2.2K 161 36
                                    


İyi okumalar~

Odamın kapısı açıldığında bu sefer tanımadığım biri içeri girdi. Tam beş gündür buradayım ve ilk getirildigim odadan hic cikamadim.

Iki gündür ne jungkook'u ne de Taehyung'u da görmedim.

'Sizi hazırlanan odanıza götürmek için abiden emir aldık.'

Abi dediği kişi jungkook olsa gerek. Malûm ondan başka emir veren yoktu.

Kurşun sıyrığı neredeyse iyileşmişti. Artık acımıyor hissetmiyordum bile. Üzerimdeki yorganı kenara atıp ayağa kalktim.

Adam önden giderken bende arkasından takip ediyorum. Şöyle bir bakıyorum da burası baya lüks. Bunlar iyi kazanıyor herhalde.

Koridorda duvarlar, siyah yarıya kadar bordu mermerler ile döşenmişti. Bir anda kocaman bir solana gelince büyüklenmiştim resmen.

Siyah gri ve bordunun hakim olduğu kocaman salon vardı önümde. Tam ortada L şeklinde gri bir koltuk, karşısındaki tekli koltuklarla uyum içerisindeydi.

Zemini siyah ve bordo tonlarında bir halı süslüyordu. Üzerinde ise siyah cam bir sehpa.

Koltukların karşısında duvarda boylu boyunca televizyon ünitesi vardı. Televizyonun ise kaç ekran oldugunu tahmin bile edemiyorum.

Salonun diğer köşesinde görebildiğim kadar siyah masa vardı. Daha fazla incelemeye fırsat bulmadan adamın peşinden hızla gittim.

Bu kadar görmemiş gibi davranmamalıyım. Aslında öyle ama yinede asilliğimi korumam gerek.

Yeni bir koridora geçtik. Sanki labirent gibiydi burası. Ne kadarda büyük tavanlar bile yüksek camları da öyle.

Sonunda bir odanın önünde durduğumuzda geldiğimiz yolu çoktan unuttum. Eğer odadan çıkarsam geri bulmam imkansizdi.

'Burasi üyelerin kaldığı koridor. Sizin odanız da burası.'

'Tamam ama benim uzerim-'

'Abi her şeyi halletti ıçeri istediğiniz kadar kıyafet bulabilirsiniz.'

Vay bunu sevdim işte. Beleşe yeni kıyafetler. Adam yanımdan gidince bende kapıyı açarak içeriye göz gezdirdim.

Yine ağzım açık kaldı. Ben bu odada mı kalacaktım yani. Yuksek camlar ve onu örten beyaz bordu desenli perde, tam ortada bulunan çift kişilik kocaman siyah nevrisimli yatak.

Bir duvara gömme aynı siyah renk gardırop, makyaj masası, çalışma masası. Kocaman balkon...

Bu odada ömür boyu yaşardım ben böyle. Bir mutfağı eksik birde lavabosu diyecektim ki odada bir tane daha kapı gördüm. Burası da lavaboydu sanırım.

Aynen dediğim gibi lavaboydu. Ve jakuzisine kadar herşeyi alacak kadar buyuklukteydi. Hâlâ ağzımın açık olduğunu farkettiğimde kendime gülemeden duramadım.

Gardırobumun yanına gidip sürgülü kapağı ittim. Bu kadar kiyafet benim mıydı yani? Ve hepsi tam tarzıma göre.

Jungkook'a teşekkür etmem gerekiyordu sanırım. Resmen bana yeni bir hayat bahşetmişti. Artık bambaşka bir yerde bambaşka bir sayfadayım.

Geçmişleri unutup önüme bakacağım ve anlaşmaya uyacağım. Hemen onu görmem gerek.

Dolabımın kapağını kapatıp gitmek için arkamı dönmüştüm ki kapının pervazına yaslanmış bana bakan jungkook'u gördüm.

Ne zamandan beri oradaydı acaba? Aman neyse. Yanına gittim. Yüzümde güller açtığına eminim.

'Odanı beğendin mi?'

'Evet. Çok güzel ve siyah tam benlik. Teşekkür ederim.'

'Seveceğini biliyordum.'

'Nereden bilebilirsin ki?'

'Ben insanları ilk görüşte anlarim Jimin. Ilk görüşte niyetini, nasıl biri olduğunu anlarım.'

'Özel güçlerin falan mi var?'

'Hayır tecrübe.'

'Anlıyorum.'

'Sen şimdi hazırlan sonrada aşağı gel.'

Ben ikinci kattamıymışım yani. Bu evin dışını da merak ediyorum. Malikane gibi kocaman.

'Duydun mu?'

'Evet lider. Ama neden?'

'Diğer üyelerle tanışacaksın.'

'Ne zaman göreve gideceğiz.'

'Yavaş ol asker. Göreve sık sık çıkmayız.'

'Boş boş oturur musunuz?'

'Hayır oyalanacak illaki buluruz. Örneğin senin gibi soytarı dışarıda cok. Başka ınsanlara karışıyorlar onlara hadini bildirmek de bizim görevimiz.'

'Ben sadece aydınlık tarafta soytarıydim. Şimdi bir uyeyim.'

'Sen umbrasın artık. Şimdi hazırlan ve aşağı gel.'

'Tamamdır.'

Odadan çıkınca kapıyı örtüp ilk olarak banyoya gittim. Duş almalıyım. Malûm geldiğimden beri böyleyim.

Duşa kabine girdim. Bir sürü şampuan vardı burda. Her biri ayrı güzel kokuyor. Siyah kutulu planı alıp sıktım kafama.

Durulandıktan sonra belime havlu sarıp odama geçtim. Gardırobumda en aşağı çekmeceyi açtım. Direk önüme baxırlar gelmişti.

Bedenimi nasıl biliyorlar anlamıyorum. Gizliden ben bayginken baktılar mı acaba. Yapmış olabilirler.

Üzerime siyah uzun kollu düz bir tişört giydim. Altıma da dar siyah kot pantalon. Belime de kemer geçirdikten sonra kendi ayakkabılarımı giydim.

Kahverengi saçlarım kurumuştu. Onu da hallettikten sonra çıktım odamdan.

Uyuşuk olamamaliyim. Her zaman zinde gözükeyim ki beni beğensinler işe yaramaz demesinler.

.
.
.
.
.

✾ 𝙀𝙇𝙔𝙀𝙇 ✾ 𝙅𝙄𝙆𝙊𝙊𝙆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin