Oy verip,yorum yapmayı unutmayalım lütfen🙏
BÖLÜM 41
"ŞOV"
✏️
Bir insan ne kadar gaddar ve acımasız olabilirdi? Ya da kendi istekleri için ne kadar canileşebilirdi?
Tanrıya göre insan nankör ve doyumsuz bir varlıktı. İçinde vardı bu duygular,sahip çıkamazdı nefsine.
Tıpkı benim kana susadığım gibi. Aktıkça daha fazla akmasını istiyordum.
Bağımlıydım belki de, kim bilir? Tek bildiğim şey, isteklerim için ölümü dahi göze alabileceğimdi.
Yanımdaki adam buradaydı çünkü,bunu ben istemiştim. Veli'yi öldürmek istiyordum. Buna kimse engel olamazdı.
Kafama koymuştum bir kere. Hilmi'nin attığı konum bir mezarlıktı.
Veli'nin orada ne yaptığını bilmiyordum. Bunu düşünmüştüm,aklıma hiç bir ihtimal gelmiyordu.
Hava kararıyordu,severdim karanlığı. Küçükken de severdim,beni yansıtırdı çünkü.
Arabanın yaydığı turuncu ışık anahtarın çekilmesiyle son buldu.
Mezarlığı aydınlatan tek şey bir direk ışığıydı. Nefes alış verişlerimizin sesi vardı sadece. Biliyordu,bunun geri dönüşü olmadığını.
Son yaklaşıyordu,intikam yaklaşıyordu. Bu oyunu bitiren ben olacaktım. Kahvelerimi karanlıkta kalmış bedenine çevirdim.
Yüzünün hatları ışıkla belli oluyordu. Derin bir soluk aldım. Bunu onunla yapmak eğlenceli ve unutulmaz olacaktı.
"Sona geldik Savaş" sesim kısık ve beklenti doluydu. Gözlerini bana çevirdi.
Yüzünü çevirmesiyle daha iyi görmüştüm onu. Direksiyondaki elini kucağına indirdi.
"İçim rahat değil Ecem" kaşlarım çatıldı. Umarım aklıma gelen şey değildi düşündükleri. Yoksa bu plandan vaz mı geçiyordu?
"Neden?" dedim tepkimi belli etmeyerek. Dudağını hafifçe dişledi.
"Savunmasız geldiğine inanmıyorum,bu işte bir bit yeniği var" dudaklarım hafifçe kıvrıldı.
Düşündüğüm şey değildi. İçten içe buna sevinirken gülümsememi yüzümden sildim.
"Bana güveniyor musun Savaş" sorumla bakışları tekrar beni buldu. Kokusunu çektim içime.
Kömür karası gözleri gecenin karanlığına meydan okuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
αнєηк "υуυм" •Tamamlandı•
Novela Juvenil"Seni tam 22 dakikadır öpmüyorum." Dudaklarım aralanırken ne diyeceğimi bilemedim. Gerçekten saymış mıydı bunu? Bakışlarındaki ciddiyet ortadaydı. "Şaka yapıyorsun" kısık gülümsememi sadece ikimiz duyabilmiştik. "Saydın mı bunu cidden?" dedim şaşkın...