(Multide çok tatlı bir çift var.Bizimkilere benzettim ben❤️)
Bölüme başlamadan yıldızımızı renklendirelim❣️
Keyifli okumalar🖤
Tuna ile ders çalıştıktan sonra o okuluna gitti.Bense benim iki deli ile uğraşmaya.Önce Doğunun sınıfına gittim.Uyuyordu.Kafasına bir şaplak geçirip uyandırdım.
Kafasını kaldırdı.
"Uykumun düşmanı mısın Aden?"
Kafamı hevesle salladım.
Saçlarını karıştırdım.
"Ders çalış Doğu Kaya."
Oflayarak çantasından çalışma kitaplarını çıkardı.
Ben de sınıfıma gitmek için kapıya doğru yürüdüm.Sonra da ona bakıp seslendim.
"Unutma Doğu Kaya.Şimdiki çabaların senin duracağın yeri belirler.Duracağın yer ise manzaranı❤️"sözü söyleyen çok sevdiğim bir ünlüydü.Aklıma gelince bile gülümsetirdi vicdansız.
Sonra da sınıftan çıkıp Gülün yanına gittim.Bizim sınıf çok sessiz sakindi diğer sınıflara göre.Bu da benim gibi biri için hiç hoş değildi.Ben gürültücü bir insandım.Bu yüzden göze çok batıyordum.
Gül fizik çalışıyordu.Yanına oturdum ben de çalışmaya başladım.Okulda pek derslere girilmiyordu.Önemli dersler ilk dersler olup sonraki dersler boş oluyordu. İki ders daha ders çalıştıktan sonra Güle döndüm.
"Gül.Ben bir karar verdim .Ama kararımı değiştir diye söylemiyorum bunu tamam mı?"
Kafasını salladı.Ben de konuşmaya devam ettim.
"Ben çalışmak istiyorum.Size yük olmadığımı biliyorum ama elimden geldiğince yardım etmek istiyorum size."
Kafasını yavaş yavaş salladı.
"Böyle düşünüyorsan bir şey diyemem.Ama yorgun olduğun bir an göreyim.Hemen işi bırakacaksın tamam mı?"
Sevinçle boynuna sarıldım.Kollarım boynunda dolalıyken
"Beni hep böyle destekle."
*
Öğle arası iş ilanlarına bakıyordum Gül ile.Yarı zamanlı bir iş bulacaktım haliyle.Telefondan işlere bakarken mesaj geldi.
"Yemek yedin mi?"
Mesaj Yeşil Göz'dendi.Hemen mesaj yazdım.
"Evet😁Sen?"
"Biz de Sedefle bir şeyler yemeye çıktık."
Sedef beni biliyor muydu?Allahım...
Ben bu güzel insanlardan utanmaya başlasam iyi olur.
"Beni biliyor mu yoksa?"
"Hepsi biliyor😊."
Evet arkadaşlar ben bir domates olup geliyorum.
"Ne zamandır bunu bekliyorlardı zaten.Çok sevindiler.Bu arada Sedefin selamı var."
"Sen de selam söyle.❤️"
Sonra kafama bir darbe yedim.Galiba birileri canım arkadaşıma elinin ağır olduğunu söylemeli.Koca gamzelerini de yanına almış benim yanıma gelmişti Doğu.Karşıma oturdu.
"Nasılsın Güzellik?"
Tam cevap vereceksen mesaj geldi.
"Çıkışta beni bekle😉."
Sırıtmam galiba biraz dikkat çekti.
Doğu kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Tavuk mu?"
Kafamı salladım.
"Sevgili misiniz lan yoksa?"
Kendimi sorguda gibi hissettim.Zaten Doğu gelince Gül hemen telefonuna yapıştı.Kafasını kaldırmıyordu.
"Galiba."deyip güldüm.
"İsim ver bana."
Ben söylemeyip diretecekken Gül kafasını kaldırdı.
"Tuna Ay."
Gözleri açıldı Doğunun.
"Şaka mısınız lan ?"
Güldüm. Hiç beklemiyordu Ve bunu da belli ediyordu.
Sonra kafasına eliyle vurdu.
"Tabi lan sabah gelmiş bana diyor ki.Aden ile aran nasıl?Bak o kızlar sana emanet,biri bulaşırsa haberim olsun falan .
Demek sendin sevdiği kız,o gün onlara gittiğimde dalıp duruyordu.Yüzünde kocaman gülümseme ile.İyiymiş ya.Yabancıya gitmedin."
Deyip güldü.Ben durur muyum?Hemen saçlarına yapıştım.Saçları kıvırcık gibiydi.Ama kıvırcık da değildi.Hemen elime geldiler. Canım arkadaşımın inlemesi ile özgür bıraktım saçlarını.
"Güzel güzel."deyip güldü.
*
Okul çıkışı Doğunun tembihleri ile karşı karşıyaydım.İş aradığımı öğrenmişti ve yine sanırsınız benden büyükmüş gibi tavsiyeler veriyordu.
"Off anladım Doğu."
"Emin misin en son tembihledilediğimde sana o tavuk denen kişiye güvenme çabucak dedim.İlk günden sevgili oldunuz."
Bu söz üzerine önce gülsem de üzerine atladım sonra.Biz boğuşurken Gül bize dönüp
"Tavuk gelmiş."deyip kavgamızı böldü.Tuna'ya da iş meselesini anlatmıştım.Bana yardım edecekti. Doğu Ve Gül ile vedalaştık.Doğuyu Gülü eve bırakması için tembihledikten sonra yanlarından uzaklaştım.Yanına giderken baktım ki benim sevdiğim adam çok yakışıklıydııı💚
Okuldaki çoğu kız ona bakıyordu.O ise bana bakıyordu.
Bense ne kadar çabuk gidersem o kadar iyi deyip biraz koşmuş olabilirim.Hem kızların göz hapsinden kurtarmak için.Hem de canım yeşilimi özlediğim için.
"Sakin ol Fındık kız."
O sırada yolda yürümeye başladık.
"Sen o kızları görmedin herhalde.Seni bıraksam karga gibi üşüşürler."
Güldü.
"Kıskandığını bilmiyordum"
"Kıskanmıyorum Tavuk.Ama o insanlar senin dışına bakıp iç dünyana girmek istiyorlar.Bu beni çok sinirlendiriyorlar."
"Galiba içim yeterince dolu Fındık kız.Son yolcum sensin."
Yanaklarım patlamasın diye çok dikkat ettim.Yoksa bu kadar ısıdan kıpkırmızı olan yanaklarım paylayacaktı.
*
Tuna bana bir iş bulmuştu ve oraya götürüyordu.Yakın olduğunu yürüyerek gidebileceğimizi söylediğinde mutlu olmuştum.Onunla yürümek.Onun benim yanımda olmak istemesi.Yanında kendimi o kadar güçlü hissediyordum.Ona baktım.
Yeşil gözleri heyecanla doluydu.Baktığımı hissedip gözlerini bana çevirdi.
"Ama sen böyle bakarsan ben önüme bakamam ki?"
Güldüm.
Sonra gözlerinin içine baktım.
"Yanımda olmanın bana ne kadar güç verdiğini anlatamam."
Önüne bakarken gülümsedi.
"Senin güce ihtiyacın yok Aden.Sen çok güçlü bir kelebeksin.Kozasını yırtmış,kanatları zedelenmiş biraz.Ama merhem beklememiş.Kendine merhem olmuş bir kelebeksin."
Ne diyeceğimi bilemedim.Ağzımı açsam ağlardım gibi geldi o an.Konuşmadım.O ise hayatımda duyduğum en güzel sözü söyledi.
"Ben olsam olsam bu güçlü kelebeğin uğrayıp dinleneceği,güçlü olmaktan sıkıldığında zırhını bir kenara bırakıp sakinleşeceği seni her zaman bekleyecek o çiçeğim güzelim."
Hayır ağlamıyorum.Sadece bu güzel çiçek gözlerimi kamaştırdı.Bu kadar parlaklığa alışkın değil benim gözlerim.
*
Geldiğimiz yer bir apartman dairesiydi.
"Tuna burası neresi?"
"Yeni iş yerin."
Güldüm.
"İşverenim çok iyi biri olmalı.Beni görmeden aldığına göre."
Konuşmam bitmeden zile bastı.Biraz sonra kapı açıldı.Karşımda Ekin vardı.Yine beni görünce gözleri parladı.
"Hoşgeldiniz."deyip içeri aldı bizi.
Bize çay hazırlamıştı ve iş hakkında konuşmaya başladık.Ekim abla gilin işleri nedeniyle çocuklarla ilgilenmediğini ve bakıcı aradıklarını söyledi.
"Yani ben bu iki şekere mi bakıcam?Çok güzel.Ama ben hiç çocuk bakmadım ki!"
Ekin bana bakıp güldü.
"Çocuk doktoru olmak istemiyor musun ?"bunu deyince Tunaya baktım.Demek sevdiği kızı hayallerine kadar anlatmıştı arkadaşlarına.
"Hem sıkıntı yapma.Genelde ben de olucam yanında.Zaten ben bir süredir bakıyorum.Ama çok yorulmaya başladım .Akşamları da sahne alıyorum zaten."
Kafamı salladım.
"Sana güveniyorum Aden.Ablama da gözü kapalı güvenebilirsiniz dedim.Bunu yaptıklarımı öğren diye
söylemiyorum.Bunu bir iş olarak görme.Çocuklar bebek değiller ve seni de çok seviyorlar.Onlara ablalık yap istiyorum.Tıpkı benim sana abilik yaptığım gibi."
Konuşmamızı içeri ağlayarak gelen Mete böldü.
"Dayı neredesin?Çok korktum ben."
Ekin Mete'yi yanına çağırdı ve kucağına oturttu.Benimle karşı karşıya gelecek şekilde çevirdi çocuğu.
"Bak Mete bu ablayı tanıyorsun değil mi?"
Kafasını salladı gülümseyerek.
"Evet.Aden ablam."
Yanaklarını sıkmadan edemedim.Yanaklarını sıkınca yüzünü ekşitti.
"Aden abla yanağımı sıkma bir daha olur mu?"Herkes buna çok şaşırdı.Ben ise korktum.Beni istemeyecek diye.
"Arda abim dedi ki yanaklarım çok sıkılırsa erirmiş."
Etraf kahkaha doldu.Ekin de sinirle
"Bu çocuk salak ya.Çocuğa ne öğretmiş.Neyse bak Meteciğim,Aden Ablan ben yokken size bakacak.Daha doğrusu ablalık yapacak.Ama senden bir şey istiyorum.Aden ablanın bu senesi çok önemli.Doktor olması için ona yardım etmeniz lazım.Aynı Melek'i
iyileştiren doktorlar var ya.Onlardan olacak.Bu yüzden onu üzmenizi,yormanızı istemiyorum.Anlaştık mı?"
Dikkatle dayısını dinledikten sonra bana baktı.
"Ben Aden ablamı üzmem ki."
Yanaklarından öptüm Mete'nin.
Melek de koşarak salona geldi.
"Aden Ablam gelmiş "diye sevinse de önce Tunaya sarıldı.Kucağına oturdu.
*
Ekim abla gilden çıkıp eve gittik.Akşam yemeğine davetliydim ailemle birlikte.Eve gidip Güle olanları anlattım.Çok sevindi.Sonra da biraz ders çalışmaya başladım.Efe ile de konuştum.Ne kadar istemese de kabul etti.Ben istediğim için.🖤
Tuna gil gelmeyecekti.Sadece biz ve Ekim abla gil olacaktık.Efe de eve gelince hazırlanıp çıktık.Saçımı da Gül'e ördürttüm.Gül de siyah pantolon ve gri bir kazak giymişti.Hazırlanıp çıktık.Yürüyerek Ekim abla gilin evine vardık.Kapıyı Burak abi ve kucağındaki Melek açtı.Burak abi bizi hemen içeriye davet etti.Salonda Ekin ve Burak abi vardı.Biz de Gül ile Ekim ablaya yardıma gittik.Zaten işi çoğu bitmişti.Masayı hazırladıktan sonra yemeğe geçtik.
*
Yemek çok güzel geçmişti.Ekim abla ve Burak abi o kadar tatlı bir çiftti ki.Çocukları da en az ilişkileri kadar tatlıydı.
Efe ve Burak abi çok iyi anlaştılar.Hatta birbirlerine numaralar verildi.Görüşmek için ,konuşmak için.Ekim ablayı anlatmama gerek var mı? Bize o kadar nazik ve Güleryüzlü davrandı
Ki.Saat 23.00a gelirken onlarla vedalaştık.Vedalaşırken Ekim abla ve Burak abi bana dedi ki
"Yanlış anlamanı istemiyoruz.Biz bugün seni çocuklara emanet edeceğimiz kızı kontrol için yemeğe çağırmadık.Biz seni çağırdık.Çünkü seni tanımak istedik."
Eve vardığımda kendimi daha bir işe yarar hissettim.Ve bu da beni o kadar iyi hissettirmişti ki.Yatağa yatıp uyudum.Yeşil gözümü düşünerek💚Onunla hayatıma giren güzel insanları düşündüm.
Umarım bölümü beğenirsiniz ❤️
Okuduğunuz için,biricik karakterlerimi tanıdığınız için teşekkür ederim🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tavuk♥️
Teen FictionKafamı kollarımın arasına almıştım.Uzun bir süre öyle kaldım Daha sonra yanıma biri oturdu.Kafamı kaldırdığımda kostümlü birini görmeyi beklemiyordum.Tüylü bir kostüm giymişti ve yüzü gözükmüyordu kostümden .Benim kafamı kaldırdı ve tekrardan beni k...