Anneye Yakalanma

359 33 31
                                    

    Miyako hanım mutfaktan su içmek istediğinde kapının ağzında Hiroko'yla Jülide'nin konuştuklarını görüp dinlemişti. Su içmekten vazgeçip sessizce geriye yattı. Taishi bey de; "n'oldu? Su içmeyecek misin?" diye sorunca, durumu anlattı. Taishi bey güldü. Miyako hanım da;

    -N'oldu ki? Niye güldün? Yoksa aklında birşey mi var?

    -Ben aslında bu cezayı mahsus vermiştim.

    Gülmeye devam edince iyice meraklanan anne;

    -Nasıl yani?

    -Mahsus işte, aslında affettim bizim yaramazı. Sırf kızı denemek için yaptım.

    -Haaa! Bakalım bu verilen cezaya ne yapacak?

    -Aynen öyle...

    -Vaaay! Hâliyle kız üzülecek...

    -Ve Hiroko'yla konuşacak... Görmedin mi ona bakışlarını? Çok üzgün bakıyordu ona...

    -Yemeğini bile zor yedi.

    -Sen de benim düşündüğüm gibi mi düşünüyorsun?

    -Ben ne düşündüm ki?

    -Sence bu kız bizim oğlana âşık mı oldu acaba?

    -Hımmm! Bence aşk değil de henüz hoşlanıyordur. Neticede Müslüman, ahlâklı bir ailede yetişmiş, henüz erkek görmemiş edepli bir Türk kızı...

    -Ooov! Bayağı güzel tarif ettin Miyako.

    -E, yalan mı? Daha dalında açmamış taze bir gül gibi yavrucak... İnan ki gül gibi... Hiroko'yla konuşurken yavrum, ne de güzel kızarıyor...

    -Senle ilk tanıştığımda sen de öyleydin...

    -Yaaa, deme öyle...

    -Bak! Yine öylesin. Zaten beni bu hâlinle etkilemiştin. Tam benim aileme yaraşır bir kız diye düşünmüştüm.

    -Deme öyle... Utanıyorum... Çoluk çocuk sahibi olduk artık. Hadi sus da uyuyalım.

    -Ben hâlâ ilk günki gibi âşığım sana, biliyor musun?

    -Ben de... Hadi iyi geceleeer...

    Aile bireyleri de bu tatlı muhabbetin ardından uykuya daldılar. Böylece Jülide'nin tatilinin bitmesine tam 28 gün kalmıştı...

    Sabah ezanı vakti Jülide'nin telefonu haber verince Manami sanki ezan vakti programını uyanık bekliyormuş gibi; "Jülide, telefonundaki hoca ezan okudu. Hadi namaza..." diyerek arkadaşını uyandırdı. Jülide de esneye esneye saçını başını düzeltip abdestini aldı, üstünü giyinip başını kapattı ve namaza durdu. Manami de her zamanki gibi hayran hayran arkadaşının namazını bitirişini izledi ve duâ için başını kapatıp o da duâ etti. Duâlar güzel güzel edilip eller yüzlere sürüldükten sonra Manami biraz sohbet etme gereği hissetti;

    -Jülide. Senden birşey rica etsem...

    -Buyur Manami. Ne isteyeceksin? Dinliyorum canım...

    -Ya hani dün sana bana Müslümanlığı öğret demiştim ya... Annem duymasın diye sana kaş göz etmiştim hani... Sonra bir de bunlar yetmezmiş gibi abim de bizi kapıda dinlemiş meğer. Umarım duymamıştır...

    -Sanmıyorum o duymamıştır çünkü sonlara doğru kapıya geldiyse zaten biz o an kimbaptan bahsediyorduk.

    -Eeeveeet! Doğru ya! Bak, orayı unutmuşum...

JÜLİDE'NİN HİROKO'SUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin