Love Maze/Yoonkook✔

13

Jungkook

"Bu arada senin dersin yok mu?"

Taehyung'un dediği şeyle telefona baktığımda saatin 11 olduğunu görmüştüm. Bu demek oluyorki Yoongi'nin gireceği dersi kaçırmıştım. Offlayarak ayağa kalktım. "Okulda olduğum aklımdan çıkmış! Yarım saat geç kalmışım aslında, girsem bir şey olur mu ki?"

Omuz silkti. "Yoongi hyung geç kalmana bir şey demez, hadi derse git."

Ona bir tebessüm edip çantamı elime aldım ve ayağa kalktım. "O zaman görüşürüz."

"Görüşürüz~"

Kafeteryadan hızlı adımlarımla çıkıp salonuma gittim. İçeri girdiğimde bir çok kişi bana baktığı için istemsizce kızarmıştım. Sessiz bir şekilde -Yoongi'ye çaktırmadan- boş olan bir yere geçtim. Ancak gözünden kaçmamış olmalıyımki bana gözlerini kısarak bakmıştı. Gözlerimi kaçırıp yanımda gevelenen Minji'ye döndüm.

Bana imalı gözlerle bakıyordu. "Neden geç kaldın?"

Omuz silktim. "Dersin olduğunu unutmuşum, neyse. Ne yaptınız?"

Eleriyle yanaklarını tutup heyecanla konuştu. "Ne yapmadıkki? O cidden çok yakışıklı, dinlerken ağzımın suyu akıyordu."

"Minji-"

Tam o sırada Yoongi'nin bana bakarak dediği şeyle susmak zorunda kaldım. "Aramızda konuşmayalım."

Tek 1 derste öğretmen kesildi başıma yahu. İç çekip çenemi elime yaslayıp onu dinlemeye başladım. Üstüne giydiği siyah gömlek ve pantolonla klasik bir öğretmendi. İtiraf etmek gerekirse yakışıklı bir öğretmen olmuştu. Pembemsi dudakları ve koyu kahve gözleri-

"Jungkook, dinliyormuş gibi yapmak yerine dinlemeye çalış."

Resmen adamın içine öyle bir  düşmüşümki dediklerini duyamamışım. "Dinliyorum."

Gözlerini bana dikmeye devam etti. "Sıra sende."

Minji'ye döndüm ve fısıldadım. "Ne yapacağım?"

"Dostum, ayvayı yedin."

Bana ne kadarda yardımcı olan bir arkadaşım var ya. Kafamı masaya vurup pes ettiğimi belli ettim.

Yoongi'de pes etmiş olmalıki benim yerime Minji'yi çağırmıştı. Minji, masanın üstündeki malzemelerden asit elde edip somonu asitte pişirmişti. Minji ne yapacağımı söyleseydi bende yapardım! Söylememekle amacı neydiki yani? Neyse, herzaman ki Minji işte.

Birkaç kişiye daha yaptırdıktan sonra dersin bittiğini söylemişti. Adımlarını bana yönlendirirken her adımında daha da gerilmeye başlamıştım.

Ellerini masama koydu ve gözlerimizi birleştirdi. "Niye geç kaldın?"

Sınıfta sadece ikimiz vardık ve Minji yine beni satmıştı!

Tanrım, neden bu kadar yakın!? Parfümünü koklamak istemiyorum! "Şey, uh...Taehyung'laydım. Dersin olduğunu unutmuşum." Tuttuğum nefesimi verip nefes almak zorunda kaldım. Arkama yaslanıp gözlerimi kaçırdım. Şu an bir gay olarak zor anlar yaşıyorum.

Küçük gözlerini dahada küçültmüş ve ellerini masadan çekip telefonunu almıştı. "İyi de Taehyung'un dersi vardı, nasıl onunla oluyorsun?" Tahmin ettiğim gibi Taehyung'u arayıp salondan çıkmıştı, bende rahat bir nefes almıştım.