EMMA
"Harry'nin buraya geldiği yok. Aksine, buradan gidiyormuş."
Masaya birdenbire sessizlik çöktü. Sanki herkes nefesini tutmuştu. İlk kendine gelen Charlie oldu, sol elini sarı saçlarının arasından geçirip Sarah'ya baktı. Kahverengi gözleri kafenin camından yansıyan akşam güneşini yakalamıştı.
"Sarah," Dedi tereddütlü bir sesle. Özellikle bana bakmamaya çalıştığını fark ettim. "Ne demek buradan gidiyormuş? Nereye gidiyor? Temelli mi?"
Bu soruların üzerine Sarah'nın yaptığı ilk şey başını iki yana sallamak oldu. "Hayır. Tabi ki temelli gitmiyor. Sadece, birkaç haftalığına kafa dinlemek için annesinin yanına gitmeye karar vermiş." Bana baktı. "Bir süre ortalarda görünmemesinin daha iyi olacağını düşünüyor."
Hepsinin gözleri bu sefer beni bulduğunda sessizce yerime sindim. Ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.
Evet, ayrılık sonrası bir süre onu görmemek bana iyi gelebilirdi ama öte yandan, şimdiden yanımdaki varlığını özlüyordum.Masanın altından elimi tutup parmaklarımızı birbirine kenetlemesini ya da yanımdan ayrılmamasını. Akşamları koltukta tıpkı bir kedi gibi kucağıma kıvrılmasını ve orada uyuyakalmasını.
"Emma," Diye başladı Joe ama sözünü kestim.
"Hayır, bir şey söylemenize gerek yok. Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyor sadece. Herkes gibi, hem buralarda olmaması cidden işime gelebilir. Ben de bu sırada taşınma işlerini hallederim."
"Taşınıyor musun?" Joe şaşkınlıkla sordu. Tuhaf bir şekilde sonlara doğru sesi incelmişti. Sorusuna karşılık başımı salladım. "Neden ki?" Diye devam etti. "Ne zaman? Yeni bir yer buldun mu? Na-ah!" Joe gözlerini kocaman açıp yanında ona ters ters bakan Josie'ye döndü. Joe ne olduğunu anlamaya çalışırken Josie ona bakmaya devam etti.
"Evet." Dedim Joe'ya cevap olarak. "Yani öyle düşünüyorum çünkü... Orada kalmak biraz zor oluyor bilirsiniz. Her yerde onun-neyse işte. Ve diğer sorularının cevabı da hayır. Daha bugün karar verdim."
Joe dudaklarına tuhaf bir gülümseme takındı. Sonra birden, tekrar gözleri büyüdü. "Madem orada kalmak istemiyorsun, bir yer bulana kadar bizimle kalsana. Misafir odamız boş. İstediğin kadar kalabilirsin. Değil mi sevgilim?" Josie'ye baktı bir an. Sonra gözleri bir kez daha benimkilerle buluştu.
Her ne kadar düşünceli bir teklif olsa da onlarla kalamazdım. Bu kendi evimde kalmaktan çok da farklı olmazdı çünkü. Evdeyken ondan geriye kalanlarla olacaktım, Joe ve Josie ile kalırsam da kaybettiğim ilişkinin izlerini arayacaktım. Biliyordum işte, ne zaman yan yana gelseler gözlerimi alamayacak, içten içe birlikteliklerine imrenecektim.
"Emma benimle kalıyor. Harry de döndüğünde ister kendine ev bakar isterse de Thomas ile kalır. Ve lütfen artık şu ayrılık konusunu kapatabilir miyiz? Sinir bozucu olmaya başladı. Bırakın kız birkaç saatliğine de olsa aklından çıkarsın." Bir süre sustu. Hepimiz onu dinliyorduk. "Daha fazla ayrılık yok. Lütfen." Dedi.
Joe, Josie ve Charlie başlarını sallayıp kendilerince farklı bir sohbete giriştiler. Benim dikkatimi çekense Sarah'nın sesinde belli belirsiz duyduğum titremeydi.
"Sarah," Diye fısıldadım diğerlerine belli etmemeye çalışarak. "İyi misin?"
"Lavaboya gitsem iyi olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Separation Parade | H.S
Fanfiction'Bundan bir saat sonra, birkaç gün, ay içinde, yıllar geçtikçe neler olacak bilmiyorum fakat hayatın bütün tehlikeleri ve bilinmezlikleri arasında emin olduğum tek bir şey var. Seni seviyorum.' • 22.06.2020 • Kapak / @asharrywas ♡