[ II. Kitap ] Bir Gün (bxb) • [Tamamlandı]

40 (Part II)

Medya: Charlotte Cardin - Dirty Dirty

Aynı Günün Devamı 21.38

Çetin

İrem karşımda yaptığım espriye gözünden yaşlar gelerek gülerken ben de gülüyordum ama onun kadar değildi tabi. Üzerimde şeytan tüyü vardı sanırım, birkaç hafta da bu kadar iyi anlaşıp yakınlaşacağımız aklıma gelmezdi.

Gerçi, yakınlaşmaktan kastım sadece bir yerlere gitmekti, nedense bu sefer öpmek için bile atılım göstermemiştim. Sanırım Alara konusunda çok hızlı gitmeye çalıştığım için bu sefer ağırdan almaya çalışıyordum ama içimden de hızlanmak gibi bir istek geldiği söylenemezdi.

"Bu geçen izlediğimiz filmin ikincisi varmış biliyor musun? Bir ara izleyebiliriz."

heyecanla kurduğum cümleye o aynı heyecanla karşılık vermemişti, yüzünü buruşturdu

"İkincisi izlenecek kadar iyi değildi bence ya, sen sıkılmadın mı?"

Bir iki saniye düşündüm "Yani saçma filmleri severim?" diyerek ellerimi iki yana açtım, bu halime gülmüş ve bana yaklaşmıştı "Film zevkini değiştirmemiz lazım sanırım."

Kafamı öylesine sallarken etrafa bakındım, Levent'i pek görmemiştim ama Bora aralarda gözüme ilişiyordu.

"Kime bakıyorsun?" İrem'e döndüm "Levent'i merak ettim pek göremedim de bugün."

Anında yüzünü buruşturmuştu "Boşversene Levent'i. Sinir bozucu bir tip."

Zoraki bir gülümseme gönderdim, İrem'le Levent konusunu açmaya gelmiyordu anında ağzına geleni söylüyordu tamam sevmesin ama benim yanımda da böyle konuşmasın, daha doğrusu konuşamaz, Levent benim kardeşim, ne yaparsa yapsın.

"Levent benim en yakınım, biraz daha yumuşatamaz mısın?"

"Doğru söylüyorsun ama n'apabilirim, sevmiyorum."

"Benim için?" yarı espriyle sormuştum ama yine de işime gelirdi tabii

"Söz veremeyeceğim." Sonra da genişçe sırıtmıştı, öylesine kafamı sallayıp arkama bakındım sonra tekrar İrem'e döndüm "Ben bi' Bora'ya bakayım."

"Benim de gitmem lazım çok geç oldu. Bizimkiler merak eder."

Kafamı salladım. "Tamam görüşürüz hafta içi."

Gülümseyip yanağımdan öptü, çekilmeden önce kulağıma fısıldamıştı "Hediyeni daha sessiz bir günde vereceğim."

Sırıtıp uzaklaşırken arkasından sadece gülümsedim, doğum günü çocuğu olmak güzeldi.
Sonra gözlerimle Bora'yı aramaya devam ettim, neredeyse birkaç kişi kalmıştı zaten. Mutfağa girdiğimde Bora'yı vişne suyu içerken bulmuştum, ama yakınına gidince bu kokunun vişne suyu olamayacağına emin oldum. Şarap mıydı o amına koyduğum?

Ters ters baktım "Şarap mı lan o?"

Bakışlarını yerden kaldırıp bana baktı ve kafasını salladı, uzanıp elindeki bardağı yudumladım, zaten iki yudum kalmıştı.
Sonra bardağı tezgaha koyup Bora'ya döndüm, kaş göz işaretiyle ne iş yaptım, oysa sadece omuz silkti

"Levo nerede?"

"Yukarıda, sızdı."

Kaşlarımı çatarken "Pardon?" dedim, "Ne sızması lan partide içki vardı da benim mi haberim yoktu?"

"Kötü hissediyordu, biraz şarap verdim sonra gidip biraz daha içmiş, çarptı sanırım."

Bayık bakışlarla tezgaha yaslandım "Dur tahminde bulunayım, öptü seni? Sen de yarın hatırlamayacak diye karalara bağlıyorsun?"