11.Bölüm☂

28.1K 261 36
                                    

Hatırladığınız ilk ve en güzel anınız nedir diye sorsam?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hatırladığınız ilk ve en güzel anınız nedir diye sorsam?

Benimki ilk kez sıcak somun yediğim gündü. Babam ve annem beni evlatlık edindiği gün Eylül teyzem ve Levent amcam bizi yalnız bırakmamak için kahvaltıya gelmişlerdi ve gelirken somun almışlardı. Ve şuan bir kez daha ilk en güzel anımı yaşıyordum. 

Levent amcam ve Eylül teyzem sabah yürüyüşüne çıkmışlardı ve dönerken sıcak somun almışlardı. Bende tıpkı o günkü gibi heyecanlıydım tabi bunu fark etmelerini istemiyordum. Ama fark ettiklerini de içten içe biliyordum. 

Levent Köksal'ın buz mavisi gözlerinden bir şey kaçmazdı. "Gelmenizi bekliyordum ama hala çok şaşkınım." Eylül teyzem gülümseyerek, "sana sürpriz yapmak istedik." Dedi. Gerçekten sürpriz olmuştu. "Çağrı ne alaka anlayamadım ama." 

"O çocuğun gizli bağlantıları var. Tam bir fırlama." Diyerek göz kırptı Levent amca, merakım artmıştı. "Nasıl yani?" 

"Cidden Çağrı ne alaka bende anlayamadım."  Annem inatçı gözlerini Eylül teyzeme diktiğinde zavallı kadın gözlerini masada dolaştırmaya ve yarım saattir dokunmadığı tabağında ne varsa yemeye başladı. "Eylül sen biliyorsun değil mi?"

"Hayır."

"Her zaman kötü bir yalancı olmuşsundur."

"Sen nasıl ev sahibisin böyle, susta kahvaltımızı yapalım." Kıkırdayarak Levent amcama baktım ve bende onu sıkıştırmaya karar verdim. "Ne bağlantısı Levent amca lütfen söyle."

"Yani benim için sorun değil söylerim."

"Hadi susun da kahvaltımızı bitirelim." Babam Levent amcama kötü kötü bakarak konuştuğunda kaşlarım havalanmıştı. "Yoksa-" Diyerek duraksadım. "Baba sen mi yardım ettin ona?"

"Koray!" Annem de en az benim kadar meraklı ve tuhaf bir şekilde baskın görünüyordu. Ne yani çocuk bana sürpriz yapmak istemiş babamda yardımcı olmuş bunun nesi kötü acaba? "Evet ben yardım ettim." Babam itiraf ettiğinde dudaklarım kulaklarıma yaklaşıncaya kadar açıldı. Annem gözlerini yuvarlayarak rahatsızlığını belli ettiğinde keyfim iyice yerine gelmişti. Annemin her ne kadar mutlu olmadığını bilsem de mutlu olmaktan kendimi alıkoyamıyordum. 

Kahvaltının geri kalanında pek sohbet etmedik, annem suratını asmış tabağındakilere eziyet ederken ses çıkarıp canımızı tehlikeye atacak halimiz yoktu. Onları içeriye yollayıp mutfağı toparladığım sırada Çağrı'ya günaydın mesajı atmış ve heyecanla telefonumun titremesini bekliyordum. 

Ve titredi. 

Çağrı: Günaydınnnnnn.

Mesaja bakarken yaklaşık bir elli saniye salak salak gülümsedim ardından telefonu kapatıp cebime yerleştirdim. Hole geçip annem ve teyzemin ortasına inatla sıkışırken kıkırdamamı durduramıyordum. "Sen neden hiç yerinde durmuyorsun sarı kafa?" Bu ciddi bir soruydu sarılıp ağlaşma faslımız bitmişti ve bu sorularla yüzleşmem gerekiyordu. Ama yüzleşmek istemiyordum. Bilirsiniz bazı insanlar her şeyden kaçmayı sever. 

HİSSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin