14.BÖLÜM

21.1K 868 467
                                    


Okunmalar azalmış gibi🥺🥺

Sınır; 290 oy.

Yeni kurguma da bakmayı unutmayın! Çok kısa bir kurgu olacak.

GÖRÜCÜ USULÜ, adlı kitabımda bana destek olun lütfen...

SINIR GEÇMEDEN BÖLÜM GELMEYECEKTİR!!









Beni göremese bile olduğum tarafa bakması ile yutkunup koltukta iyice geriye yaslandım. Umarım çok kötü bir şey olmazdı, umarım...

Dışarıda her şeyden habersiz yıllar önce bana kaçmamda yardımcı olan adam duruyordu. Camı tekrar tıklattığında Uraz sinirle bir nefes alıp arabadan indi. O hızla bana yardımcı olan Sefa'nın yanına doğru ilerlerken korkuyla nefes bile alamıyordum. Aklıma o anların doluşmasını engelleyemiyordum, ruhuma ve bedenime ağır gelen bu yükün altında eziliyordum.

Bu adama gözlerimin önünde işkence etmişti...

Onlar karşı karşıya geldikleri an Uraz'ın gözlerinden tekrar bir sinir dalgası geçmişti. Sefa'nın yüzüne sert yumruğunu geçirdiğinde Sefa sendeleyerek yıllar öncesinden elinde kalan izle birlikte yere düştü. Eline baktığımda çığlıklarımı, gözleşlarımı hatırladım.

Benim yüzümden olmuştu, benim yüzümden üç parmağını kaybetmişti, benim yüzümden yüzünün yarısı yanıktı, benim yüzümden elinin üzerinde damgalanmış gibi bir simge vardı, benim yüzümden annesini kaybetmişti, benim yüzümden...

Şimdi kendime gelip bu sefer Uraz'ı durdurmalıydım. Ne yapacaksa bana yapmalıydı, bu sefer benim yüzümden başkasının hayatını mahfetmesine izin veremezdim. O, Sefa'nın üzerine çıkmış tam yumruğunu atacakken hızla arabadan inip birkaç adım attım ve bağırdım.

"HAYIR! BIRAK ONU!"

Uraz, tüm öfkesiyle bana baktığında onun yeşil gözlerine bakamadım, korktum. Bu vahşi varlıktan tekrar korktum. Yinede içimden güçlü durmam gerektiğini kendime hatırlatıp bir iki adım daha attım. Uraz tam bağıracakken onu susturup dik durarak ben konuştum.

"Ona hiçbir şey yapmayacaksın! Yıllar önce yaptıkların yetmedi mi?! Alçak herif! Bırak onu! Madem sinirlisin, her zaman yaptığın şeyi yapıp benim canımı yak, benim yüzümden başkalarının canını yakma!"

Gözlerim yaşlarla dolduğunda kendimi sıkıp daha da dik durdum. Yorulduğumu, tükendiğimi tüm iliklerimde hissederken ayakta kalmak, güçlü durmak zorlaşıyordu. Bir an önce bunun bir çaresine bakmalıydım. Hayatıma böyle devam edemezdim.

"Kes sesini! Bana bu piçi savunma! Her saniye beni daha çok öfkelendiriyorsun ama sevgilim sonuçlarını düşünmüyorsun. Bak! Bak o piçin eline! Sonuçlarını gördün mü?! Aynı şeyi yaşamak istemiyorsan sesini kes!"

"Yapmadığın bir şey kaldı mı diyordum bende! Bak kalmış! Hadi, hadi onuda yapmasana! Eksik kalmasın!"

Etrafımızda olan birkaç insan yardım etmek yerine sadece telefonla bizi çekiyorlardı. Bu kadar zor muydu? Yardıma ihtiyacınız var mı demek? Bu kadar zor olmamalıydı.

Uraz hırsala ayağa kalktığında yanıma büyük adımlar atarak geldi. Tam önüme geçtiğinde bana tokat atacağını düşündüğüm için gözlerimi sıkıca yumdum. Ensemden çekip beni büyük  bir açlıkla öpmeye başladığında dayanamadığım tek noktanın bu olduğunu bir kez daha anladım. Bana dokunmasına dayanamıyordum. Ruhum ve bedenim kaldırmıyordu, gözlerim dolmuş ve bir iki damla gözlerimden süzülmüştü.

İZ 'Tamamlandı'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin