İyi okumalar~Yalnızlık. O acı his. Insanı bu dünyada bedeni ve ruhundan başka kimsesinin olmadığını hatırlatan his.
Tıpkı şimdiki gibi. Düşünüyorum da neden ben? Ben ne yaptım?
Daha küçücük yaşta günahım neydi ki yalnız kaldım.
17 yıl boyunca bu yetimhanede bir başıma ağlayıp durdum. Arkamdan destek olan kimse yoktu.
Ölsem bile ağlayanım olmaz.Yanımda kimsem yok.
Bazen dersin içinden bir arkdaşım olsada sarılarak uyusak ya da annen, baban, kardeşin.
Bende hiçbiri yok.Varlığımı kabullenen tek yer kaldığım küçücük odam.
17 yıllık yalnızlığım, içimdeki boşluk, hüzün sanki buranın duvarlarına sinmiş gibiydi.
Karanlıktı. Tıpkı içim gibi. Yalnızlık beni böyle yapmıştı. Beni umutsuz hale getirmişti.
Şu dört duvar arasında ölüp de ailemin yanına gitmeyi o kadar çok istedimki.
Çabalarıma rağmen hala burdayım. Hala yatağımda oturmuş düşünüyorum. Her gece yaptığım gibi soruyorum kendime... O kaza olmasaydı şimdi nasıl olurdum?
Benimde içinde bulduğum kazada bütün ailemi kaybetmiştim. Babam, annem, abim...
Dediklerine göre annem beni kendine sper etmiş ve oyle kurtulmuşum. Canım annem. Neden yaptın ki bunu?
En azından ölseydim seninle cennette olurdum. Bu cehennemde tek başıma oldum da ne oldu?
Daha senin kokunu almadan yaşıyorum bu hayatta. Zehir gibi sanki aldığım her nefes.
Henüz bu küçücük yaşımda yaşadığım şeylere alışamadım. Gelecekte ne yapacağım.
Sencede ölmenin zamanı gelmedi mi? Ha annem beni de alır mısın yanına?
Bu kadar yalnızlık çektiğim yeter. Babam ve abimi de özledim.
Yatağımda öylece oturmuş her akşam yaptığım gibi düşünürken odamın kapısı çaldı. Tahminimce gelen Taemindi.
'Gel.'
Demiştim. Taemin yanıma gelip yatağıma oturdu.
'Ne yapıyorsun.'
Sanki ne yaptığımı bilmiyormuş gibi. Taemin benim hakkimdaki her şeyi biliyor.
Arkadaşım sayılır ama ben onu kendime o kadarda yakın bulmuyorum. Çünkü bu hayatta kimseye güven olmaz.
'Birazdan uyuyacağım bir şey mi oldu?'
'Hayır. Sadece bakmaya geldim.'
'Uyumak istiyorum Taemin.'
'Iyi değilsin belli.'
'Önemli değil sen gidebilirsin.'
Ona arkamı dönüp uyumak için gözlerimi kapattım.
'Neden bir kez olsun boşverip yaşamaya bakmıyorsun.'
Yine başlıyoruz. Birinin bana karışması hoşuma gitmesede hala bunu yapmaya devam ediyor.
'Böyle istiyorum.'
'Hep aynı cevap.'
'Taemin!'
'Jimin! Dinle artık. Bu dönemin sonunda artık burada kalamayacaksın. Kendine bir çeki düzen ver. Yoksa sokaklarda öleceksin.'
'Bunu istiyorum ya.'
Sessizce konuşup daha çok gömüldüm yastığıma. Ölünce kurtulacaktım asıl.
'Ölmek mi istiyorsun. Neden bu kadar umutsuzsun.'
Sinirlerim bozulmaya başladığında canını sıkmamak için sustum.
'Sana diyorum.'
Ama benimde bir sınırım var. Konuşmadığım halde beni zorluyor. Ona doğru dönüp gözlerine baktım.
'Çünkü yalnızım anlıyor musun? Hâlâ ne umudundan bahsediyorsun! Arkamda duracak kimse yok! Bi an önce sokaklara düşüp açlıktan ölmek istiyorum! Anladın! Şimdi çık odadan!'
Öylece gözlerime bakarken hicbir şey söylemeden odadan çıktı. Bende bunu istiyorum zaten.
Karışması ve hayatım hakkında konuşması sinirimi bozuyor. Ailemden başka kimse bana böyle karışamaz. Onlar da olmadığına göre.
Başımdaki abajuru kapatıp uykuma geri döndüm. Yarın ne olacağı zaten aşikar.
Kahvaltı etmeden dışarıya çıkacağım. Madem burada son günlerimi yaşıyorum biraz etrafı gezerim.
Yapacak veya oyalanacak bir işim olmadığı için haftada bir kaç kez bunu yapıyorum.
Can sıkıntım gidiyor en azından. Bu çürümüş yurtta akşama kadar kalacak değilim değil mi?
...
Sabah üzerime kapşonlu geçirip kimseye haber vermeden dışarı çıktım. Esen soğuk rüzgar birazcık üşümemi sağlasa da dayanaklı olmalıyım.
Martın başları her zaman böyledir. Güneş yüzünü gösterse de rüzgar hep soğuktur.
Sokaklarda öylece yürümeye devam ederken Karanlık tarafın sınırına yaklaştığımı farkettim.
Bu çok saçma değil mi? Karanlık ve Aydınlık taraf diye bir ayrım var. Ve ben Aydınlık taraftayım.
Öbür tarafı merak ediyorum. Burdan daha iyi olduğuna eminim. Duyduğuma göre orada daha serbest hayat varmış.
Tam benlikti. Zaten burada ne isim vardiki. Aydınlık taraf pehh. Benim hayatım koca bir karanlık!
Berki orada daha mutlu olurum. Içimden bir ses bu gece kaç diyordu. Kim engel olabilir ki. Güvenlikleri atlattı mı bu iş tamamdır.
Bu da benim için bebek oyuncağı. Aklıma koydum bu akşam buradan gidicem.
Yalnızlığım da benimle baraber gelicek. 17 yılım. Orada beni ne bekliyor bilmiyorum. Elimde de beş kuruş para yok ama başımın çaresine bakıcam.
.
.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✾ 𝙀𝙇𝙔𝙀𝙇 ✾ 𝙅𝙄𝙆𝙊𝙊𝙆
ActionŞehrin iki tarafı vardır. Karanlık ve Aydınlık taraf. Karanlık taraf, grupların bulunduğu, pis işlerin yapıldığı ve serbest yaşamın olduğu taraftır. Burası şehrin terk edilmiş yeridir. Aydınlık taraf ise normal yaşamın sürdüğü genelde zengin kişile...