Buruk Acı

278 26 14
                                    

    Ertesi gün yine sabah vakti Ezan vakti programı namaz vaktinin girdiğini haber verdiğinde Jülide artık alıştığından hemen uyanıp yeni vakitlere göre kalkıp abdest alıyordu. Tabii Manami ilk zamanlar zorlanacağını biliyordu. Çünkü ülkeden ülkeye saat farkı vardı. İlk zamanlar İstanbul'da o da acemilik çekmişti. Sabah namazı edâ edilip dualar da bittikten sonra sıra Manami'ye Allâh'ı daha iyi tanıyıp sevmesi için sıfatlarını anlatıp öğretmek vardı ve öyle de oldu.

    -Eveet Manami, şimdi nerde kalmıştık anlatayım: bizi böyle noksansız yaratan Yüce Allâh'ın da bimemiz gereken isimleri ve sıfatları var. Tıpkı Peygamberlerin isimleri ve sıfatları olduğu gibi... Ama öncelik olarak Allâh'ın sıfatlarını öğrenmeliyiz.

    -Tamam. Ben hazırım.

    -Başlıyoruz. İlkin zâti sıfatlar ve sonra subûti sıfatları anlatacağım. Ama kafan karışmasın diye hepsi bir sıfat olarak bil, yeter. Vücut yani var olmak; Allah bu evreni yaratmadan önce de vardı, bizi yok etse de var olacak. Kıdem yani evveli olmamak; Allah'ın varlığının bir başlangıcı yok, sonsuz bir zaman önce de vardı. Bekâ yani sonu olmamak; Allah'ın varlığının bir sonu da yok, sonsuz bir zaman da geçse O hep var olacak.

    -Yani sayılar gibi... Başı ve sonu yok...

    -Evet, büyük ve kocaman tek bir sonsuzluk... Tek bir farkı var ve anlatıyorum.

    -Merak ettim şimdi...

    -Vahdaniyet yani tek olmak; Allah rakamlar gibi sonsuz sayı değil tektir. Sonsuz zaman öncesi de tekti, sonsuz zaman sonrası da tek olacak.

    -Haaa, anladııım!

    -Bir başka özelliği ise muhalefetün lil havadis yani yaratıklara hiç benzememek, Allah yarattığı hiçbir varlığa benzemez. Tıpkı resim yapan ressamın resme benzememesi gibi...

    -Aaa! Verdiğin örnek çok güzeeel...

    Manami gülümsedi. O gülümseyince Jülide de gülümseyip;

    -Bizim hocamız da bize böyle anlatırdı çünkü. Neyse bir diğer özelliği kıyam bi nefsihi yani başkası tarafından yaratılmamış olmak; Allâh'ü Teâlâ dün de anlattığım gibi doğmamış ve doğrulmamıştır. Öyle olsa Yaratıcı denmezdi bizim gibi yaratılmış olurdu. Eskiden bazı bozuk inanca sahip olan insanlar Zeus'a tanrı demişler, hâlbuki tanrı insanlara da başka şeylere de benzemez. Öyle diyenler Kur'ân'da bahsedildiğine göre korkunç bir şekilde yok edilmiş yıllar önce. Bozuk dinlere o yüzden inanmamak lazım.

    -Sizde nasıl derlerdi? Eee, hay Allah korusun...

    -Evet, Allah korusun. Allah'ın özelliklerini bilmek her Müslüman'a farzdır. Yani gereklidir. Meselâ hayat yani diri olmak; Allah olmasa bu kadar canlı, bu dünyada nasıl yaşamını sürdürür ki, öyle değil mi? İlim yani bilmek; Allah yarattığı her canlının yaratılma sebeplerini ve sonuçlarını bilir ama biz bilemeyiz. Semi yani işitmek; hani dün demiştim ya, Allah kaç tane güneş sistemi gibi sistem yaratmış. Bu kadar sistemin içinde karınca kadar küçük canlıların bile ayak seslerini işitir ve onlara sebepler sayesinde yiyecek verir. Bizim de nokta kadar uzaktan görünmemize rağmen kalbimizden geçen her dua ve dileği koşulsuz şartsız kabul edip bize yollar. Bu bizim bildiğimiz kulakla işitmeye benzemez.

    -Vay canına!

    -Aynen... Basar yani görmek; Allah yedi kat yerin içindekini de, yedi kat semanın üstündekini de görür. Şu an biz kapalı dört duvar içindeyiz ya, bizi de görür. Zannederiz ki kimse bizi görmüyor, duymuyor ama Allah görür. O yüzden sanki O görüyormuşçasına günahlardan kaçmalıyız.

JÜLİDE'NİN HİROKO'SUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin