hep birlikte oturuyorduk. Bir ara çaya bakmaya gittim. Sefa'nın peşimden mutfağa girmesiyle "Bir şey mi istemiştin?" deyip ona baktım. Başını salladı. Kapının önünden mutfağın içine doğru bir iki adım atıp durdu.

"Aynı okulda olalım istemiştim ama olmadı. Bir yandan üzüldüm ama bir yandan sevindim çünkü benim okulum daha kötü, sen iyi bir yeri kazandın. Tebrik ederim."

"Te-teşekkür ederim." deyip başka ne diyeceğimi bilemeyerek ona baktım. Birlikte büyümüştük belki ama bu hep birlikte olacağımız anlamına gelmiyordu. Her seferinde aynı okulda da olamazdık. Hep beni himaye edemezdi.

"Yatılı kalacakmışsın?" diye sorduğu  sırada mutfağa Selma da girdi. Abisinin yanından geçip masanın yanındaki boş bir sandalyeye oturdu ve bizi dinlemeye başladı.

"Evet. Hafta sonları geleceğim eve."

"Emin misin peki? Sen annenlerden ayrı kalmaya alışık değilsin ya ondan diyorum. Yatılı zor olmaz mı?"

"Alışırım herhalde. Zorlanırsam bırakırım. Başka yol düşünürüz."

Tekrar başını salladı. "Hayırlısı olsun."

"Inşallah."

Biz susunca Selma "Balkonda oturalım mı biz? Onların sohbeti beni sarmadı." deyip bana baktı. Olur deyip balkona ilerledim. Üçümüz bir balkona çıktık.

"Bizi unutmazsın dimi gidince?"

Selma'nın sorusuna göz devirdim. Sefa da cevabı merak ettiğini belli ederek bana çevirmişti bakışlarını. "Sizi unutmam tabiki. Neden unutayım?!  Benim en yakınlarım sizsiniz. Hem Gülizar abla şehir dışında üniversite okumuyor mu? O bizi unuttu mu, hayır!"

Gülümsedi ikisi de.

"Gülizar ablan bizim öz kardeşimiz. Sıkıyorsa unutsun."

Sefa'ya kötü bir bakış attım. "Biz de kardeş gibi birlikte büyümedik mi? Aynı yakınlıktayız."

"Büyüdük ama büyüyemedik." dediğinde ne demek istediğini anlamadım. Benim surat ifademden anlamadığımı anlayarak "Biliyorum unutmazsın." deyip gülümsedi.

Gülümsedim. "Hem zaten seni unutmam imkânsız. Her aynaya baktığımda ömür boyu seni hatırlayacağım Sefa bey."

Gülse de suratını buruşturdu. "Bunu asla unutmayacaksın dimi?"

"Nasıl unutayım, izi bile kaldı."

"Vallahi hatırladıkça kendimi pataklayasım geliyor. Babamın dayağını haketmiştim. İlk defa beni dövmüştü."

Selma araya girdi. "Küçükken senin dudağını yarmıştı, ondan mı bahsediyorsunuz?"

Başımı sallayıp evet dedim.

"İlk defa Ramazan amcayı öyle görmüştüm." diye devam ettim Sefa'ya bakıp.

Başını salladı. "Babamı bile çileden çıkarabilen çok yetenekli bir insanmışım."

Hepimiz gülmüştük. Selma "Babam Hülya ablamı bizden ayırmıyor, kızı gibi seviyor. Onu üzersen tabi dayağı yersin." deyip abisine meydan okurcasına baktı. "Yani bizi de gıcık etme abi eğer bu yaşta dayak yemek istemiyorsan."

BekleyişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin