Sırtıma döktüğü sıcak mumun suyu ile acıyla dişlerimi yastığa geçirip boğukça inledim. Anlımdan terler akarken sadece odasında uyuyan kızımı düşünüyordum. Hem onun için hemde kardeşim için katlanıyordum tüm bunlara. En başından kabul etmeseydim, işt...
Yeni kitabım yayında! Göz atarsanız sevinirim. 🎀🎀🍓🍓
Bundan sonra sınır koymayacağım. Müsait olduğum zamanlarda yazıp atacağım. Sizi çok bekletmemeye çalışırım.
Endişe ile bileğimi çektim ve konuştum. Konuşmamın hemen ardından Uraz'ın sesini duyduğumda panikle Boran'a baktım.
"Sizi ilgilendirmez."
"Bahar, neredesin?!"
Boran bana kaşlarını çatıp baktığında kolundan tutarak üst kata sürükledim. Fısıltımı duyduğunda anlamamış gibi duruyordu. Yinede belli belirsiz başını salladı.
"Bak lütfen saklan ve sakın Uraz'a görünme, lütfen."
Aceleyle kavaboya girip ellerimi yıkamaya başladım. Kapı aniden yumruklandığında irkilerek oraya döndüm. Uraz yapıyordu, hemen gidip kapıyı açtım ve öfkeli yüzü ile karşılaştım. Kapıyı kapatıp beni içeri ittirdi. Şaşkınlıkla ona baktım. Kolumdan tutup beni kendine çektiğinde canımın acısı ile gözlerimi kapatıp dişkerimi sıktım.
"Sana sesleniyorum! Neredeydin?!"
"Buradaydım Uraz, abartma."
"Sınama beni! Yalan söyleme bana!"
"Yalan söylemiyorum." Diye mırıldandığımda gözümden düşen yaşla sıktığı kolumu gevşetmiş ve boşta olan eli ile göz yaşımı silmişti. Acıyan kolumu diğer elim ile sardım.
Uraz göz yaşlarımı sildiğinde burnumu çekip bir adım geriledim. Gözlerim kapalı onun gitmesini bekliyordum. Nefesini kulağımda hissettiğimde hiçbir zaman pişman olmayacağını anladım.
"Kendini toparla ve aşağıya gel. Bu konuyu evde konuşacağız."
Dudağıma ufak bir öpücük bıraktıktan sonra dışarı çıktı. Acıyan kolumu ovaladım.
Gerçekten derler ya canı tatlı diye. Öyle bir kişiliğe sahiptim, tabi Uraz'dan önce. Sonrasında anlışmamam ve alıştırılmaması gereken şiddete alıştım.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimde ki kıyafetin kolları dirseğime kadar geldiği için şanslıydım. Morluğum görünmeyecekti. Dirseğimi sıyırıp kolumun iç kısmını kendime çevirip baktığımda kıpkırmızı olduğunu gördüm. Gerçekten çok güçlüydü, herhangi bir haraketinde kolumu bile kırabilirdi. İğrenç canavar!
Aşağıya indiğimde Samet Beyle -kendisi benim kayınpederim oluyor ama ona hep Bey diyorum- karşılaştım. Bahçe kapısından girecekken çıkan kişiler ile birkaç saniye olduğum yerde kalmıştım. Uraz'ın geldiğini görmemle geri çekilip başımı eğdim. Zarar görmek istemiyordum...
Feyza Hanım bana elini uzattığında onun elini sıkıp küçük bir tebessüm gönderdim. Uraz yanıma geldiğinde Murat Bey, Samet Bey ile el sıkışmış bana döndüğünde baş selamı vermişti. Uraz'la el sıkıştıklarında önümde beliren gölge ile başımı kaldırdım. Boran bana elini uzattığında korkakça eline baktım.
Belimde hissettiğim el canımı acıtırken Uraz'ın sinirli sesini duydum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
