Love Maze/Yoonkook✔

4

Jungkook

Saatin akşam 6 olmasıyla hepberaber gideceğimiz restoran için hazırlanmaya başladım. Siyah bir gömlek ve siyah pantolona karar verip giymeye başladım.

Hazırlandıktan sonra -evlerimiz yakın olduğu için- Taehyung ve Yoongi beni almaya gelecekti. Bildiğim kadarıyla Jimin'de bizimle gelecekti.

Jimin demişken...

Bugün kafede birkaç kızın konuşmasını istemsizce (!) duymuştum, Jimin ve Taehyung'un bir ara sevgili olduklarını ancak ayrıldıklarını söylemişlerdi. Benim haddime değil ancak neden ayrıldıklarını merak etmiştim. Ayrıca Jimin'in o gün bana el sallamamasının nedeni, Taehyung'un bana olan yakın hareketleri olabilirdi.

Telefonuma gelen mesajla düşüncelerimden arınıp dışarı çıktım. Benim için gelen arabaya binip onlarla biraz sohbet ettim. Hızlı geçen süreyle sonunda Jimin'in evine gelmiştik. Sade şeyler giyse bile asaletiyle gözlerimin ona dönmesine engel olamamıştım.

Kapıyı açıp yanıma bindi. "Selam çocuklar."

Yoongi arabayı sürmeye devam ederken dikiz aynasından ona baktı. "Selam, tişörtümü unutmadın değil mi?"

Baya samimiler, tabii bu samimiyet Taehyung ile eskiden sevgili olmalarından kaynaklı. Ah boşversene...şu an Jimin gelince konuşkan ben hemen susmuştum. Özgüvenim ise pıt diye sönmüştü. Ve bunların oluş nedenini bile bilmiyorum.

Koltuğa gittikçe daha da sinen ben sessizce onları dinliyordum. Taehyung da benim gibi Jimin gelince sessizleşmeye başlamıştı. Cidden aralarında bir şey geçmiş olmalı.

Birden bire Taehyung sesini -Jimin'e- birazcık yükseltmişti. "Beni anlamıyorsun sanırım."

Jimin histerik bir kahkaha attı. "Birbirimizi anlamadığımız için şu an böyleyiz ya zaten Taehyung-sshi."

Şimdi anlaşıldı işte.

Taehyung dikiz aynasından bana kısa bir bakış atıp, kendi kendine kafasını olumsuz anlamda salladı. "Her yerde böyle rahat konuşmayı nasıl başarabiliyorsun?"

Benim öğrenmemi istemiyor. İyide...neden? Kafedeki garsonların ilişkileri (!) hakkında dedikodusunu yaptığını biliyor olmalı. Benim-

Neden her şeye kafa yoruyorsun Jungkook? Onların yaşadığı şey beni zerre ilgilendirmiyor.

Jimin hiç suratını asmıyordu, Taehyung'un altında kalmayıp cevaplarını vermeye devam ediyordu. "Ne demek istiyorsun? İçimizde yabancı biri yok ya. Yani mantıkken bir yabancıyı arabana almazsın."

Alttan bana laf sokması rahatsız olmamı sağlasa da umursamayıp ona yandan bir bakış attım. Bana sinir bozucu bir şekilde sırıtarak bakıyordu. Derdi neydi cidden?

Taehyung iç çekip çaktırmadan olayı dinleyen Yoongi'ye döndü. "Sana kendi arabamla gitmek istediğimi söylemiştim değil mi?"

Jimin kollarını bağlayıp arkasına yaslanmıştı. "Kendin beni davet ettin, şimdi böyle söylemen ne komik."

Dikiz aynasından baktığım Yoongi gözlerini yuvarlamıştı. "Yetişkin bireyler olduğunuz için çocuklaşmazsınız sanıyordum ancak yanılmışım. Tam bir veletsiniz."