Sırtıma döktüğü sıcak mumun suyu ile acıyla dişlerimi yastığa geçirip boğukça inledim. Anlımdan terler akarken sadece odasında uyuyan kızımı düşünüyordum. Hem onun için hemde kardeşim için katlanıyordum tüm bunlara. En başından kabul etmeseydim, işt...
Tekrar yeni bir kurgu ile karşınızdayım! Umarım beğenirsiniz. Diğer kitaplarıma da göz atarsanız sevinirim.😊
AÇIKLAMA
BU KİTAP ŞİDDET İÇERİKLİDİR. Kitapta olan kadına yönelik baskıyı asla normalleştirmeye çalışmıyorum. Kitabımın içerisinde de topluma yönelik mesajlar vermekteyim. Böyle olayların olduğunu ve bunlarla savaşmamız gerektiğini göstermeye çalışıyorum. Her kadın güçlü olmalıdır. Güçlü olmalıyız!
SAK'a ve Kara Sevda dizisine benziyor zaten oradan esinlendim arkadaşlar. Olayların bazıları benzemektedir. Bu arada SAK'ı hiç izlemedim, konusunun benzediğini söylediler.
"Kızım! Neredesin? Hadi gel bak okula geç kalacaksın!"
İki katlı evimin yada hapishanemin içinde anaokuluna yeni başlamış olan kızımı, Alya'mı arıyordum. Okula gitmekten hiç hoşlanmıyordu ama benim gibi eğitiminin yarım kalmasını istemiyordum.
Benim gibi on yedi yaşında doğum yapmasını, şiddet görmesini ve bir psikopata mağruz kalmasını istemiyordum...
Koridorun başında olan pembe odaya girdiğimde her zaman saklandığı yerde olduğunu biliyordum. Benim masum kızım tüm bu kötülüklerin içinde tek umudumdu. Birtanemdi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yatağın karşısında giyinme odası ve banyo var. Alya'nın odası.)
Giyinme odasına girdiğimde dolapların kapığını açarak ona kocaman gülümsedim. Kızıl renkli saçları önüne gelmiş ve yeşil gözleriyle bana bakıyordu. Fondötenle kapattığım morluklarımın acımasına rağmen ona kocaman gülümseyip ellerimi uzattım.
"Hadi kızım, sonra oyun oynayamayacaksın. Geç kalma."
"Annee! Gitmek istemiyorum!"
Kucağıma aldığımda çilli yanaklarını öpmüş ve elime tokasını alarak odaya adımlamıştım. Yatağına oturduğumda kucağımda olan en değerlimin ipek gibi saçlarını okşamış ardından örmeye başlamıştım. Her zaman yaptığı gibi benim saçıma bakıp gözünü kocaman açıp ardından heyecanlı bir şekilde sorularını sıralamaya başlamıştı.
Her sabah aynı soruları o sormaktan sıkılmıyor ve bende cevaplamaktan bıkmıyordum.
