Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Oy vermeyi ve bol yorum yapmayı unutmayın lütfen" ♥️🙏
BÖLÜM 36
"KAHVE KOKULU"
✏️
"Seviyor musun annemi?" Savaş siyah saçlı küçüğün söylediği şeye tebessüm etti.
"Çoook, bazen bunun aşktan dahi büyük bir şey olduğuna inanıyorum" dedi karşısına bakarak. Küçük kızın ince kaşları çatıldı.
"Aşktan büyük bir şey var mı ki?" genç adamın gülümsemesi daha da büyüdü.
Bakışlarını yanındaki çocuğa çevirdi. Kızın kahve gözlerindeki saf merak kırıntılarını fark etmişti.
"Tabiki var" dedi kıza bakarak. Yüzündeki merakın daha da arttığını görebiliyordu.
"Adı ne o zaman?" genç adam kızın küçük burnunu hafifçe sıktı. Kız suratını bururşturup burnundaki elden kurtulmaya çalıştı.
"Bu duygunun adı sevda meraklı küçük seni." burnunu bıraktığında seslice güldü.
Kız burnunu eliyle sıvazlayıp acının geçmesini diledi.
"Peki beni seviyor musun baba?" dedi kaşlarını çatarak. Genç adam dudaklarını birbirine bastırıp gülmemeye çalıştı.
"Hayır,seni sevmiyorum." dikkatlice kızın tepkilerini izledi.
İlk önce şaşkınlıkla açılan dudaklar ve ardından gelen göz dolması.
Genç adam kızın annesine bu kadar benzemesine bir kez daha hayret etti.
"Seni sevmektende öte kızım, sana ölüyorum"
"Hastanın kalbi durmak üzere,şok cihazını getirin!"
"190'a ayarla!" genç kadinın bedenine yayılan elektirik tüm uzuvlarını titretti.
"Olmuyor" makineden gelen sesler kalbinin durmaya başladığının göstergesiydi.
Genç kadının gözünden yastığa doğru bir damla süzüldü. Rüyasında kızını görmüştü.
Ölüyor muydu yoksa? Bu gerçekle beraber bir damla daha süzüldü gözünden.
"Ne olur yaşatın onu!" kulaklarına sevdiğinin sesi geldi.
Sesi titrekti.
Boğazına dizilmişti sanki her sözü.
"Doktor! Onu yaşatmazsan,yemin ederim kendimi öldürürüm!" genç kadının duyduklarıyla kalbi zorlandı.
"Çabuk ! 250' ye ayarla,buda olmazsa işimiz çok zor!" genç kadın göğsüne bastırılan cihazla yerinden oynadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
αнєηк "υуυм" •Tamamlandı•
Novela Juvenil"Seni tam 22 dakikadır öpmüyorum." Dudaklarım aralanırken ne diyeceğimi bilemedim. Gerçekten saymış mıydı bunu? Bakışlarındaki ciddiyet ortadaydı. "Şaka yapıyorsun" kısık gülümsememi sadece ikimiz duyabilmiştik. "Saydın mı bunu cidden?" dedim şaşkın...
