Isabel Mikaelson [Daughter Of Klaus Mikaelson]

17

Claude: Selam Isabel. Beni özledin mi?

Ne özliycem be!

Isabel: Seni neden özleyeyim? Sen kimsin ki?

Claude: Kırılıyorum ama.

Isabel: Sevgilini ve arkadaşını öldürdükten sonra buraya gelmen büyük cesaret.

Claude: Ateşle oynamayı severim.

Isabel: Dikkat et yanma. Sonun arkadaşların gibi olmasın.

Galiba onu sinirlendirdim.

Ne korkunç(!)

Claude: Onların

Sözünü kestim.

Isabel: Aslında buraya gelmen iyi oldu... Tutun onu!

İki tane vampir onu kollarından tuttu.

Claude: Losa-

Hope: Deneme bile.

Onun ordusundan birini almış boğazını sıkıyordu.

Elimi birbirine kapattım. Elimde küçük mavi bir sıvı oluştu.

Bu iksir gibi bir şeydi. Claude'u öldürünce acı çekmemem için.

Claude'a doğru ilerledim.

Isabel: Bu şişedeki şey ne biliyor musun Claude? Senin ölümün.

Çenesinden tuttum ve ağzını açtım.

Kafasını oynatıyordu.

Daha sert tuttum.

Çıt diye ses geldi. Ovv Galiba çenesini kırdım.

Claude boğuk bir şekilde bağırdı.

Hemen iksiri ağzına boşalttım.

İksirin işe yaraması gerekiyor.

Kafasını kopardım. Üstüme kan sıçramıştı.

Başardık! Canım acımıyor.

Isabel: Hope galiba başardık.

Hope bana sarılmak için geldi.

Sarılacakken. Yine o acıyı hissettim.

Karanlık.

Yazarın Bakış Açısı
(Yarım Yamalak birşeyler yapmaya çalıştım .d)

Hayley Mikaelson ve Klaus Mikaelson korkuyla kızlarının yanına koştu.

Claude'un yerde olan kafası bedeniyle birleşti.

Hope: Lanet olsun!

Claude: Hala yaşıyor olduğuma göre iksir işe yaramamış şan- Isabel?

Klaus: SENİ ÖLDÜ-