85

3.6K 263 26
                                    

Medya: Riptide 

29 Haziran Pazartesi 11.35

Levent

"Ben hala anlamadım Burak'la Çetin niye gelmedi?"

Havlusunu omzuna atıp yanıma gelen sevgilime bakarken birkaç saniye beynim fabrika ayarlarını durdurmuştu, güneş gözlüğü ve o bol sıfır kolluyla acayip seksi ve ateşli olmuştu.
Plaja doğru yürürken sırıttığında kendimden bir parça daha bırakmıştım

"Burak girmek istemedi Çetin'de peşinden gitti işte hayatım."

"Hıhı."

Yolun ortasında durduğunda ben de durdum hemen, zaten gözüm onun üzerindeydi. Sırıtması genişlerken gözlüğü çıkartıp bana baktı "N'oldu sana? Bi garipsin?"

Bilmem anlamında dudağımı büzdüm, soruları beynime daha yeni ulaşmıştı "Yani sıcak. Baya sıcak. Antalya sıcakmış."

Gözlüğünü tekrar takarken hızlı bir şekilde elimi tutmuş öpmüş ve bırakmıştı "Sıcak evet."

Gülerek plaja doğru yürümeye devam ettik, daha önce Antalya'ya gelmemiştim ve tatile çıkmak için mükemmel bir zamanlamaydı gerçekten. Mahkemeden beri belli etmemeye çalışsam da moralim çok bozuktu ama şimdi daha iyiydim.

Sorunların olduğunda kaçmanın bir işe yaramadığını, o sorunların da seninle beraber geleceğini söyleyenler tamamen saçmalıyordu. Kaçmıştım işte, bu şehirde huzur vardı benim için.
Gerçi birkaç güne dönecektik annemlerin pek izni yoktu ama buna bile şükürdü ulan.

Plaja geldiğimizde şaşırdım "Bu kadar yakın olacağını tahmin etmemiştim."

"Gidip gelmesi kolay olsun diye yakınlardan tutmuşlar hem bu tarafta daha sakin."

Plaja kurulduğumuzda özlemle denize baktım "Ulan ya çok uzun zaman oldu çok özlemişim denizi."

"Ben de seninle girmeyi özledim." Sırıtışına karşılık homurdandım "Doğru ya geçen sene gelmiştin sen."

"Yapma şöyle öpesim geliyor." Kendime engel olamadan sırıtmıştım,

"Şimdi inadına yapmak vardı ama bu aralar baya dengesizsin yapadabilirsin güvenmiyorum."

"Ayarlarımla oynuyorsun, ne yapabilirim?"

Sırıtıp dudağımı dişledim, şuan burada olmaktan çok mutluydum. Tüm ihtiyacım olan tatilmiş diye düşünüyordum ama aslında tek ihtiyacım bu çocukmuş.

Kafamı masmavi denizden Bora'ya çevirdiğimde tişörtünü çıkartmıştı bile. Ağzım açık ona bakakaldım, o da duraksayıp bana bakmaya başlamıştı

"Ne oldu? Bugün iyi misin sen güneş mi geçti?" elini kafama koyarken kendince sıcaklığı ölçmeye çalışıyordu herhalde, elini indirip gövdesine vurdum hafifçe

"Bir anda çıplak görünce kal geldi. "

"Ee kıyafetle mi girecektik?"

Homurdanarak etrafa bakındım "Sinirlerim bozuluyor."

"Bana mı öyle geliyor bu ara fazla mı kıskançsın?"

Ona hareket çekip tişörtümü çıkarttım ben de, Bora bana gülerken ben gözlüğü de koymuş ona bakmaya başlamıştım "Tamam çok güldün hadi çıkart gözlüğünü de girelim."

"Tamam tamam sinirlenme."

"Valla Bora bey alışın buna, sevgilinim ben senim. Hareketlerine dikkat et oyarım seni."

Kahkaha atarken beni de beraberinde denize doğru çekiştiriyordu "Benim gibi çocuğun ne yanlışını gördün sen?"

Ayağım ılık suya değerken devam ettim "Ben bilmem, en çok senin gibilerinden korkacaksın."

Kaşları havalandı ama halinden gayet memnun olarak sırıtıyordu, tutup ısırasım geliyordu çocuğu

 "Bak sen?"

Kendimden emin onaylarken bir anda kendimi suda bulmamla neye uğradığımı şaşırmıştım, ulan Bora! Kafamı sudan çıkarttığımda öldürücü bakışlarımla bakıyordum, bir anda doğrulup henüz girmemiş ve bana kahkaha atan Bora'yı hızla sırılsıklam etmiştim.

Ama o çok etkilenmemiş gibiydi hala gülerken suya atlamıştı. Kafasını çıkarttığında beraber ileriye doğru yüzmeye başlamıştık. Derinlere geldiğimizde durup sırt üstü uzanıp gözlerini kapattı, sırıtıyordu. Hayran hayran izledim onu bir süre, şimdi öpmek vardı ama çok riskliydi.

Elimi yanağına yerleştirdiğimde gözlerini aralamıştı, "Öpmeyecek misin bekliyorum bak."

"E ya görürlerse?"

Gözlerini gökyüzüne çevirip düşündü bir süre, "Ben de isterdim ama riske atmayayım dedim. Ama tüm bunlar senin için bana hava hoş, burada sömürebilirim seni."

"Yavaş gel yavaş, iki gündür çok özledin beni galiba."

Elim suyun altından belinde gezinirken mırıldandım "Özledim tabii, yeşil ışık yak anında yamulurum."

Kahkaha atarak yattığı yerden doğrulduğunda "Nefesini tut." Demişti sadece, ne anlama geldiğini anlayamadan dediğini yaparken bulmuştum kendimi. Bir anda dibe batmış ve biraz sonra da beni çekmişti. Gözlerimi araladığımda hemen karşımdaydı ve biraz sonra yaklaşıp dudaklarımızı birleştirmişti.

Bunun filmlerdeki gibi olabileceğini düşünmüştüm ama kısa bir süre sonra nefesim yetmediği için yüzeye çıkmıştık ama buna değerdi, ağzım kulaklarımda Bora'ya bakıyordum, "Fantezi düşkünü diyene bak sende de cevherler varmış."

Denizin içinden ellerini belime attığında karıncalanma hissettim, ama yine de çok yakınına çekmemişti "Bu fantezi değil ki ama."

"Üzgünüm geç kaldın, çoktan fantezi olarak kabul edildi."

Gülerken parmaklarıyla belime masaj yapar gibi okşuyordu. Bir elimi ben de onun karnına yaklaştırıp okşamaya başladım,

"Sanırım tehlikeli yerlere doğru gidiyor."

Dudağımı ısırırken cevapladım "Sen başlattın." Ama hemen sonra homurdandım "Cidden kalabalıktan sıkıldım evde yalnız olduğumuz zamanları özledim ne güzel rahattık."

Belimdeki ellerinden bir tanesini yüzüme çıkartmıştı, kafam istemsizce eline doğru eğilmişti "Birkaç gün kaldı zaten sonra yine baş başayız."

"O zaman..." dedim geri çekilirken, "Şu çok methettiğin hızlı yüzmeni benimle yarışırken de gösterir misin? Bakalım ne kadar paslanmışım?"

"Hay hay." Diyerek yanımdaki yerini alırken sırıtarak önüme döndüm, bunca zaman sonra bile kalbim hala yanındayken deli gibi çarpıyordu. Bunun hiç geçmemesini istiyordum.

*

Aksama hazır mısınız bol sövgü gelecek gibi hissediyorum jdjdj baya bölüm atacağım bilgisayara format atar atmaz.
Iyi okumalar ❤

[ II. Kitap ] Bir Gün (bxb) • [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin