Cradles - Sub Urban
27 Ocak Pazartesi 18.05
Levent
Çetin'le Siroz'un evine doğru yürüyorduk, şuan neden bunu yaptığımı bilmiyordum. Gitmeyedebilirdim, sonuçta bir yakınlığımız yoktu ama görmek istiyordum.
Bora'yla ne kadar yakınlar diye görmek istiyordum, dayanamayacağımı biliyordum ama anlaşılan sadece bedenime zarar vermek kesmiyor beni bu aralar.
"Kanka biraz gülümse zorla geliyorsun sanacaklar." Göz ucuyla Çetin'e baktığımda güldüğünü görmüştüm, ona sahte bir gülüş gönderdim "İyi mi böyle?"
"Aynen süper aradığım doğallık buydu." Gülüp montunun fermuarını daha da çekerken konuşmaya devam etti "Şaka maka gelmek zorunda değildin yani bu kadar mutsuz olacaksan."
"Biliyorum." Kafamı önüme eğip yürürken karı izlemeye başladım,
"Bora için geldiğin çok belli ama o kadar saçma davranıyorsunuz ki takip edemiyorum artık."
Dalgınca sordum "Neymiş karışık olan?"
"En son siz uzak durma kararı almamış mıydınız? Yoluma bakarım falan diyordunuz. Sonra yine dip dibe geliyorsunuz."
Siroz'un kapısının önüne geldiğimizde durduk, Çetin'e döndüm "Bir anda olsaydı geçen yaz ikimiz de çoktan yolumuza bakmıştık."
Çetin düşünür gibi baktı bir süre sonra kafasını salladı "Tüm o mantıksızlığın içinde ufacık bir mantık. Hadi hayırlısı."
Sonra gidip kapıyı çaldı, derin bir nefes aldım. Bugün sorunsuz bitecekti. Çok kalmazdık zaten. Hemen bitecekti-
Kapıyı Bora açtığında duraksadım, niyeyse onun evinin kapısını Bora'nın açması çok koymuştu. Sessizce nefes alıp verdim, ve ellerimi cebime gömdüm. Unut gitsin.
"Kapıyı niye sen açıyorsun kardeşim ev sahibi nerede?"Bora omuz silkmiş ve geçmemiz için yana çekilmişti "Tuvalete gitmişti."
Kapıdan içeri girer girmez üzerimize bir köpek hızla koşmaya başlamıştı, "Ananı avradını!" Çetin hızla Bora'nın arkasına saklanırken ben olduğum yerde kalmıştım, hareket etmek için yeterince hızlı düşünememiştim bile.
Köpek hızla bana gelip üzerime atlamıştı, geçen gün Siroz'a çalışmaya geldiğimde de görmüştüm o yüzden beni biliyordu. Köpeğini bile bu çocuktan çok seviyordum, dur gerçi Siroz'u hiç sevmiyordum ki.
Kendi düşüncelerime gülerken Kurt'un boynunu kaşıyordum, Arka Sokaklar'daki köpeğin aynısıydı bu, o yüzden hemen ısınmıştım ilk gün.
Sonra Kurt benden ayrılıp Çetin'i koklamaya gittiğinde Çetin Bora'yı kendine siper edip köpekten uzak kalmaya çalışıyordu."Oğlum bıraksana beni kalkanın mıyım ben! Hem bir şey yapmıyor köpek koklayıp tanıyacak!"
Ama Çetin dinlemiyordu, Bora'yı kazağından tutup bir o yana bir bu yana çeviriyordu,
"Ya tanımak istiyorsa sakin dursun medenice karşılıklı oturup konuşalım koklamasın istemiyorum!""Kanka Levo sevdi seni n'olur çağır şunu!"
Gülerken Kurt'a işaret yapıp bana gelmesini sağladım, köpek gelip dibimde sırtüstü yatmış onu sevmemi bekliyordu. Gülerek Kurt'u sevmeye başladım, bir köpeğin insanı bu kadar mutlu edebileceğini bilmiyordum. Doğrusu, beni bu kadar mutlu edeceğini bilmiyordum. Evde işkence gibi geçen saatlere böyle bir köpek çok iyi gelirdi sanırım, keşke benim de köpeğim olsaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[ II. Kitap ] Bir Gün (bxb) • [Tamamlandı]
Ficción General"Kendimi buradan daha iyi hissettiğim bir yer yok ki." durdu ve düzeltti "Kendimi yalnız hissetmediğim tek yer burası." 《Serinin ikinci kitabı》 •'Yarına Kadar' adlı hikâyenin devamıdır, önce ondan başlanması tavsiye edilir.•