Yanaklarımda bir şey hissedince aniden içim ürpermişti, gözlerimi araladım. Suratımda böcek geziyor olma düşüncesi kalbimi çarptırırken bundan kilometrelerce ötede bir gerçekle yüz yüze kalmıştım. Ne zamandır uyuduğumun ve saatin kaç olduğunun bilgisine sahip olmasam da karanlıktan belliydi ki geceydi. Ve yanağımdaki hissin sebebi, yanıma uzanıp parmaklarını suratımda gezindiren Sefa'ydı. Karanlığa alışıp çok net olmasa da yeterince iyi gören gözlerim onun gözlerine takıldı. Uyandığımı fark etse de parmakları suratımda yavaşça misafir olmayı sürdürüyordu."Bu defa gerçek bir gönül alma ve küs eşimi barıştırma savaşına gireceğim sanırım." diye sessizce konuştu. Kelimeleri sakin, durgundu ve yorgundu. Suratımdaki elini yakalayıp sıkıca tuttum ve eline sarıldım.
"Küs değilim ki sana." dediğimde sesim beklediğimden güçlü çıkmıştı.
"Sahi mi?"
Yavaşça başımı hareket ettirip evet dedim ona.
"Özür dilerim Hülya.""Ben de özür dilerim Sefa."
"Küs değiliz yani?"
"Cık."
"O zaman sana sıkıca sarılıp uyuyabilirim değil mi?"
Cevap olarak ona doğru yanaştım ve başımı göğsüne gömüp sarıldım. O da bana sarıldı. Kiraz kokusu burnuma doldu. Huzurlu hissettim. Saçlarımın üzerinde bir öpücük misafir oldu.
"Çok güzel olmuşsun. Yarın yine giyer misin elbiseni? Bu kez hiçbir şeyi mahfetmeyeceğim."
"Giyerim."
Uzun süren sessizlikten sonra uyuduğunu düşünsem de tekrar sesini işittim Sefa'nın.
"Gerçek mi tüm bunlar Hülya? Şuan kollarımda mısın? İnanmakta zorluk çekiyorum bazen.""Gerçek."
"Haklısın. Yoksa bu kadar güzel hissedemezdim. Hem gerçek bir hikâyeyi yaşadığımızın bir kanıtı da ne biliyor musun? Sahte hikayelerde karakterleri aşk oyunları yakınlaştırıyor, bizse küslük oyunuyla yakınlaştık. Öyle zıt ki, değil mi?"
"Bu da bizim eşsizliğimiz olsun." derken sesim gülmekliydi.
"Normalde bunu benim söylemem, senin de egoma laf etmen gerekirdi."
"Biz normal değiliz, gerçeğiz."
Başını hafifçe oynatıp onayladığını hissettim kıpırdanışından.
"Elhamdülillah. En sahisinden."☼
☼
☼
☼
☼
Maşukta bir nur belirdi, âşık maşuka gölge olarak zuhur etti. Dalga denizden bir parçadır, aynısı olmasa da ondan ayrı değildir. Âşık da maşuktan asla ayrı değildir, hep onunladır, ondan bir damladır, onun aşk aynasındaki bir yansımasıdır. Âşık ile Maşuk arasındaki bağ ve bu irtibat halkasının adı olan AŞK var olduğu sürece ne Maşuk unutulandır, ne Âşık unutan... Ama ortada çok ince ve latif bir durum da var; Âşık ve Maşuk burada aynı zamanda hem âşıktırlar hem maşuk; Maşuk maşuk iken âşıktır, Âşık da âşıkken maşuktur. "Gizli bir hazineydim, bilinmeyi sevdim de halkı yarattım." (Hadis-i Kudsî)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bekleyiş
General FictionKendimi güzel diye adlandıramazdım belki. Ne boyum uzundu, ne nefes kesen güzelliğim vardı; ne gözlerim renkliydi ne de ince belim, güzel bir fiziğim, kadife gibi sesim, bembeyaz tenim. Hikayelerden fırlamış bir kız değildim anlayacağınız. Zaten ben...