Jungkook
An itibariyle kafeye gelmem ve gözlerimle Jimin'i aramam bir olmuştu. Eğer karşılaşırsak vicdan azabından dolayı ne bok yiyecektim cidden bilmiyorum.
Hızlıca kimsenin ilgisini çekmemeye çalışarak personel odasına gittim ve gömleğimle pantolonumu giymeye başladım. Kendi kıyafetlerimi katlayıp dolabıma koyduktan sonra çıkıp aşağı indim. İnmem gibi Yoongi'yle konuşan ve gözleri şişmiş bir Jimin görmüştüm. Hay sikeyim ya. Sadece Taehyung'la çıkmıştım o kadar! Her şey böyle olmak zorunda mıydı?
Kendisini yeni görmüş olduğum Taehyung saçlarımı karıştırmıştu. "Hey, günaydın."
Gözlerim yakışıklılıyla kutsanmıştı. "Pek aymadı maalesef."
"Aklın hâlâ dün ki olayda mı? Bu kadar kafana takma, sadece kıskanıyor."
Sorun o değil, sorun bizi öpüşürken görmesi. Elbette bir gün sevgili olacağımızı öğrenecekti ama bizi o şekilde görmesi onu daha da sarsmıştı.
İç çektim. "Neyse, işimize dönelim. Müşteriler gelmeye başlamış."
Şakacı bir şekilde konuştu. "Ne kadar da disiplinlisin." Yanağımdan bir makas aldı. "Molada yanıma gelmek istersen ofisimde olacağım."
Aklıma gelen şeyle tam gidecekken onu durdurdum. "Ah şey, bugün kaçta çıkacaksın?"
Tek kaşını kaldırdı. "3 gibi neden sordun?"
Gözlerimi kaçırdım. "Benimle beraber çıksan olmaz mı?"
Gülümsedi. "Jimin'den çekinmene gerek yok Jungkook. O olgun biri."
Nasıl anladı ya?
Anladığı için utanmış ve istemsizce kızarmıştım. Jimin ve Yoongi'nin olduğu tarafa baktığımda ikisininde bana baktığını gördüğümde daha da bir gerilmiştim.
Onlara bakmamaya çalışıp bana seslenen müşterinin yanına gittim. Bu o geçenki velet değil mi ya? Sevdiği kıza pasta götürmüştüm.
"Naber velet?"
Dediği şeyi duymazdan geldim. "Ne istiyorsun?"
Omuz silkti. "Hiçbir şey, öylesine uğraşmak için çağırdım seni."
Gözlerimi devirdim. "Eğer bir şey sipariş etmezsen burada oturamazsın aptal."
"Bir saniye sen az önce müşteriye-"
Uyarırcasına ona baktım. "Seni kovmamı istemiyorsan kapa çeneni."
Güldü. "Tamam gidebilirsin."
Deliye bak ya. Gelmiş beni bulmuş.
İçimden saydırırken bir yandan da beni çağıran Seojin'in yanına gittim. "37 numaralı masaya götürür müsün Jungkook-sshi?"
Gülümsememi ona sunduktan sonra dolu tepsiyi aldım ve üst kata çıktım. 37 numaralı masada Yoongi, Taehyung Jin hyung ve Namjoon hyıng vardı. Tanrım...hadi ama! Jin hyung kesin sevgili olduğumuzu duydu! Bir şekilde kaçmam gerek. Götürmesi için başka garsona vermem gerek! Şu Jimin değil mi ya? Hemen yanına fırladım.
"Jimin~ lütfen yardım et!"
Şaşırmıştı. "Hey ne oldu? Bir sorun mu var?"
Dolu tepsiyi ona uzattım. "Bunları 37 numaraya götürür müsün lütfen?"
37 Numaraya baktığında onları görmüştü. Daha sonrasında bana dönüp gülümsemişti. "Ah anladım, tamam götürürüm." Tepsiyi alıp oraya doğru ilerlemeye başlayınca bende aşağıya kaçtım.
Kesin Jin hyung, Namjoon hyung yine beni görmeye gelmişti ve tepsiyi benim getirmemi istemişlerdi. Jimin sağolsun ucuz atlattım. Ama yine de bu manyaklar peşimi bırakmazlardı ki!
#1 - sugakookie 🎉

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Maze/Yoonkook✔
FanfictionJungkook stajyerlik için gittiği kafenin sahibinin tek gecelik ilişkilerinden biri olduğunu öğrenir. Başlangıç: 13 ağustos 2020 Bitiş: 31 ekim 2020 ©dbSakura #1 - sugakookie #1 - yoonkook