Love Maze/Yoonkook✔

23

Jungkook

Saat 9 olmuş, yemek yemiştim, şimdi de eve dönüyordum. Biraz içmiş ve mayhoş olmuştum, işte bu hissi seviyorum. Özgür hissi. Boş sokakta loş ışıkla beraber yaylana yaylana yürümek ve gecenin verdiği huzuru tatmak. Sokak köpeklerinin havlayışı ve ne durumda olduğunu boşverişin. İşte bunu seviyorum. İnsanların olmadığı, sadece senin ve gecenin olduğu o ortam. Siyah gökyüzüne ışık saçan hilal. Seni sakinleştiren o gece.

Birdenbire biri kolumu kavrayıp beni kendine çevirmişti. "Sana kaç kere seslendim, nasıl-"

Kollarımı boynuna dolayıp yüzlerimizi yaklaştırdım. "Yoongi~ seni görmek ne güzel."

Kaşlarını çatmıştı. "İçki mi içtin sen?"

Ellerini tutup belime sarılmasını sağladım. "Şimdi düşündüm de gecenin insana bürünmüş halisin sen."

"Neden bahsediyorsun? Anladım, sarhoş olmuşsun sen."

Kahve gözleri ne kadar da güzel. "Ben mi? Ah bilmem. Sanırım geceye sarhoş oldum."

"Sen-"

"Dans edelim mi?"

Afallamış gibiydi. Ama biliyorumki hoşuna gitmişti. "Bence kendine gelmelisin."

Histerik bir kahkaha attım. "Hadi ama~ hiç eğlenceli değilsin. Filmlerde hiç sokakta dans eden çiftleri görmedin mi? Her zaman biriyle kimsenin olmadığı bir sokakta dans etmenin nasıl bir duygu olduğunu merak etmişimdir."

"Bunu yapmayacağım."

Omuz silkip ondan ayrıldım. "O zaman görüşürüz, kendime başka bir partner arayacağım."

"Hyung niye bu kadar geç kaldın? Jungkook?"

Sanırım partnerim Taehyung. "Taehyung! Dans-"

Yoongi kolumu kavrayıp susmamı sağladı. "Ee şey, o sarhoş. Onu evine bırakacağım."

"Ben bırakabilirim."

Onlar öylece konşurken ben banka oturmuş onları izliyordum.

Yoongi ısrar etmeye devam etti. "Ben bıraksam daha iyi olur."

"Sorun yok ben hallederim." Taehyung hyungunu dinlemeyi gerek duymadan yanıma geldi ve beni kaldırdı.

Ancak ben banka geri oturdum. "Gitmek istediğimi kim söyledi?"

"Gidelim Taehyung."

"Ama..."

"Piç kurusu." Neden benimle dans etmiyor? Ayağa kalkıp onların ters yönüne ilerlemeye başladım. Tam o sırada o yönden gelen Jimin'in omzuna yanlışlıkla çarpmıştım. Boşverip yoluma devam ettim.

"Neden sana piç kurusu dedi?"

"Sadece sarhoş, boşverelim."

"Durup dururken neden sana küfretsinki?"

Arkamdan gelen ayak sesiyle peşimi bırakmayacaklarını anlamıştım. "Hey, yavaş yürü."

Jimin mi? "Ne var?"

Omuz silkti. "Hiç. Sadece eşlik etmek istedim."

Alayla güldüm. "Benimle arkadaş olmak istemedin. Şimdide peşimden geliyorsun."

"Sadece mahcup hissettim diyelim."

"Peki, dans etmek ister misin?"

Güldü. "Neden olmasın?"