12

1.3K 98 14
                                        

Jungkook

Çalan alarmla uyanmanın verdiği buruklukla yataktan kalktım. Saat 9 ve bilin bakalım kim bu saatte okula gidiyor?

Lavabodaki işlerimi hallettikten sonra odama geldim ve gardroptan giymek için birkaç kıyafet aldım. Bir çırpıda giydikten sonra çantamı elime alıp evden çıktım. Esneye esneye geldiğim okulun bahçesindeki kalabalığı görmemle kendime gelmem bir olmuştu. Merakla kalabalığa ilerlerken Taehyung ve suratsız Yoongi'yi görmüştüm?

Hadi ama bize pastacılık öğretecek kişiler onlar olmasın. Olmamalı. Olmasın yani. Yoongi'yi hiç çekemem.

Beni gören Taehyung -beni bekliyormuş gibiydi- hiç şaşırmamış ve el sallamıştı. Okulumu nerden biliyorlardı? Kalabalıktan ayrılıp hoplaya zıplaya yanıma gelen Taehyung'a tebessüm etmeden duramamıştım. "Hey, burada ne işiniz var?"

Omuz silkti. "Hiçbir fikrim yok, yemek yapmayı bilmiyorum."

Gülmüş ve tekrardan sorumu yöneltmiştim. "Dalga geçme, neler oluyor?"

"Yoongi hyung dersinize girecek."

Al işte. "Peki sen?"

Kıkırdadı. "Şey bilmem, sanırım bende öğrenci olacağım."

Dünki olan atışmamızdan sonra Yoongi'yi cidden hiç çekemezdim, okulu asmak içinde çok geçti. Bu suratsızın dersime gireceğini nerden bilebilirdimki yani?

Omzuma atılan kolla düşüncelerimden arınmıştım. Bu arkadaşım Minji'ydi. "Yah Jungkook! Hani benden önce sevgili yapmayacaktın?!"

"Ne?"

Sinsi bir sırıtışla koluma hafif bir yumruk geçirmişti. "Hadi, hadi utanmada tanıştır bakalım manitini."

Tanrım ne saçmalıyor bu! Beni rezil etmekte çok iyi olan bir kız arkadaşım var. "Saçmalama Minji o benim patronum."

"Ne?! Lütfen benim patronum ol! Benim patronum göbeklinin teki!"

Taehyung gülüyordu. YANİ BU DEMEK OLUYORKİ REZİL OLDUM. "Ne kadarda tatlı bir arkadaşın varmış Jungkook."

Başkasının adına utanmaktan nefret ederim.

Utançtan moraran (?) yanaklarımla Minji'ye döndüm. "Minji, Woojung seni çağırıyor. Git de bir bak." Bu sadece gitmesi için bir bahaneydi.

"Ne?!"

Çığlıklar içinde gittiği zaman birazda olsa rahatlamıştım. "Üzgünüm, o olması gerektiğinden fazla tepki gösteren biri."

Saçlarımı karıştırdı. "Üzgün olmana gerek yok, Minji çok komik bir kızmış. Bu arada bir şeyler atıştırmak ister misin? Açıkcası ben açlıktan ölüyorum."

Kıkırdadım. "Açıkcası ben de."

Beraber kahvaltı yapmak için bir yere geldiğimizde ikimizde doyurucu bir sandviçte karar kılmıştık. Yemeğimizi yerken Yoongi'den, Taehyung'a bir arama gelmişti.

Ağzı dolu bir şekilde telefonu açtı. "Efendim hyung. X kafeteryasındayım, Jungkook ile beraber bir şeyler yiyoruz. Tamam~" Telefonu kapattığında benim meraklı gözlerimi görüp konuşma ihtiyacı duymuştu. "Kaybolduğumu sanmış, o yüzden aradı."

İstemsizce bir kahkaha atmıştım. "Tanrım, okulda nasıl kaybolabilirsinki?"

"Benimle dalga geçme!"

Gülüşmelerimiz devam ederken dersimin başladığını bile fark etmemiştim.

Love Maze/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin