24

1.1K 74 23
                                        

Jungkook

Eve nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Açıkcası olmasınıda pek istemiyorum. Çalan alarmı kapatıp telefonumu elime aldım. Saat öğleden sonra 1 mi? Jimin'den 12 arama vardı.

Jimin
Günaydın
İşe geç kaldığını söyleyim😌
Seni bin defa aradım ancak açmadın
Neyse
Geldiğinde Yoongi'den azar yiyebilirsin çünkü şu an hyung çok gergin

Ben
Siktir ya
Alarmı duymamış olmalıyım
Gelmesem mi

Jimin
Gelmezsen önceden haber vermediğin için daha kötü olur
Şu an müsait değilim gitmem gerek
Mutlaka hazırlanıp gel

Dünki geçirdiğimiz zamanla arkadaş olmuştuk. Her neyse.

Yataktan kalkıp hızlıca lavabodaki işlerimi hallettim. Gardroptan elime gelen lacivert renkteki oduncu gömleğini ve mavi kot pantolonu alıp hızlıca giydim. Bir yandan gömleğimi içime sokarken bir yandan da saçımı tarıyordum. Birkaç oyalanmadan sonra evden çıkabilmiştim.

Kafeye geldiğimde ise direkt Yoongi'yi görmüştüm. Ondan nasıl kaçabilirim diye düşünürken Jimin'in dikkatini çekmeye çalıştım. Ancak tam o sırada Yoongi gelmişti. "Umarım bir bahanen vardır."

Yok? Ama olabilir. Ona geniş bir gülümseme sunup saçlarıyla oynadım. "Şey, eh...köpeğim! Köpeğime birdenbire bir şey oldu, o yüzden veterinere...aynen oraya gittim."

Oldukça ciddi görünüyordu. Ona cilve yapmamla bir halt olmayacağı belli gibi. "Senin bir köpeğin yok."

İç çektim ve göz teması kurmadan parmaklarımla oynamaya başladım. "Uyuya kalmışım. Özür dilerim bir daha olmaz."

Saçlarımı geriye attığı zaman gözlerimizi birleştirmişitim. Kızgın değil ancak hâlâ ciddiydi. Ellerini saçlarımdan sonra yanağıma koymuştu. Nazik bir şekilde yanağımı okşuyordu. Başımı istemsizce eline yaslanmıştım, beni sevmesi için. "Bir sorun mu var?"

Ne oluyor lan? Neden yanaklarım sadece ufak bir dokunuşuyla kızarmıştı? "H-hayır." Kekelemek mi? Bu kadarı da fazla ama. Kesin dün Jimin bana büyü falan yaptı.

"Dün neden içtin?"

Kendime gelip yanağımdaki elini alıp çekmesini sağladım. Resmen insanların içinde flörtleşiyorduk. "Başka yerde konuşalım."

"Taehyung burada değil."

Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Sorun Taehyung değil."

Tek kaşını kaldırmıştı. "O zaman ne?"

"Bilmiyorum, sadece utandım." Bunu dediğime inanamıyorum. "Bırakta  işime döneyim."

Tatlı bir kahkaha atmıştı. Bir şey demeden önce hemen toz olup soyunma odasına gittim. Kendimi koltuğa atıp yüzümü ellerimle kapattım. Hadi ama,kendine gel Jungkook! Sen bu değilsin! Saçlarımı geriye atması bile kızarmama yetmişti. Böyle olmamalı!

Kendime gelip soyunmaya başladım. Gömleğimi ve pantolonumu giyip aşağı indim. Yeni uyanmanın verdiği kızarmış dudaklarım ve şişmiş yanaklarımla her an yatmaya geri dönecek gibi bi hâldeydim.

Kasadaki kız bana gülmüştü. "İyi bir azar yemiş gibisin."

Omuz silktim ve siyah önlüğümü başımdan geçirip bağlamaya başladım. "Doğruyu söylemek gerekirse Bay Min bana kızmadı."

Kız inanmamış gibi sesler çıkarırken ben yanından gidip müşterilerle ilgilenmeye başladım. Kıskansın sinsi kız.

Love Maze/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin