Jungkook
Dün olanlardan sonra yatakta uyumak yerine bir o yana bir bu yana yuvarlanıp durmuştum. Tabii en sonunda yorgunluktan uyuya kalmıştım. Şimdi ise işe gelmiştim. Taehyung'u daha görememiştim ama somurtkan şirini -Yoongi'yi- görmüştüm.
Personel odasına gidip kıyafetlerimi giymeye başladım. Pantolonumu giymiştim ancak tam gömleğimi iliklerken içeri Yoongi gelmişti. Ona sorar gözlerimle bakarken o sadece hafif ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu.
Ancak sonra kendine gelip gözlerini başka bir yere sabitlemişti. "Çabuk giyin."
Onu dinlemeyip iliklemeyi bıraktım. "Neden?"
İç çekip bana doğru adımlar attı. Refleks olarak geri adımlar atmış ve duvara çarpmıştım. Ben yine yakın olmamıza lanet okurken o gömleğimi iliklemeye başlamıştı.
Gözlerimizi birleştirmeden tepki gösterdi. "Neden sadece dediğimi yapmıyorsunki?" Gömleğimi ilikledikten sonrasında gözlerimizi birleştirmişti. "Dün dediklerin cidden doğru muydu?"
Neden Taehyung'un benden hoşlandığını kabullenemiyordu? "Taehyung'un benden hoşlanmasında bir sorun mu var?"
"Evet...yani hayır." Saçlarını karıştırıp doğal bir hâle getirmişti, böyle çok tatlı olmuştu. "Bana söylememesi biraz garibime kaçtı."
Durgun duruyordu. Bir şey mi olmuştu? Ayrıca neden beni acele ettirmişti? "Bir sorun mu var? Neden beni giyinmem için acele ettirdin?"
Tam o sırada içeri biri girmişti ancak önümdeki Yoongi yüzünden görememiştim. Ellerimi göğsüne koyup biraz ittirdim ve benden uzaklaşmasını sağladım.
"Hyung? Erken gelmişsin."
Tanrım...Taehyung bizi yakın bir şekilde görmüştü. Umarım yanlış anlamamıştır.
"Ah, evet. Akşam müsait olmayacağım için erken geldim."
Yoongi konuşurken ben gözlerimi Taehyung'la birleştirmemek için kendimle savaşmıştım. Çünkü şu an gözlerimin içine bakıyordu. Bu cidden gerici.
Yoongi bana döndü ve bu garip ortamı bozdu. "Aşağı inebilirsin Jungkook."
Tam Taehyung'un yanından geçerken bana kafasını hafif bir şekilde çevirdi. "Günaydın."
Gözümü bu sefer kaçırmayıp onun gözlerine çevirdim ve ufak bir tebessüm ettim. "Günaydın." Yanından geçtim ve odadan çıkıp onları yalnız bıraktım. Sanırım Yoongi onunla bir şey konuşacaktı.
Aşağı indiğimde gelen müşterilerle ilgilenmeye başlamıştım. Arada -nedensizce- Jimin'e bakma gereği duyuyordum. Taehyung'tan hoşlanıyordu ve Taehyung'ta benden hoşlanıyordu! Öğrendiği zaman kesin benimle kötü olan arasını daha da kötü yapacaktı. Ama benim suçum neydiki? Onunla arkadaş olmaya çalışıyordum ancak o göz göre göre istemediğini açıkca belirtiyordu. Bu da Taehyung ve benim aramın iyi olmasından kaynaklıydı.
İç çekip elimdekileri tezgaha bıraktım. Tam o sırada Taehyung ismimi seslenmişti. Ancak Yoongi birden yanımda belirmiş ve beni dışarı sürüklemeye başlamıştı. "Dışarıdaki müşterilerle ilgilensen daha iyi olur."
Bu pislik...kesin Taehyung ile yakınlaşmamam için böyle yapıyordu.
Tam ona dönüp bir şey söyleyecekken yanımdan kaybolmuştu. Bu da neydi böyle? Fare gibi bir oraya bir buraya gidip gözden kayboluyordu.
"Bakar mısınız?"
Bana seslenen müşteriye güler yüzlü bir şekilde yanına ilerledim. "Ne istemiştiniz?"
"Numaranı."
Bu ergen ne ayak ya? "Anlamadım?"
"Telefon numaranı vermek ister misin?"
Tanrım, ciddi mi bu? Bu bebelere nasıl böyle bir cesaret geliyor? Yüzümü anında değiştirip gözlerimi kısmış ve ellerimi masaya koyup ona eğilmiştim. "Bak çocuk, ne tür bir yavşaksın bilmiyorum ama şu adamı görüyor musun?" Elimle Yoongi'yi göstermiştim. "O suratsız benim patronum ve senide birazdan buradan kovacak olan kişi." Gülmeye başladığı zaman ellerimi masadan çekip ondan uzaklaşmış ve kollarımı bağlayıp ona sinirle bakmıştım.
"Sakin ol, sadece dalga geçiyordum. Senden bir şey isteyecektim, şu ön masadaki kıza 1 dilim çikolatalı pasta götürür müsün? Kimden olduğunu sorarsa beni göster."
Gözlerimi devirdim. "Bunu yapmayacağım, benden oldukça zaman çaldın."
Tam arkamı dönüp gidecekken dediği şeyle durmak zorunda kalmıştım. "Hey, garsonunuz istediğim şeyi yapmıyor!"
Şaka mı bu?!
Yoongi buraya dönüp yanımıza gelmişti. "Ne oluyor Jungkook?"
Tam ben konuşacakken tekrar atılmıştı. "Ayrıca size sura-"
Ona sinirli bir bakış atıp susmasını sağlamıştım. Sonrada Yoongi'ye dönmüştüm. "Taehyung beni çağırıyor~ gidip bir bakayım."
Tam kaçıp gidecekken Yoongi bileğimden kavrayıp durmamı sağlamıştı. Bana sinirli bir şekilde baktığında mesajı aldım ve kabullenerek içeri gidip bir pasta aldım. Sonra da pastayı ergen çocuğun gösterdiği kıza verdim. Sonrada parmağımla çocuğu gösterdim. "Şu aptal bebe sana bunu getirmemi istedi."
"Hey bayım! Garsonunuz size suratsız dedi!"
Hadi ama! Beni nasıl duymuş olabilirki?!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Maze/Yoonkook✔
FanfictionJungkook stajyerlik için gittiği kafenin sahibinin tek gecelik ilişkilerinden biri olduğunu öğrenir. Başlangıç: 13 ağustos 2020 Bitiş: 31 ekim 2020 ©dbSakura #1 - sugakookie #1 - yoonkook