Love Maze/Yoonkook✔

8

Jungkook

Arabayı yıkamacıda yıkattırdıktan sonra Jimin'in evine yol almıştık. Aslında hâlâ onun kişiliğini tanımlayamıyordum. Sanki...melek yüzlü şeytan gibiydi?

Aklıma gelen şeyle cesaretimi toplamış ve Taehyung'a dönmüştüm. "Şey, Bay Kim. Eğer kişisel değilse bir şey sorabilir miyim?"

"Sor bakalım."

"Dün Jimin ile konuşmanızdan anladığım kadarıyla sanırım bir birlikteliğiniz vardı. Bu doğru mu?" Aslına bakarsanız bunun doğru olduğunu biliyorum. Ancak yine de erkeklerden hoşlandığını öğrenmemden rahatsız olacak mı diye merak etmiştim.

Trafik ışığı kormızı yanınca durmuş ve bana dönmüştü. "Evet ama şu an sadece arkadaşız."

Yüzündeki ifadesizlikle ne düşündüğünü anlayamıyordum. Yine de sormaya devam etmek istiyordum. "Uzun bir birlikteliğiniz vardı sanırım."

"Evet 2 yıllık."

"Neden ayrıldınız?"

Garip bir şekilde güldü. "Neden bu konu hakkında meraklı olduğunu anlamadım."

Birden duraksamış ve rahatsız olmuş bir şekilde yerimde kıpırdanmıştım. "Özür dilerim, sadece..." Pes etmiş ve kırılmış bir şekilde arkama yaslanmıştım. "Üzgünüm."

Sadece onun hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum. Böyle yapması kırıcıydı.

Önüme gelen saçı eliyle geriye ittirmişti. "Yanlış anladın sanırım." Yeşil ışık yanınca arabayı sürmeye devam etti. "Özür dilenecek veya üzgün olmanı sağlayacak bir konu yok. Sadece Jimin ile olup bitenleri geride bıraktığım için geçmiş hakkında konu açmayı sevmiyorum."

Gözlerimi camdan çekip ona çevirdim. Ancak o sırada arabayı park etmiş ve göz göze gelmemize neden olmuştum. Gözümü kaçırıp önüme döndüm. İnsanlarla uzun bakışmalara girecek kadar özgüvenli biri değildim.

Kıkırdamış ve saçlarımı karıştırmıştı. "Darılmadın değil mi?"

Tekrar gözlerimiz birleşmiş ama bu sefer kaçırmamaya çalışmıştım. Bu sefer gözlerindeki ifadesizlik yerine mahcupluk vardı. Gülümsedim. "Darılacak bir konu yok Bay Kim."

Arabadan inmek için kapıyı açtı. Tam inecekken aklına gelenle bana döndü. "Ah bu arada bana Taehyung de lütfen."

Taehyung mu? Hyung değil de Taehyung dememi mi istiyordu? İlginç.

Arabadan inip Jimin'in evinin kapısını çalmıştık. Kapıyı üstündeki beyaz gecelik üstü ve şortuyla açan Jimin yeni uyandığının kanıtıydı. Bizi -özellikle beni- görünce şaşırmıştı.

Taehyung atıldı. "Yoongi hyung dün tişörtü senden almayı unutmuş, onu almaya geldik."

Anladığını belirten sesler çıkarmış ve kapıyı aralıklayıp içeri girmemiz için geriye çekilmişti. "Girsenize içeri."

İçeri girdiğimde gördüğüm modern ve birbiriyle uyumlu eşyalar beni oldukça tatmin etmişti. Ancak tek yaşamasına rağmen oldukça büyük bir evdi.

"Yeni mi uyandın?"

Jimin üst kata çıkarken bir yandan Taehyung'un sorusunu cevapladı. "Aslında dün içki içmememe rağmen en çok dağılanlardan olabilirim çünkü eve geldiğimde gece 5'te uyudum." Elindeki poşetle geri dönen Jimin karşımıza geçip tişörtü Taehyung'a uzattı ve bana döndü. "Sen iyi misin? Yani dün biraz-"

Güldüm. "İyiyim sorun yok."

"Direkt gitmiyorsunuz değil mi? Biraz oturun."