27

1.4K 97 17
                                    


Isabel-

Davina: bekle! Şuan Antiran Klisesinde miyiz?

Isabel: Evvet! Buraya birşey araştırmaya geldik.

Gözlerine baktım ve dövmenin onun aklında canlanmasını sağladım.

Isabel: Bunun ne anlama geldiğini bulabilir misin?

Davina: Galiba bulabilirim.

İçeri girdik, Davina kitaplara bakmaya başladı.

Yanına gittim.

Isabel: İşimiz uzun sürebilir. Sen yokken senin yokluğun hissedilmesin demi?

Davina'nın Klonunu yaptım.

Gözlerine baktım.

Isabel: Sen bunları araştır. Bulunca benim ismimi söyle. Bundan sonra tek hatırladığın senle pratik yaptığımız olacak.

Davina: Tamam.

Isabel: Gel bakalım Klon Davina.

Eve ışınlandık.

Rebekah bebeğiyle ilgileniyordu. İsmini Charlie koymuşlardı.

Rebekah: Isabel sevmek ister misin?

Aslında evet. Çünkü çok tatlı duruyordu.

Yanına gittim. Rebekah kucağıma verdi.

Rebekah: Ben 10 dakikaya geliyorum. Çok yoruldum, biraz dinleneceğim.

Başımı salladım. Zaman bol.

Charlie bana gülmeye başladı. Gülümsedim, gülümsediğimde ellerini birbirine vurdu. Hızlı büyüyordu. Şimdiden emeklemeye başlamıştı.
Zaman hızlı geçiyor sonuçta...

Rebekah'ın biraz dinlenmesini istediğim için Alec'i uyuttum.

Rebekah: Aa uyumuş mu?

Yok hala uyanık.

Isabel: Evet uyudu.

Davina ismimi söylemişti!

Isabel: Benim işlerim var görüşürüz. Hızlıca odama çıktım. Davina'nın yanına ışınlandım.

Davina: Haritayı anlaşılır şekilde kapıda çıkardım.

Onu eve ışınladım. İşime yarayan insanları seviyorum.

Haritayı incelemeye başladım.

Buraları hiç bilmiyordum. Yer bulma büyüsü gibi birşey yapmalıydım. Daha basit bulurum.

-Tapoka rıftre kulasvede!

Claude: Zaman kendini tekerrür eder demişlerdide inanmamıştım.

Onu umursamadım ve haritayı incelemeye devam ettim.

Claude: Yoksa sen küstün mü?

Isabel: Yalancı insanlarla iletişimi kestim diyelim.

Claude: Ne yalanımı gördün? Alındım şuan.

Isabel: Mesela dövmenin bir harita olması.

Claude: Bu kadar çabuk öğrenmeni beklemiyordum.

Claude-

Çok çabuk öğrendi. Hemde benim aptal hatam yüzünden! Dövmeyi saklamayı unutmasaydım bunlar olmayacaktı.
Anlamıyorum ki nasıl buldu? Dövmemin anlamını açıklayan kitap sadece bende var.

Birden beynimde şimşekler çaktı. Bana o yüzden sarıldı. Kitabı kopyaladı.

Claude: Isabel daha önce sana çok zeki olduğun söylenmiş miydi?

Isabel: Söylenmesine gerek yok. Kendimi biliyorum.

Egoiste bak, egoiste.

Yolu ezbere biliyordum. Daha önce çok geldim buralara.

Isabel ışınlanmak için hareket yaptığında onun kolunu tuttum.

Yanlış yere gelmişti.

Claude: Isabel yanlış yere geldik galiba.

Isabel: Biliyorum. Senin peşime takılmanı engellemek içindi.

Birden koşmaya başladı. Vampir olmak güzeldir. Bende ışınlana biliyordum sonuçta. Ona ihtiyacım yok.

- In qua nunc sum ego, ego sum tam prope

Gözlerimi açtığımda olmam gereken yerdeydim.

Kolaydı.

Claude: Ovv seni unuttum. Günün nasıl geçiyor tatlım?

Isabel-

Şuan kayboldum. Yolu bulamıyorum.

Claude evine mi gitti, yoksa beni mi bekliyor?

Merak ettim doğrusu. Yolu bulmaya çalışırken gözümün önüne bir şeyler geldi.

  Yolu bulmaya çalışırken gözümün önüne bir şeyler geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Önemsemedim. Önemli olan yolu bulmak.
Claude'un yanına mı ışınlansam? Ya geri döndüyse..
Neyse denemek zorundayım şu an.
Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes verdim.
Gözlerimi açtığımda. Claude buradaydı ve haritadaki yeri bulmuştu.

Claude: Bulaman uzun sürdü.

Isabel: Burayı nerden biliyorsun!

Claude: Yaşanmışlıklar.

Ona omuz attım. Geriye doğru gittiğinde dondum kaldım...

Çünkü karşımda Ester'in taşlaşmış bedeni vardı.

HASSİKTİR NE OLUYOR LAN?

Isabel Mikaelson [Daughter Of Klaus Mikaelson] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin