10

3.1K 174 105
                                    

ISABEL-

Ne kadar saflar. Hemen inandılar. Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum. Mükemmel bir varlığım. Yıllar önce planladığım şeyler tamı tamına uyuyor.
Zaman boyutu farklı olan bir şey vardı. Planım da birşey daha vardı. Bunu Bella bilmiyordu. Finn ve Bella'ya aşk büyüsü yaptım. Böylece daha verimli olacak. Klaus geliyordu. Hemen başımı ellerim arasına aldım sırtımı yatağın başlığına dayadım. Klaus kapıyı açtığında hazırdım. Bana baktı ve iç çekti. Yanıma oturdu. Kafamı göğsüne yatırdı. Kollarını bana sardı.

Bende mecburen artık kollarımı onun beline doladım.

Klaus: Ben senin her zaman yanındayım bebeğim.

Kalbimde yine bir ağırlık oluştu. Yutkundum.

Isabel: Ya ölürsen ne olacak baba?

Klaus: Eğer ölürsem. Güçlü dur bebeğim kimse seni yıkamasın. İnsanlar seni gördüğünde senin çok güçlü olduğunu anlasın. Çünkü sen benim kızımsın. Benim varisimsin.

Şakayla karışık konuşmaya devam etti.

Klaus: Sen beni diriltirsin. Değil mi?

İç çektim.

Isabel: Evet diriltirim.

Klaus: Geçmişte bu gün neler oldu küçük kurdum? Bana anlat lütfen.

Isabel: İçimde bir karanlık var baba.  Mary karanlık enerjiyi atmanın en iyi yolu insan öldürmek olduğunu söylerdi. Bende öldürdüm. Bu güne kadar yüzlerce, binlerce... Uzun zamandır yapmıyorum ve ben şey gibi hissediyorum.

Klaus: Karanlığında boğuluyormuş gibi.

Anlattıklarım doğruydu. Sadece biraz manipülasyonla anlattıklarımı çeviriyordum.

Isabel: Öfkelendiğim de dikkat ediyorum. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum.

Klaus: İnsan öldürdüğünde ne hissediyorsun?

Isabel:  O his o kadar mükemmel ki pişmanlık hissetmiyorum. Pişmanlık hissetmediğim için kendimi kötü hissediyorum...

Durdum ve ağlayarak konuştum.

Isabel: Ben bir canavarım.! ISABEL

Klaus: Hayır kızım. Sen bir canavar değilsin.

Isabel: Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Resim çizelim mi?

Son günlerini güzel geçirmelerini istiyorum. Bunun bir nedeni yoktu. Sadece içimden geliyordu.

Klaus: Olur.

Resim odası gibi olan yere geldik. Paletler, boydan boya dizilmiş firçalar ve numaralandırılarak dizilmiş bir tuval vardı. Klaus diğer odadan iki tane sandalye, bir tane Resim sehpası getirdi.

İkimizde oturduk çizmeye başladık.

-3 Saat Sonra-

Isabel: Benimki bitti.

Klaus: Bir dakika bende bitiriyorum.
İşte oldu.

Isabel: Nasıl olmuş?

Ona gösterdim.

Ona gösterdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Isabel Mikaelson [Daughter Of Klaus Mikaelson] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin