✾ 𝙀𝙇𝙔𝙀𝙇 ✾ 𝙅𝙄𝙆𝙊𝙊𝙆

²⁴

Iyi okumalar~

Jungkook

Jimin koynumda uyurken ben ise sadece onun güzelliğini izliyordum. Öyle asi tavırlı falan ama aslında masum.

Saat akşam altıya geliyordu ve biz ikimiz gün boyu ya sevismistik ya da uyumustuk.

Jimin'in oyunumu kabul etmesi beni mutlu etmisti. Gerçeği söylemem gerekirse bu sadece bir mazaret.

Istediklerimi yapması için böyle bir şey önermiştim. Oyun dedim çünkü bana aşık olmasından korkuyorum.

Ben sevmeyi bilmiyorum ki beş sene boyunca kaybettim bu duyguyu. Ona istediği duyguyu veremem.

Onunda kimsesi yok. Üzülür diye korkuyorum. Incinir diye...

Sırtı bana donukken arkadan ona sarıldım. Şuan ikimizde ciplaktik.

Üç saattir uyuyordu. Bence artık uyanmanın vaktı geldi. Elimi kalcasina koyup okşamaya başladım.

Hamurdanıp elimi çekti. Tekrar koydum. Bu sefer parmaklarımı azcik değdiriyordum.

Kulağına dilimi değdirip geri çekildim. Boynuna küçük küçük ısırıklar bırakırken yavaşça bana döndü.

Ellerini yüzüme koyup beni kendine çekti ve dudaklarımızı birleştirdi. Küçük bir öpücüğün ardından mırıldandı.

'Yorgunum kook~'

'Babacığını istemiyor musun?'

'Tıh istemiyorum.'

'Ama o seni istiyor.'

'Söyle ona avucunu yalar. Bugün daha ne kadar yapıcaz.'

Sanırm haklıydı. Hızlı mı başladık ne? Arkasından yaslanmayı bırakıp düz yattım.

Acıkmıştım. Bayan Kimden bize yemek yapmasını mi istesem?

'Acıktın mi?'

'Hayır neden?'

'Sabahtan beri yemek yemedin ama.'

'Aç kalmaya alışığım.'

Bu cümle garip hissetmemi sağlamıştı. Neden aç kaldı ki? Sağlıklı olması için yemek yemesi gerekiyor.

'Olmaz yiyeceksin.'

'Tamam.'

Bıkkın bir şekilde konuşmuştu. Biliyor bana karşı gelemeyeceğini.

'Giyinip asagi inelim mi?'

Kafasını sallayıp ayağa kalktı. Arkasından kalçasını süzmeden duramıyorum.

Fiziği o kadar hoşuma gidiyordu ki. Hep dokunasım okşayasım her bir köşesini öpesim geliyordu.

Bende ayağa kalkıp yerde duran kıyafetlerimi giydim.