53

3.9K 271 116
                                    

Medya: Sub Urban - Cradles 

25 Ocak Cumartesi 14.01

Levent

"Bu gerçekten gerekli miydi?" tıslarcasına fısıldadım Çetin'e ama gözlerim iki adım önümdeki Siroz'da takılıydı.

"Yani kanka sonuçta arkadaşımız yani Bora'nın arkadaşı o kesin."

Sinirli bakışlarımı Çetin'e çevirdim "Benim arkadaşım falan değil!"

"Şhh amına koyarım senin! Bi sus da keyfini çıkart okey oynamaya geldik işte. Tadını çıkart."

Gözlerimi devirip önüme döndüm Sirozla Bora önümüzde yürüyorlardı, niye önümüzden gidiyorlardı ki? Sürekli bir şeyler konuşuyorlardı ne konuşurdu ki insan bu kadar?

Zihnime dolanlarla kafamı önüme eğdim, eskiden biz de böyleydik. Şimdiyse tek kelime edemiyorduk. Her şeyin sorumlusu bendim. Sadece bu duyguların geçici olduğuna inanıyordum, geçecekti işte. Kim Bilir belki eskisi gibi olurduk.

Aklıma gelenlerle güldüm, saçmalığın dibine vuruyordum. Sanki giderek olmasından kaçtığım geleceği kendi ellerimle hazırlıyordum. Sanki tek yaptığım Bora'yla aramı daha çok açmaktı.

"Şşhh! Levo? Aloo?"

Gözümün önünde sallanan elini ittim, masaya ne ara oturmuştum ki? Masadaki gözler benim üzerimdeydi, o gözler bile, bunu bilerek kafamı önüme eğdim. Sonra masanın başında sipariş vermemizi bekleyen amcayı fark edip çay dedim kısaca.

Amca uzaklaşırken ben de Çetin'e eğildim "Bu programı sen planladın dimi gerzek!"

Hızlıca taşlarını dizerken hiç oralı olmamıştı bile "Alış artık oğlum madem ayrısınız, yarın bir gün bu çocuk bize enişte getirecek."

"Ne-" ayarlayamadığım sesimle bir anda kendimi geri çekmeye çalışırken ıstakayı yere devirmiştim. Harika, şimdi bütün insanlar bana bakıyordu. Hay ben böyle şansın taaa-

Sinirle ıstakayı masaya koyarken Çetin'in hafif sırıtır şekilde beni izlediğini fark etmiştim, hemen karşımdaki Siroz – bu neden benim eşim olmuştu bu ara amına koyayım yeni fark ediyordum.
Ve Bora'da bakıyordu.

"Elim çarptı?"

Yüzlerine sorarcasına baktığımda Bora çoktan işine dönmüştü bile, Çetin'e döndüm tekrar ama muhabbeti hatırlayınca geri çekilip taşları dizmeye başladım.
Bu enişte muhabbeti, yani Bora'nın hayatında birisi olacağı gerçeği niye beni bu kadar sarsmıştı ki? Zaten bilmiyor muydum? Biliyor muydum?

Bir dakika ulan! Tekrar Çetin'e eğilirken aynı zamanda onu da kazağından tutup yüzümün hizasına eğmiştim zorla

"Ulan sen o Siroz'u niye enişte yerine koydun şimdi!" Biraz geri çekildim ama hala Çetin'i kazağından tutuyordum sonra tekrar yaklaştım "Lan yoksa aralarında-"

Ama cümlemi bitiremeden Çetin kendini elimden kurtarmıştı "Ulan kazak bollaştı! Elinin ayarını sikeyim!"

"Oooo abi siz konuşup duruyorsunuz taş atsanıza."

Alev fışkıran gözlerimi Siroz'a çevirdim ama sonra sakinleşmem gerektiğini hatırlattım kendime, bokun tekiydim anasını! Siroz'a bir şey deme hakkım yoktu.
Çetin'e taş atıp tekrar düşünmeye devam ettim, göz ucuyla Siroz'a bakıyordum, Bora'yla gülüşüyorlardı.

Lan siz eş bile değilsiniz!

Kafamı başka yöne çevirdim, amca çayları getirmişti, dayanabilir miydim buna? Bora ve Siroz?
Hayır ulan!
Niye Siroz! Başkası mı yok!

Ofladım, sıra yine bana gelmişti, taş çekip taş attım rastgele. Çetinle Bora kaş göz işareti yapıyordu birbirlerine, sonra Çetin elini açmıştı. Gülümseyip can sıkıntısıyla ıstakadaki taşları düzenledim, Çetin olmasaydı Bora'yla yan yana bile gelemezdik muhtemelen. Son konuşmamızdan beri aramızda o kadar soğuk rüzgarlar esiyordu ki, arayı yumuşatmak için ne ben adım atıyordum ne o.

Bora bana kızmakta haklıydı, ama aynı zamanda haksız da görüyordum. Benim tüm dünyam sarsılmıştı, yer yerinden oynamıştı. Bütün inancım sarsılmıştı.

"Bahtımı sikeyim ya!" Siroz'un ıstakasını masaya devirmesiyle irkilip gerçek dünyaya dönmüştüm, "Çift okeyle insan elini nasıl bitiremez ulan!"

Bora'nın kahkahasını duyduğumda istemsiz kafam o yöne çevrilmişti, sonra güldüğü asıl kişinin farkına varmıştım. Gözlerim tekrar Siroz'u buldu, Bora'ya doğru eğilmişti onun ıstakasına bakıyordu, eliyle bir yerleri gösterip gülüyordu.

Kendimi daha da sıkarken kafamı başak yöne çevirememiştim bile. Benim derdim neydi? Bora haklıydı, ama ne ona gidebiliyordum ne de ondan gidebiliyordum. Kolumu sıkan elle zor bela kafamı çevirmiş Çetin'e bakmıştım

"Sakin kardeşim." Diyerek sırıtıyordu hafifçe, yanaklarımı şişirerek kafamı masaya gömdüm, bugünü kimseye dalmadan bitirmek için ne kadar daha sabredebilirdim acaba?

"Bu arada Pazartesi geliyorsunuz dimi?"

Siroz'un sorusuyla kafamı kaldırdım, kim nereye ne zaman kiminle, ne?

"Ne?" niyeyse hep bu soru ağzımdan kaçıyordu o kadar saçma soru arasından

"Pazartesi Bora'yı bize davet etmiştim de sonra sizin de gelmenizin iyi olacağını düşündüm."
Masadakiler farkında mıydı bilmiyordum ama Siroz doğrudan bana bakıp sırıtıyordu, bilerek yapıyordu puşt!

"Çok, çok iyi düşünmüşsün." Kelimeleri bastıra bastıra söylemiştim, "Çok iyi bir fikir."

Gözünü benden ayırmadan kafasını sallamıştı, o sallanan kafanı koparmak vardı. Sonra gözümün içine baka baka Bora'ya dönmüş sırıtarak bir şeyler fısıldamaya başlamıştı, ulan bu çocuk bilerek yapmıyorsa ben de Levent değildim amına koyayım!

Hışımla Çetin'e döndüm "Fark ettin mi lan? Çocuk bilerek yapıyor! Nasıl baktığını gördün mü?!"

Ama Çetin anlamsız gözlerle bakıyordu "Nasıl bakmış ki? Anlamadım ben kanka? Neyi bilerek ne fark etmesi?"

Ofladım, göz ucuyla Siroz'a baktım, yandan bana saniyelik nispet dolu bir bakış atmıştı, tekrar Çetin'e döndüm. İşaret parmağımı masaya bastırdım "Bak unutma bu dediğimi, bu kendiliğinden orospu bana nispet yapıyor. Her kelimesini bilerek seçiyor."

"Kendiliğinden orospu mu?" kahkaha atmaya başladığında kendimi geri çekip kafamı iki yana salladım çaresizlikle, kime neyi anlatıyordum ki ben? Grubun en sağduyulu olanı Bora'ydı, ona bunu anlatsam ya kıçıyla gülerdi ya da daha yüksek ihtimalle yüzüme tükürürdü seni ilgilendirmez diyerek.

Göz ucuyla Bora'ya baktım, şuan gülen yüzü itinayla bana bakmıyordu. Oldu ki göz göze gelsek hemen dümdüz bakmaya başlardı, ya da kızgın.
Çok kızgın olduğunu biliyorum. Onu kaybetmek istemedikçe daha çok kaybediyordum sanırım.

"Hadi bu sefer Levo başlatıyor."
Bezgince Çetin'e döndüm, sonra önüme dönüp zarları attım. Bir daha evde tek olmaktan şikayet etmeyecektim.

*
Çok şey yapmayın buralar geçiş bölümleri hdjdjd az kaldı hdjdd

Iyi okumalar❤

[ II. Kitap ] Bir Gün (bxb) • [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin