Love Maze/Yoonkook✔

35

Yoongi

Jimin tek başına arabaya geldiği zaman Taehyung endişelenmişti. "Jungkook nerede?"

Jimin'in yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. "Biraz sinirlendi de lavaboya gitti."

Taehyung ona dönüp sinirle baktı. "Sen-"

"O başlattı."

Tanrım, Jimin...o sevimliliğinin altında bir şeytan olduğunu biliyordum.

Taehyung arabadan inip Jungkook'a bakmaya gittiğinde Jimin koltuğu yumruklamaya başlamıştı. "Hadi ama! Cidden o başlattı ama!"

Ona döndüm. "Baştan anlatsana sen şu olayı."

İç çekti. "Ya bak, birden bire gelişti her şey. Ama cidden o başlattı, Taehyung'u benden kıskanmıştı. Ben de biraz abarttım ve damarına bastım."

Çok iyi ya. "Ona ne dedin?"

Dudaklarını kemirdi. Ama yüzünde şeytani bir sırıtma hâlâ vardı. "Taehyung'la sabaha kadar seviştiğimizi falan-"

Kendimi tutamayıp gülmeye başlamıştım. "N-ne? Ciddi misin?!"

"Ya evet sus gülme, geliyorlar. Ha bu arada evde bana yardım edeceksin tamam mı? Onları tek bırakmamamız gerek."

Taehyung yanıma, Jungkook'ta Jimin'in yanına oturmuştu. Dikiz aynasından Jungkook'a baktığımda gözlerinin ve yanaklarının kızardığını görmüştüm. Sinirden mi ağlamıştı yoksa Taehyung Jimin'e kızsın diye mi ağlamıştı acaba? 2.si nedense daha mantıklı geldi. Tanıdığım Jungkook bunu yapardı.

Jimin küçük çocuk gibi kollarını bağlayıp kendini masum gibi göstermeye çalışıyordu. Bu ikisi cidden birbirinden fena. Ama Jimin'in Taehyung'u bırakacağını hiç sanmam.

Jungkook ile göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırıp camdan dışarı bakmaya başlamıştı. Şu an cidden çok sevimliydi, Jungkook'un bu hâliyle Taehyung'un ona kanması yüksek ihtimaldi. Şimdi bir düşündüm de sanırım ben de kanardım. Neyse.

Taehyung dikiz aynasından Jimin'e sinirli bakışlarını atmaya başlamıştı. Jimin'se bundan hoşnut olmadığını somruttuğu yüzünden belli ediyordu. Arabayı çalıştırmadan önce Taehyung'a döndüm. "Önüne dön."

Bu sefer gözlerini bana dikmişti. "Ne demek istiyorsun?"

"Jimin'in üstüne gitmen saçma." Cevap vermesini beklemeyip önüme döndüm ve arabayı sürmeye başladım. Bana şaşırmış bir şekilde bakmaya başlamıştı. Şaşırılacak bir şey mi vardı?

~♧~

Eve geldiğimizde ortamın havası hâlâ değişmemişti. Jimin her an biriyle kavga edecek ve Jungkook her an ağlayacak bir moddaydı. Taehyung ise bu olaya pek karışmak istemiyor gibiydi. Neden? Neden Jungkook'u eski sevgilisine yaklaştırmamaya çalışmıyor? Jimin'e neden kızmıyor?

Düşüncelerimden sıyrılarak lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra salona geri gelmiştim. Hâlâ  suspus oturuyorlardı. Eğer böyle devam ederlerse hiç iyi şeyler olmazdı. Sessizliği bozdum. "Ne yiyoruz?"

Hepsi bir ağızdan bir şeyler söyleyip en sonunda ortak bir karara varmış ve yemek sipariş etmiştik. Kısa sürede gelen yemeği yerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Açıkcası sohbet etmeleri için bir şeyler geveliyordum. Jimin, Taehyung'un ona olan tavrı yüzünden baya bir dağılmıştı, kendine gelmezse bana dediği planını uygulayamazdık. Masanın altından ayağını dürtükledim. Gözlerimizi birleştirdiği zaman ona bir gülümseme sundum. Gülümsememe karşılık vermişti.

Jimin mesajımı alıp sessizliğini bozdu. "Hey Taehyung, ben etleri yemiyorum." Chopstiği ile etleri onun tabağına bırakmıştı. Her etli yemekte Jimin etlerini ona verirdi. Taehyung'un et sevdiğini biliyordu, böyle bir şey yapması akıllacıydı.

Jungkook bunu fark ettiği zaman yemeğini daha yavaş yemeye başlamıştı. Taehyung'a kaçamak bakışlar atmasına rağmen Taehyung Jimin'in verdiği etleri yemeye devam ediyordu.

Jungkook ile gözlerimiz birleştiğinde aklına bir şey gelmiş olmalıki tabağındaki etleri o da bana vermişti. Bir saniye ya ben ne alakayım? Ah dur...o da aynısını yaparak Taehyung'un dikkatini çekmeye çalışıyordu. Boşvererek verdiği etleri yemeye başladım.