Love Maze/Yoonkook✔

5

Jungkook

Bol kaoslu geçen yolculuktan sonra sonunda gelebilmiştik. İçeri girdiğimde gördüğüm sosyete insanlarla resmi giyindiğim için sevinmiştim.

Garson bizi Taehyung ve Yoongi'nin özel ayırttığı masaya yöneltti. Gözlerimle herkesi tarayıp herkesin geldiğini anlamıştım. En son gelen bizlerdik.

Herkes önden gidip bir yere oturunca bende boş kalan yere geçtim. Yoongi'nin yanında oturmak beni germişti. Sonuçta onunla bir şey yaşamıştım ve en sonunda partonum olarak ortaya çıkmıştı. Gerilmem çok normal.

Genel olarak sevecen oldukları için iş arkadaşlarımla rahatlıkla konuşabiliyordum. Sadece Yoongi'yle rahat bir şekilde konuşamıyordum. Aslında aramızda mesafe olması daha iyiydi. Düşünsenize arkadaş oluyormuşuz falan...düşünmek bile korkunç.

Çaprazımızda oturan kız parmağıyla tuzu işaret etti. "Bay Min tuzu uzatır mısınız?"

Yoongi duymamış olmalıki bir şey yapmamış ve yemeğini yemeye devam etmişti. Açıkcası bende zor duymuştum çünkü herkes sesli bir şekilde gülüyor ve sohbet ediyordu.

"Bay Min-"

Bana daha yakın olan tuzu kıza uzattım. "Al Jisung, Bay Min belliki uyuyor."

Dediğime karşılık bir adet kıkırdayan Jisung ve somurtan bir Yoongi olmuştu.

Yoongi bana bayık gözleriyle yan bir şekilde bakarak kızla konuştu. "Ne istemiştin Jisung?"

Kızdı mı? İyi de sadece ironi yapmıştım...

"Tuz istemiştim ama aldım Bay Min. Afiyet olsun."

Omzunu silkip bana döndü. "Afiyet olsun Bay Min."

Ah...ciddi mi bu?

Sanırım bu şeyi yürüteceğimki biraz daha kıl olsun. Sinir olacağını düşündüğüm bir şekilde gülümseyerek konuştum. "Sana da Jungkook."

Umursamayıp yemeğine geri döndü.

Taehyung dikkatini kendine çekti. "İçki olarak ne içiyoruz çocuklar?"

Yoongi

Böyle olacağını biliyordum.

Taehyung'un içkileri söylemesi üzerine herkes (?) sarhoş olmuştu. Pekâlâ...ancak sorun bu değil. Sorun Jungkook. Diğerleri bir şekilde toparlanıp kendine gelmiş veya masada uyuklamışken bu çocuk bir türlü kendine gelmiyordu. Daha az önce onu lavaboya götürmeye kalkıştığımda bana küfredip lavaboya gitmemek için sandalyeye sarılmıştı. Ancak Taehyung onu götürmek istediğinde çıtını çıkarmayıp beraber lavaboya gitmişlerdi.

Böyle şeyleri takan biri değilimdir ancak bu cidden sinir bozucuydu.

Herkes restorandan ayrılmış ve biz -Jimin, Taehyung, ben ve Jungkook- kalmıştık. Şu an kusması için sırtını sıvazlamaktan bıktım. "Kusmuyor işte gidelim."

Jimin atıldı. "İyide arabayı batırırsa-"

"Kusacak gibi olursa camdan kustururuz. Gidelim artık." Sarhoş Jungkook'un belinden kavrayıp kolunu omzuma atmasını sağladım. "Hepsi senin yüzünden Taehyung. Eğer arabaya kusarsa sen temizleyeceksin."

İsyankâr hareketleriyle şoför koltuğuna bindi. "İyide Jungkook'un sarhoş olacağını nerden bilebilirdim hyung?"

Ayakta uyuyan Jungkook'u arka koltuğa zorlukla bindirip yanına oturdum. "Bana hyung deme."

Jimin arabaya binmeyip homurdandı "Alkollü bir şekilde arabayı sürmen çok saçma olmaz mı?"

Taehyung düşüncesizce omuz silkti."Az içtim."

Jimin Taehyung'u duymazdan gelip şoför yerine ilerledi. "Ben içmedim. diğer koltuğa geç."

Herkes yerleştiğinde sonunda araba ilerlemeye başlayabilmişti. Jungkook'u kontrol etme amacıyla ona döndüğümde başının omzuma düştüğünü anlamıştım. Bunu şimdi anlamam çok saçma değil mi?

Her neyse.

"Jungkook'un evi nerede?"

Taehyung cevapladı. "Nerede olduğunu bilsek bile içeri sokamayız."

"Neden sokamayız?"

"Tek yaşıyorda ondan."

"Anahtar diye bir icat var."

"Çantasını karıştırmak çok saygısızca."

Onlar yine tartışma yaratmadan önce atıldım. "Sokakta mı kalacak yani?"

Taehyung rahatlıkla konuştu. "Niye sokakta kalsınki? Benim evime götürürüm."

Sinsi piç.

Alayla güldüm. "Niye sen götürüyorsun?"

Jimin olumlu sesleriyle beni onayladı. "Aynen, o yüzden ben götüreceğim. "

Taehyung ve ben aynı anda konuştuk. "Niye sen-"

"Patronunun evinde uyanması yanlış anlaşılacak bir durum. Ben ise arkadaşıyım ve benim evime götürüyoruz."

Ondan en çok çile çeken bendim, benim evime götürüp ona ders verecek bir şaka yapmak istiyordum. "En büyük benim bu yüzden benim evime götürüyoruz. Konu kapanmıştır."