Medya: Next To Me - Imagıne Drasons
28 Ağustos Çarşamba 17.59
Bora
"Tamam anne çıkarken haber verirsin, biz de film izleyeceğiz söylemiştim sana dün."
"Dikkat edin, selam söyle ikisine de."
"Olur." Telefonu cebime atarken çalan kapıya doğru ilerledim, olabildiğince kendimi sakin tutmaya çalışıyordum. Aylardan beri Levent'i ilk defa görecektim.
Ama gerginlikten her an kalp krizi geçirebilirdim.
Derin bir alıp kapıyı açtım, işte oradaydı, sanki hiçbir şey olmamış yaşanmamış gibi karşımda durup tebessüm ediyordu.
Hiç değişmemişti.Göğüs kafesimin sıkıştığını hissettim, ona arkadaşı olarak kalacağıma söz vermiştim ama bu duruma bu şekilde daha ne kadar dayanabilirdim bilmiyordum.
Belki zamanla alışırdım.İçimde yaşadığım kasırgayı yansıtmamak için kenara çekilip geçmesi için yolu açtım, içeri adımlarken gözü hala benim üstümdeydi.
"Bronzlaşmışsın."
Kapıyı kapatıp kafamı ona çevirdim, dikkatle beni inceliyordu ve memnun görünüyordu
"Evet, öyle oldu biraz."
"Yakışmış." Gülümseyip mutfağa ilerlerken ben de onu takip ettim, iyi ki kalp atışları normalde duyulan bir şey değildi, şuan tek sevindiğim şey buydu.
Mutfaktan bahçeye geçtiğimizde durup arkasını döndü ve bana baktı
"Nereye kuracağız? Nerede izleyeceğiz yani?"
Omuz silktim, gerçekten üzerine düşünmediğim tek şey buydu.
"Şu ağacın oraya kurabiliriz, uzatma da yetişiyor."
"Tamam o zaman şu senin odandaki büyük yastıkları da alalım."
Hızla yanımdan geçip içeri girerken olduğum yerde donakaldım, bu muydu gerçekten? Hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaktık tamamen?
Bana bunu ta 3 ay önce söylediğinin farkındaydım, her şeyi unuturuz demişti, ama onun için bu kadar kolay ve çabuk olacağını düşünmemiştim.Yorgunca nefes verdim, Çetin haklıydı, buna alışmam gerekiyordu, aynı ortamda bu şekilde olmaya alışmalıydım.
İçeri geçip odama çıktığımda Levent'i yatağımda otururken bulmuştum, şaşkınlıkla yüzüne baktım, o da şaşırmış görünüyordu.
Hemen ayaklanıp büyük yastıkların olduğu yere ilerledi "Seni bekliyordum, beklerken oturayım dedim."
Garipseyerek yatağa bakıp sonra Levent'e döndüm, sonra üzerine düşünmekten vazgeçip ben de elime birkaç yastık aldım. Gerçekten kocamanlardı, ben bunları oyun köşem için kullanıyordum. O kadar saat playstation oynayınca kıçının ağrıması kaçınılmaz oluyordu.
Yastıkları Levent'in yerleştirmesi için bahçeye bırakıp tekrar içeri girmiştim, onunla bu kadar yakın olmaya henüz alışabilmiş değildim, ben de çareyi kaçmakta buluyordum. Çetin'e deneyeceğim demiştim ama bu kadar yakın zamanda olmak zorunda mıydı?
Oturma odasından uzatmayı alıp mutfakta bahçe kapısının hemen yanındaki prize takıp Levent'in yastıkları koyduğu yere çektim.
O da işini bitirmiş uzaktan alana bakıyordu, "Güzel oldu sanki."
Sadece kafamı sallamakla yetindim, "Film seçildi mi?"
"Hayır aklıma gelmedi benim."
"Tahmin etmiştim." Orada durup sırıttığında içimden bir parçanın koptuğunu hissettim, çok özlemiştim ulan.
Kendimi zorlayarak gülümsedim ve beni film seçmeye çağıran Levent'in peşinden gittim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[ II. Kitap ] Bir Gün (bxb) • [Tamamlandı]
Fiksi Umum"Kendimi buradan daha iyi hissettiğim bir yer yok ki." durdu ve düzeltti "Kendimi yalnız hissetmediğim tek yer burası." 《Serinin ikinci kitabı》 •'Yarına Kadar' adlı hikâyenin devamıdır, önce ondan başlanması tavsiye edilir.•