37

934 67 40
                                    

Jungkook

Jimin'i -sinirimden kaynaklı- hırçın bir şekilde kolundan tutup banyoya götürdüm. Kapıyı peşimizden kapattım ve kilitledim. Bana o yalancı gözyaşları işlemezdi. "Derdin ne senin ya? Kafayı mı yedin? Ayrıldınız siz, ben şu an Taehyung'la sevgiliyim. Resmen oyunlar çevirip sevgilime yürümeye çalışıyorsun?!"

Bir şey demeyip gözyaşlarını sildi. "Asıl sen anlamıyorsun galiba Jungkook-"

Onu gözlerimle susturdum ve üstüne gittim. "Bak, şu an haddini aşıyorsun. Beni daha çok sinirlendirtme ve evine git yoksa fena kavga edeceğiz."

Bana itici bir şekilde bakmaya başlayınca sinirim daha da artıyordu. Yüzüne bir yumruk geçirip karnına tekmelerimi geçirmek istiyordum ama sırf güya arakadaşız diye duruyorum. Sırf Taehyung'un gözünden düşmeyeyim diye duruyorum. Klasım düşmesin diye. Yoksa şu ana kadar hiç beklemez onun ağzının payını verirdim.

Sinirlenmemi umursamayıp cevabını verdi. "Neden gidecekmişim? Senin evin mi-"

Sinirle küfretmeden duramamıştım. "Evet amına koyayım! Benim evim! Bugün kaç tane çirkeflik yaptığının farkında mısın?! Daha çok kendini düşürmeden gitsen iyi olur."

Resmen sinir krizi geçiyordum ya. Hızlı hızlı nefes alıyor, yumruklarımı sıkıyordum. Hatta saçlarımı bile çekiştirmeye başlamıştım. Arkadaşa bak anasını satayım, sevgilime sulanıyor. Utanmadan bana laf yapıyor bir de!

Bana bir süre baktıktan sonra lavabodan çıkmış ve beni tek bırakmıştı. Ben ardından kendime gelmek için yüzümü,elimi falan yıkamıştım. Fakat şu an cidden sakinleşemiyordum. Taehyung ne halt yiyor acaba? Yine Jimin'e ne oldu diye mi bakıyor?

İçeri birden bire Yoongi belirince ona döndüm. "Bak şu an cidden sinirliyim tamam mı-"

Peçeteyi alıp önümde durdu ve peçeteyi burnuma götürdü. "İyi misin? Burnun kanıyor."

Bunun bile farkında değildim. Peçeteyi elinden aldım. "Ben yaparım."

"Çocuklaşma." Kanlı peçeteyi elimden çekip yeni peçeteyi verdi. "İçeri gidelim, biraz uzan."

"İstemiyorum." Nedense ağlamaya başlamıştım, bugün cidden iğrenç bir gündü. Bu kadar fazla kaosa alışmış biri değildim. "N-neden böyle yapıyorsunuz?"

Yutkunmuş ve gözlerini kaçırmıştı. Sanırım üzülmüştü.

Bir süre benim ağlayışlarımı dinledikten sonra ellerini yanaklarıma koymuş ve baş parmağıyla gözyaşlarımı silmeye başlamıştı. O böyle yapınca sakinleşmem gerekirdi ama daha şiddetli ağlamaya başlamıştım. Neden şu an Taehyung değil de Yoongi buradaydı?

Birden bire bana sarılmış ve afallamamı sağlamıştı. Kendime gelip ben de ona kollarımı sardım. Şu an cidden sakinleşmek için birine sarılmaya ihtiyacım vardı. Bir süre sonra ağlamalarımın yerini iç çekişlerim bulmuştu. Arada bir hıçkırıyor, hıçkırdığım zaman da Yoongi'ye sardığım kolları sıkılaştırıyordum.

Sakinleştiğim zaman ondan uzaklaştım ve burnumdaki peçeteyi çıkarıp çöpe attım. "Teşekkür ederim." Sanırım Taehyung ile bazı konuları konuşmam gerek.

Gülümsedi. "Ağlayınca çok tatlı oluyorsun."

Aptal. "Kes şunu."

Omuz silkti. "Gülmen için söyledim."

Beraber oturma salona gittik ve oturduk. "Taehyung nerede?"

"Jimin'i evine bırakmak için gitti."

Duyduğum şeye sinirlenmek yerine kafama takmamaya çalıştım. Her ne kadar zor olsa da. "Sen de beni bırakır mısın?"

Şaşırmıştı. "Burada kalırsın diye düşünüyorum."

Ayağa kalktım. "Hayır, cidden şu an Taehyung'u görmek istemiyorum."

"İyi, gidelim o zaman."

Arabanın anahtarını aldı ve ceketini giydi. Ben de çantamı ve ceketimi alıp peşinden gittim. Arabayla sessiz ve kısa bir yolculuktan sonra eve gelmiştik. Açık konuşmak gerekirse şu an uyuya kalmamak için kendimle savaşıyordum.

Ben arabadan tam inecekken beni durdurdu. "Hani demiştin ya neden böyle yapıyorsunuz diye."

Ona dönüp cümlesini devam ettirmesini bekledim. Bana olan bakışları nasıl bu kadar güzel?

"Çünkü senden hoşlanıyorum."

Love Maze/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin