34.Barlas💙

29 3 12
                                    

"Merhaba Aden."
Hiç tanımadığım bir sesin sana selam vermesi ürkütücü gelirdi insana.Ama onun sesi hiç öyle değildi.
Arkamı dönmeden selamına karşılık verdim.
"Merhaba."
Biraz sessizlikten sonra sesten karşılık geldi.
"Ben Barlas.Sadece seni görmek ve yalnız olmadığını bilmeni istiyorum.Eğer beni tanımak istemezsen anlarım seni.Hatta şu an gidebilirsin.Ama içimde bir ses benim gibi senin de çok yalnız hissettiğini söylüyor.Aslında benim gibi duygusuz biri için bu fazla.Senden bir şey istiyorum sadece.Yalnız değilsin tamam mı?Sen benim kuzenimsin Aden...

Eminim bebekken senin o küçük ellerini boş bırakan bir aileyi tanımak istemezsin.Anlarım bunu.Emin ol o aile yüzünden çoğu kez utanıyorum.Ve ilk defa bir aile bireyine bu kadar ısındım.İsmin bile bunu hissettirdi bana.Seni tanımak istiyorum.Ama önemli olan sensin.İstemezsen...İstemezsen tanımazsın beni."
Ne diyeceğimi bilemiyordum.Gerçek ailemi tanımak asla istemiyordum.Ama Barlas beni istemeyen o ailede tek isteyen kişi olabilirdi.Sesi gençti ve eminim benim bu terk edilme vakamda etkisi yoktu.Ben düşünürken ayaklanma sesi geldi.
"Seninle bu güzel ağacı paylaşmak güzeldi güçlü kelebek.Bu arada Salih Amca beni seninle tanıştırmak için geldi."
Gitmesi beni korkuttu.Tanımadığım biri beni bırakıyordu ve ben bundan çok korkmuştum.Ses kesildi.Gitmiş olabilirdi.Hemen ayaklandım.Arkamı döndüğümde okulun çıkış kapısına ilerleyen kapüşonlu bir çocuk vardı.Hızlı adımlarla gidiyordu.O an belki de hiç beklemediğim bir şey yaptım.Ona doğru koştum.Gitmesin diye.O da beni terk etmesin diye.
Koşma sesini duymuş olacak ki adımları yavaşladı.Ona yaklaşırken yavaşladım.
Durdu.
Peki şimdi ne yapacaktım?Hiç tanımıyordum ki bu gizemli kuzenimi.
Kafasını bana çevirdi bir anda.Küçük de olsa gülümsedi.
"Merhaba güçlü kelebek."Gülümsememe karşılık devam etti.
"Bir kahve ısmarlayabilir miyim sana?"
O sırada ders zili çaldı.
"Dersim var ama."
Kafasını anladığını belli etmek için yavaşça salladı.
"Peki okul çıkışı?"
"Aslında okul çıkışı işe gideceğim.İlk iş günüm bugün.Ama son iki dersim boş.Yani saat 14.00'da olabilir."
"Burada bekliyor olacağım saat14.00'da. Bekletilmeyi sevmem haberin olsun."
Deyip gitti.
Bense ne yapacağımı şaşırdım.Ne hissetmem lazımdı?En iyisi derse gitmemdi.Yoksa  biyoloji öğretmeni sıkıntı çıkarabilirdi.Kolumdaki saate bakıp geç kaldığımı fark ettim.Okul binasına koşmaya başladım.Merdivenlerde koşarken bir vücuda çarptım.Düşmemem için beni tuttu.Kafamı kaldırdığımda Mavi ve gri karışımlı Erdem'in gözleriyle karşılaştım.
"Dikkat et."Çok sinirliydi ve elinde telefonla birilerini arıyor ve sinirinden anlaşılıyor ki cevap alamıyordu.
Ona bakıp hızla sınıfa geçtim.Hoca daha yeni gelmişti ve izin alarak yerine geçtim.Barış test çözüyordu.Sınıftaki çoğu kişi biyoloji hocasını sevmezdi.Müfredat dışı şeyler de anlatırdı ve ben o konuları daha da merak ederdim.Zorunlu olmasa ders çalışmayı çok daha sevebilirdim.
   Barlas'ı düşündüm. Boyu çok uzun olmasa da uzundu.Saçları kısaydı..Koyu kahve saçları koyu gözleriyle mükemmel bir uyum oluşturmuştu.Yüzünün bana biraz da olsa benzediğini fark ettim.Galiba tanımak istemediğim bir aileye benzemesem güzel olabilirdi.Ama Barlas'a benzemek hoşuma gitmişti.🖤
*
Okuldan çıkmadan bir tuvalete uğradım.Saçlarımı düzelttim.Aynada kendime baktım.Fazla mı heveslendim ki?
Onu o kadar merak ediyordum ki.Nasıl biriydi?Neleri severdi?Beni nereden bulmuştu?
Montumun önünü kapayıp çıktım tuvaletten.Okul kapısına geldiğimde hafif  hafif yağmur atıştırıyordu.Kapüşonumu kapattım.Koşarak okulun sundurmalarına koştum.Arkamdan bir ses geldi.
"Hep koşar mısın böyle?Senin gibi güçlü bir kişi hayattan kaçmamalı."
Kaşlarımı çattım.
Tepkime önem bile vermeden ilerlemeye başladık.Yağmur hızlanırken Barlas'ın adımları yavaşlıyordu.Diğer insanlar şemsiyeleri ile koşarken o daha da yavaşlayıp Yağmurun tadını çıkarıyordu.Diğer insanlar ona garip garip bakarken...O zaman anlamıştım.Barlas hayatı yaşıyordu.Korkmadan,zevk alarak.
Çoğu insanın yapmak istediği gibi.Kimseyi umursamadan içinden geldiğince yürüyordu.Yağmurun saçını ıslatmasana izin vererek,Yüzüne yağmur damlası geldiğinde mutlu oluyordu.Yürümeye devam ederken benim kapüşonumu da indirdi.
"Geldik sayılır.Üşütmezsin.Biraz yağmuru hisset."deyip kafasını kaldırıp göğe baktı.O kadar güzeldi ki.Ben de aynısını yaptım.Etrafımızdaki insanlar koşarken biz durduk.Sadece durduk...Canımız öyle istediği için.

Tavuk♥️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin