1

9.8K 320 229
                                    

Multi: Isabel

Selam ben Isabel, evet Wasilewski ailesinin tek ve üvey kızı Isabel. Gerçek ailem Mikaelsonlar, beni daha yeni doğmuş bir bebekken Hope'u kurtarmak için feda etmiş. Anlatmak isterdim fakat çok uzun hikaye. Hikayem o kadar uzun ki size yavaş yavaş anlatacağım. Mary adında bir cadı da onları kandırmış ve beni kaçırmış. Aslında orası biraz garip. Mary aklını kaçırmıştı. Sürekli kendini başka bir bedene aktırıp, 200 yıl boyunca yaşamanın bir yolunu bulmuş. 200 yıl boyunca bir boyut geliştirmiş. Bu boyutun saatleri normalden birazcık farklı. Orada 1 yıl burada 1 gün. Ben o psikopatla 129 yıl orada yaşadım. Ve her günü zihnim bana zarar vermesin diye kendi kendiliğine silerdi.

Beni ve kendisini o boyuta hapsetti. 129 yıl boyunca bana aklınıza gelebilecek her türlü eğitimi verdi. Bazen acı çektim, bazen ki bu çok nadir olur mutlu olmuştum. İnsanlar benim tehlikeli olduğumu söylüyor, yaşadıklarım beni buna mecbur kılıyor.
Aklını Mikaelsonlar dan intikam almakla bozmuştu. Babam onun ailesini öldürmüş ve daha nice saçmalık. Yani madem öyle bir şey var. Git Hope'u kullan, tabi yemiyor. Mikaelson'ların prensesini almaya, Beni de onlardan intikam almam için eğitiyordu.

Gösterdiği 1 şeyi yapamadığım anda beni cezalandırırdı. Iy pis kaltak! En kötüsüde cezayı bana seçtirirdi. Zaman içinde hep daha zor gibi gelsede kolaylaşıyordu.

* Canlı hayvan yemek.

*Çocukları öldürmek.

*Kendini defalarca bıçaklamak, sonrada yaralarını iyileştirmek.

Üçünden birini seçmemi isterdi. Her defasında kendimi bıçaklardım. Çünkü ben ne canlı hayvan yiyebilirdim nede çocuk öldürebilirdim. Onlar masumdu. Birgün çok güçsüz olduğumu düşündüğü için beni öldürdü. Beni sonu lav olan bir uçurumdan aşağı itti. Böylece vampir tarafım etkinleşecekti. Bu deliceydi! Ondan 3 yıl sonra bana zorla bir insan öldürttü. Kurt tarafımda etkinleşti. Büyü eğitimi zaten alıyordum. Her gün 1 insan öldürtüyordu. Hissiz bir ruh hastası olmamı istiyordu. Başarmıştı, hedefine adım adım yaklaşmıştı.

Öldürürken ilk 1 ay ellerim titreyerek, ağlayarak öldürüyordum. 1 Yıl sonra vicdan azabı çekiyordum, masum insanları öldürüyordum. Her gün... her gün ailemin gelip beni kurtarması için Yalvarıyordum. Ama bu hiç olmuyordu, hiç gelmiyorlardı. Onların gerçekten bir gün geleceğine inanıyordum. Buda benim o zamanlar ne kadar kabul etmesemde aptal oluşumdan kaynaklanıyor. 2 Yıl sonunda hiç bir şey hissetmiyordum, o Mikaelsonlardan da kendimdende ümidi kesmiştim.

En son sinirlerime hakim olamayıp, Mary'i öldürdüm. Büyü bozulmuştu. Ben onu yıllar önce öldürebilirdim ama burdan çıkamamak korkusuyla yapmıyordum. Uyandığımda bir tabuttaydım. Kapağını açıp hızlıca bu ev gibi olan yerden çıktım. Gittim... çok uzaklara gittim. Tam gerçek sevgiyi buldum derken, aile buldum derken aldatıldığımı öğrendim. Evet, gariptirki Mikaelson ailesine mensup olan herkes lanetliydi.

Arkadaşlarım, sevgilim beni kullanmıştı. En acı olanı ise arkadaşlarımın aldatıldığımı bilip söylememesi. Sonuç olarak uğraşacak bir şeyler arıyordum. Bende ailemden intikam almaya karar verdim. Aslında bunu daha önceden istiyordum.. New Orleans'a geldiğimde gözüme ilk çarpan eve girdim ve onları etkim altına aldım.

"Ben sizin üvey kızınızım. Beni 10 yıl önce evlatlık aldınız ve Mikaesonlardan nefret ediyorsunuz."

Onlar usulca başını sallamıştı. Zayıf varlıklar dünyada kullanmamız için var. Hiç onları seveceğimi düşünmedim.

*****

En sevdiğim şey ise anılarımı tekrardan yaşıyormuş gibi hatırlamamdı. Hani zihnim siliyor demiştim ya, burada büyüyle getirebiliyordum. Yataktan kalktım ve "Ailemin" yanına indim. Onları hiç bir zaman ailem olarak görmedim. Görmeyeceğimde benim için sadece intikamımın bir parçasılar. Kendi kanımdan olmayan birine nasıl ailem diyebilirim ki? Onlara alışmıştım. Kendi iradeleriyle vermedikleri sevgi, beni mutlu ediyordu. Önemli hissediyordum, birileri için önemli olmak güzel bir duyguydu.

Isabel Mikaelson [Daughter Of Klaus Mikaelson] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin