39 (Part I)

4.1K 291 103
                                    

Medya: Unlike Pluto- No Scrubs

23 Kasım 17.30 Cumartesi

Levent

"Sanırım bir eksik kalmadı."

Bora dikkatlice etrafı süzerken ben de ters ters köşedeki Siroz'a bakıyordum, ben bütün sınıfa söylediğimizde en azından yarısının gelmeyeceğini düşünmüştüm – ki o yarısının içinde bu Siroz da vardı hayallerim arasında- ama herkes gelmişti amına koyayım bahtıma tüküreyim.

"Çetin dışında her şey tamam." İlgilenmeyerek mutfak tezgahına yaslandım, modumu yüksek tutmaya çalışıyordum. Tek mesele Siroz değildi, kalabalık ortamlara girmeye katlanamıyordum bu ara ama Çetin için bugün elimden gelenin en iyisini yapacaktım.

"Sen iyi misin?"

"Hı?"

Dalgınca Bora'ya döndüğümde kafasını yana eğmiş beni izliyordu, bir anlığına gözlerinde kaybolduğumu hissetmiştim.

"Moralin bozuk duruyor."

Gözlerimi kaçırıp derin bir nefes aldım, "Kalabalık ortamlara girmeye hazır hissetmiyorum kendimi ama idare ederim."

Birkaç saniye yüzüme bakmaya devam ettikten sonra bana eliyle gel işareti yapıp yukarı çıkan merdivenlere yönelmişti. Merakla peşinden giderken Cansu ablanın odasının önünde durunca etrafı kolaçan edip Bora'ya yaklaştım

"Cansu ablanın odasında ne işimiz var?"

"Şşşh." Meraklandırma konusunda birisine ödül verecek olsam bu kişi Bora olurdu şüphesiz, her işi büyük bir gizemle doluydu herifin.

Kapıyı cebinden çıkardığı anahtarla açıp içeri girdiğinde ben de peşi sıra onu takip etmiştim, ardımızdan kapıyı kapatıp odanın köşesinde komodinin üzerindeki iki tane şarap şişesinden yarım olanı eline alıp bana dönmüştü

"Aşağısı insan kaynayacak diye annem şaraplarını yukarı çıkarmamı istemişti, modunun gelmesi için biraz içebilirsin."

Ona emin misin dercesine baktım, sonuçta Cansu ablanındı.

"Cansu abla bir şey demesin?"

"Açıklarım ona ben."

Tereddüt etsem de uzattığı şişeyi aldım, kapağını açıp koca bir yudum aldım. Şişeyi indirdiğimde yüzümü buruşturuyordum, daha önce bir kere içmiştim şarabı onda da tadımlıktı merakımdan bakmıştım. Ama biradan çok farklıydı orası kesin, yine de şuan önemli değildi, şimdiden daha iyi hissediyordum.

Koca bir yudum daha içip Bora'ya uzattım, "Yeter mi?"

"Daha iyi."

Kafasını sallayıp bu sefer o diklemişti şarabı, gözüm açığa çıkan boynuna kaydığında içimin bir hoş olduğunu hissettim. Tüm vücudum elektriklenirken kafamı başka yere çevirememiştim bile. Neredeyse dibine gelen şarabı indirdiğinde hala ıslak olan dudakları tüm vücudumu titretmişti. Yavaş yavaş gözlerine ulaştım, doğrudan gözlerimin içine bakıyordu ama bu kaldırabileceğimden çok daha fazla derindi.
Aramızda sessizce geçen garip birkaç saniyeden sonra zorla da olsa kafamı çevirmiştim, elim enseme giderken kapıya doğru ilerledim "Çetin gelir birazdan."

Bir şey demeden benimle beraber aşağı inmişti, biraz sonra zil çaldığında herkes susmuştu. Bora kapıya giderken ben de onun biraz arkasındaydım, kapıyı açtığında Çetin yüzümüze bile bakmadan içeri dalmıştı "Kesin yine film seçmediniz dimi? Nasıl biliyorum sizi ama-"

[ II. Kitap ] Bir Gün (bxb) • [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin