Love Maze/Yoonkook✔

46

banana fishin bölüm sonlarına koyduğu müzik...ağlama ağlama ağla-

Jungkook

Ne çabuk diğer güne geçmiştik. Dün iş çıkışı eve geldiğim gibi yemek yemiş ve uyku moduna geçmiştim. Şimdi de tekrardan işe gitmek için hazırlanıyorum. İyi yanından bakmak gerekirse güzelce bir uyku çekmiştim.

Bildirim sesiyle telefonu elime alıp kimin yazdığına baktım.

Suratsız
Evinin önündeyim
Gel beraber gidelim

Ben
İyi de hazır değilim daha

Suratsız
Tamam bekliyorum

Telefonu bırakıp hızlıca lavaboya gittim ve karışmış saçımı düzelttim. Odaya geri gelip ayakkabalarımı giydim ve çantamı elime alıp evden çıktım. Beni arabanın içinde değilde dışında beklediğini fark ettiğimde kızarmıştım. Aptal, neden arabaya binmemişti?

Beni fark ettiğinde telefonunu cebine atıp bana bir tebessüm sundu. Yanına gittiğimde bana sıkı bir şekilde sarılmıştı. Başta afallasam da sonradan ben de ona sarıldım. Dudağımdan bir öpücük çaldı. "Günaydın."

Gülümsedim. "Günaydın."

Tek elini nazikçe boynuma yerleştirmişti. "İzlerini kapatmamışsın."

Gözlerimi kaçırdım. "Kapatmalı mıydım?"

"Hayır, gizlememene sevindim."

Utanmamdan kaynaklı olarak konuyu değiştirdim. "Gidelim hadi."

Kıkırdamış ve benden ayrılıp arabaya binmişti. Ben de peşinden bindim ve kafeye gittik. O arabayı park ederken ben önden gidip içeri girmiştim. Ben yukarı çıkarken çıkarken Jimin'in aşağı inmesiyle istemsizce gözlerimiz birleşmişti. Ancak ben hemen donuk bir şekilde önüme dönüp personel odasına gittim. Aptal Jimin.

Şimdi onu geçinde Woojin gelecekti bugün. O aptalı biri elimden alması gerekmeden işini bitirip gitmesi gerekti. Mesela dünki gibi göz kırparsa hiç hoş şeyler olmazdı. Daha fazla düşünmemeye çalışarak gömleğimle pantolonumu giydim. Bu izler fazla dikkat çekiciydi, açıkcası biraz utanç verici.

Tam kabinden çıkacakken 2 kızın konuşması dikkatimi çekmişti. "Değil mi? Boynundaki izleri ben de gördüm."

"Yoongi'yle beraber geldiler ayrıca, gay değillerdir değil mi?"

"Belki de sadece alerjisi vardır."

"Böyle alerji mi olur aptal? Baya baya yiyişmiş biriyle işte."

Aptallar, gelip dedikodumu yapacaklarına bir halta yarasınlar. Onların adına utandım resmen. Kabinden çıkıp kim olduklarına bir göz attım. Şu şıllık sarışının Yoongi'den hoşlandığını anlamalıydım, hep onun önünde aptallıklar yapıyor. "Ne oldu şaşırdınız mı? Dedikodu yapmadan önce biri var mı diye kontrol edersiniz artık."

Bir şey demeyip öylece baka kaldıklarında gözümü devirdim ve odadan çıktım. Aşağıda düne göre daha az bir curcuna vardı. İç çektim ve müşterilerle ilgilenmeye başladım, modum düşüktü, Woojin piçi modumu düşürmüştü. Şu an tekrardan bir şeyler yiyor ve Yoongi ile Taehyung'la konuşuyordu.

Mola zamanı geldiğinde elimi yüzümü yıkama amacıyla lavaboya gittim, şansımı sikeyimki peşimden Woojin girmişti. Onun yüzüne yumruklarımı her ne kadar geçirmek istesem de şu an olduğumuz yer müsait değildi.

"2 yılda ne kadarda değişmişsin, daha da güzelleşmişsin."

Benimle konuşma piç kurusu. "Bakıyorum da, sen de aynı bok parçasısın."

İtici bir şekilde güldü. Birden bire üstüme geldiğinde şaşkınlıkla gözlerimi açmıştım. "Ne yapıyorsun lan-"

"Bu izler kime ait?"

Sertçe boynumu kavradığı zaman nefes almakta zorlanmıştım. Gömleğimi açmaya başladığında kendimi toparlayıp onu itmeyi başardım ve yüzüne bir yumruk geçirdim. Yere düştüğü zaman da karnına tekmelerimi geçirmeyi başlamıştım. Sinirden kafayı yemiştim. "Bana taciz etmeye kalkışırsın ha!? Taşaklarını öyle bir patlatırımki bir daha yürüyemezsin lan!"

Ağzından ve burnundan akan kanı, gözlerimden akan yaşları sonunda fark ettiğimde duraksadım. Derin derin nefesler alıp veriyor, kriz geçiriyordum.

Kapı açılıp içeri Yoongi girdiğinde bir bana bir de yerde bayılmış olan Woojin'e bakıyordu. "N-ne oluyor?"

Yanıma gelip yüzümü kavradığı zaman hızlıca ona sarıldım. İğrenç hissediyordum, bana dokunması bile iğrençti.