Love Maze/Yoonkook✔

44

Jungkook

Gurmeler geldiği için Yoongi'ye bir açıklama yapamamıştım, gittikleri zaman onunla konuşsam iyi olur. Herkes müşterilerle ilgileniyordu, bense çaktırmadan onları izliyor ve tepkilerine bakıyordum.

Birden yanımda Jiyung belirmişti. "Jungkook, şunları gurmelere götürmen gerek."

Ne? "İyi de ben böyle şeylerde panik yaparım-"

"Seni bekliyorlar hadi, ayrıca sadece sen götürmüyosun. Ben de geleceğim." Bana döndü ve yanaklarıma acıtmayacak bir şekilde vurdu. "Biraz gülümse, donuk gidersen kendini üstün görmüşsün gibi olur."

Neden son saniyede haberim oluyor anlamadım ama neyse. Jisung önden gidince nedense gerilmiştim. Hayır neden geriliyorum ki? Sanki podyumda yürüyeceğim?

Kendime gelip tepsiyi aldım, Jisung gibi kibar bir şekilde yanlarına gitmiştim. Tepsidekileri aynı naziklikle masaya koyup gidecektimki gurme bana seslenmişti? Gurme bana neden- bir saniye adımı nerden biliyor?

"Jungkook, burada çalıştığını bilmiyordum."

Yüzüne daha dikkatli baktığımda sıçtığımı hissetmiştim, eski sevgilim ne ara gurme oldu lan? Ayrıca şu an masada iki tane eski sevgilim -Taehyung ve Woojin- ve bir tane de flörtüm -Yoongi- vardı. Ne garip bir ortam.

Yoongi'nin gözlerinin bende olduğunu hissettiğimde nedensizce gerilmiştim. "Ne tesadüf değil mi? Ben gideyim isterseniz." Bir şey demelerini beklemeden hızlıca toz oldum. Tanrım, nerden çıktı bu aptal? Benim hakkımda konuşmazlar değil mi? Niye konuşsunlar ki? Konuşmazlar ya...

"Ne oldu, bu ne stres?"

Jimin'de her zaman bir yerden çıkıyor yahu. "Boşver sen işine bak."

Woojin benimle işi bittikten sonra konuşmaz herhalde değil mi? Ya da Yoongi kim olduğunu sormaz? Kesin soracak. Sorsun ne yapayım artık, onunla ayrılalı 2 yılı geçiyor. Ben onu zar zor tanımışken o beni nasıl tanıdı onu da anlamadım da neyse. Umarım Woojin benimle konuşmak için gelmez çünkü bu aptalla pek sağlıklı bir ilişkim olduğu söylenemez. Zaten o benim son sevgilimdi, sonra Taehyung falan çıktı. Gerçi Taehyung'la sevgili miydik ya? Öpüşmemiştik bile.

Şu an fark ettim de bok gibi bir aşk hayatım varmış benim ya. Uzun süre boyunca sevgili yapmamak hayatımın en iyi kararıydı sanırım.

Ben kendimi yiye yiye müşterilerle ilgilenmeye devam ederken sonunda Woojin'in kalktığını görmüştüm. Çaktırmadan bakmaya çalışsam da göz göze gelmiştik. Bana göz kırptığında kaşlarımı çatmıştım. Ne yapıyor lan bu yavşak? Yoongi hemen fark edip uzun uzun bana baktıktan sonra Woojin'le konuşmasına geri dönmüştü.

Bugün bir Kai bir de Woojin yüzünden Yoongi tarafından yanlış anlaşılmıştım. Adamda güven kalmamıştır herhalde ya. Şu yavşak gitsinde konuşayım diyorum ama gidecek gibi de değildi. Alt tarafı birkaç yiyecek ve içecek tattın, bu kadar konuşulacak ne var anlamadımki.

Saate baktığımda mola zamanının geldiğini görmüştüm. Tepsiyi bıraktıktan sonra Jiyung'un yanına gittim hemen. "Bu adam bir daha gelmez değil mi?"

Omuz silkti. "Bilmem ki, bütün şeyleri tatmadı. Gelir belki."

Bu orospu çocuğu daha ne yiyecek? Zaten çoğunu yemişti. İç çekip onların olduğu tarafa bakmaya devam ettim.

"Sen niye dert edindin ya?"

İçim daraldı ya. Nerden çıktı ki bu piç? "Uzun hikâye boşver."

Hmmladı. "O zaman kısa geç."

"Ex'im o benim." Sonunda gittiği zaman oturduğum yerden kalktım ve Jiyung'a döndüm. "Bana bak, eğer Jimin gelir de ne konuştunuz diye sorarsa bir şey söyleme ona tamam mı?"

Homurdandı. "Tamam ya, ne güvensizsin sen de arkadaş."

Ona bir tebessüm ettikten sonra yukarı çıkan Yoongi'nin peşinden gittim. Odasına gittiiğini gördüğümde yavaş adımlarla ben de gittim. Kapıyı çalıp açtım, aralıktan başımı çıkardım ve gülümsedim. "Gelebilir miyim?"

Mırıltılar çıkarıp girmemi belirtmişti. Yanına oturup ne yaptığına baktım. Laptopta e maillerini kontrol ediyor, bazılarına cevap veriyordu.

"Müsait değilsen sonra geleyim."

Sakince kahvesini yudumluyordu. "Müsaitim."

Sanki biraz tripli gibiydi. "Bugün birkaç yanlış anlaşılma oldu sanırım."

Laptopla ilgilenmeyi bırakıp arkasına yaslandı ve bana döndü. "Ha yani onlar flörtün değil de seks yapmayı planladığın ya da seks yaptığın kişiler mi?"

Böyle bir şey söylemesi nedense kalbimi kırmıştı. "Neden öyle söylüyorsun? Ben öyle biri miyim?"

Omu silkti, tepkisizdi. Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. "Benimle de aynısını yaptığın için böyle düşünüyorum."

Sanki sözleri kalbime hançer geçirirmişçesine acıtıyordu. Gözlerim istemsizce dolmuştu, yakın hissettiğim kişilerin benim hakkımda kötü düşünmeleri üzülmeme neden oluyordu. "İyi de şu an sen varsın."