17.BÖLÜM

15.5K 640 345
                                    



Biraz oy ve yorum istiyorum lütffeennn 🥰🥰
Bölümün içerisinde geçmişte yer alacak👌🏻
Medyadaki hikayeme de bakarsanız mutlu olurum🥳🥳

Sınır: 180 oy, 270 yorum









"Alya, lütfen güzelce kahvaltını yap. Bu şekilde nasıl büyüyeceksin kızım?"

Bana bakıp omuzlarını silktiğinde zayıflamış bedenine baktım. Neden böyle olmuştu? Birden iştahı kesilmişti ve aynı zamanda zayıflamıştı...

"Hadi bebeğim, partin bugün olacak. Güçsüz kalmak istemezsin değil mi?"

"Anne, canım istemiyor."

"Ekmeğe reçel sürmemi ister misin canım?"

"Olur."

Ona burukça gülümseyip bir dilim ekmek aldım. Uraz yukarıda işlerini hallederken tüm gün evde olması demek ona karşı tüm gün oyunu devam ettirmem demekti. Sadece biraz daha dayan Bahar, bitecek her şey, başaracaksın.

Sen bir kadınsın başarabilirsin...

Alya'nın iyice doyduğundan emin olduğumda sevinçle ona sarıldım. İçimde ki kötü his gün geçtikçe tüm vücudumu sarıyordu, bir zehir misali. Zehirden kurtulmanın yolunu ise bilmiyordum veya bu yolun sonunda zehirden kurtulaak mıyım yoksa zehirde boğulacak mıyım, bilmiyordum. Zamana bırakmak belki de çözerdi her şeyi...


Alya heyecanla etrafta gezinirken ona kıyafetini giydirmek için seslendim.

"Alya! Hadi kızım üzerini giymeye gidelim!"

"Geliyorum anne!"

"Yukarıdayım, seni bekliyorum!"

"Tamam!"

O içeride olduğu için sesimi yükselterek konuşmuştum. Üst kata doğru çıkarken elimi merdivenlerin destek yerine vurmuştum. Elimde küçük bir sızı hissettiğimde merdivenlere baka kaldım. Burada neler olmuştu. Hepsi bir bir gözümde canlanırken gözlerimi yumup birkaç saniyeliğine kendime gelmeye çalıştım.

Saçımda bir el hissetmiş gibi olduğumda bedenimde ki izleri hissettim. Tek tek, hepsini.. tüm iliklerime kadar. Kollarımda ki sızılar ortaya çıkarken derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çabaladım.

Hayır, şu an değil, hayır...

Hayır, hayır, hayır, sakın, kendine hakim ol. Kriz geçirmeyeceksin, sakin ol Bahar, geçti o günler. Öyle bir şey yok. Şu an kimse seni sıkmıyor, vurmuyor, dövmüyor sakin ol...

Nefeslerimi kontrol altına aldığımda gözlerimi açtım. Derin birkaç nefes aldığımda başımı kaldırmadan sıkıca tutunup merdivenleri çıkmaya başladım. İyisin Bahar, bir şey yok...

Çarptığım sert beden ile geriye sendelediğimde tam düşecekken kokusundan tiksindiğim canavar kolunu bir yılan misali bana sarmıştı. Ellerim refleks ile omuzlarına çıktığında gözlerime bakıp burnunu yanağıma değdirecek şekilde yakınlaştı. Aynı zamanda bedenimi kaldırıp düz zemine basmamı sağlamıştı.

Gözlerim açık onun duvara yaslanmış bedenine bakıyordum. Bir şey belli etmemek adına kendimi tuttum. Burnu çenemden boynuma doğru yol aldığında nefesimi tuttum. Çok zor, çok zor bu işkenceyi çekmek...

Kurtulmak istiyorum, lütfen...

Yardım edin bana, sessiz çığlıklarımı duyun size yalvarırım duyun beni...

O kokumu içine çekerken ben gözyaşlarımı tutup onu itmeye çalıştım.
Boğuk sesiyle "Birazcık daha." dediğinde buna daha fazla katlanamıyordum. Bırak beni, bırak.

İZ 'Tamamlandı'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin