İsabel
Sabah olmuştu. Sabahın ışıkları yüzüme vuruyorken kendime geldim. Masa başında uyuya kalmıştım kendime diyebileceğim tek bir sözüm bile yoktu. Hiçbirşey bulamamak canımı sıkıyordu sandalyeden kalkarak bedenimi gerdirdim. Bugün oldukça yorucu olucaktı o Melany ile olan bağlantımı kökten halletmek istiyordum. Ve bu çabuk olsun istiyordumSaçımdan düşen tokayla yanaklarımı şişirerek sinirle nefesimi dışına bıraktım. Ester'in sonuncu büyü kitabınıda aldım ve masaya fırlatırcasına attım. Eski olduğu için çok toz çıkmıştı. En iyisi kahve almak ama bunun için aşşağı inmem gerekiyor ve ben felaket üşeniyorum.
Işınlandığımda ilk kahveyi yapmak için kahveyi çekmem gerekiyordu o yüzden makinalardan birini alıp fişe taktım. Onun üzerine kahve çekirdeklerini elime aldım o arada bana gülümseyen kahve çekirdeklerinden bir tane alıp ağzıma attım. Düğmesine bastığımda çekmeye başlamıştı ve kokusu buram buram burnuma gelip uykumu açıyordu. Kahve tamamen hazır olunca oradan ısıtıcıyı aldım ve su kaynatmaya başladım. Biraz uğraşla güzel bir kahve yapmıştım
Tam odama ışınlanıcağım zamanda Kol elimdeki kahveyi alıp içine kan koymuştu. Gözüm sinirden atarken alaylı sesiyle kafamı indirip suratına baktım
Kol: Ay canım yiğenim benim için zahmet edip kahve çekmiş ve kahve yapmış
İsabel: Kolll!!
Elimdeki sıcak kahveyi fırlatırcasına üstüne döktüm.
Sinirlerimi bozuyordu.Kol: Ah! Yandım salak mısın Isabel?!
Isabel: Bir şey olmaz ölmedin ya?
Kol üstünü değiştirmek için gidince kahveyi tekrardan yaptım. Odama ışınlanıp büyü kitabını elime aldım ve kenarda duran mor ışığı açtım. Bu birşey gizlediyse onu ortaya çıkartmasını sağlayacaktır. Şuan sayfalar temizdi ve boş boş büyülerden bahsediliyordu. Bu kadın resmen bir aptal!! Zamanını bunlarla öldürmüş.
Galiba onun tek iyi yaptığı şey çocuk doğurmak. Kol aklıma gelince nefesimi dışarı üfledim.
İsabel: Onuda tam becerememiş ama olsun.
Sonunda birşey bulmanın sevinciyle sayfaları okumaya başladım. Burada yazanlar için bir anı gerekiyordu ve dün gördüğüm bebeklik anısı dışında hiçbirşey yoktu.
İsabel: Kişinin bir eşyası, Fotoğrafı ve anısı gerekir. O kişi ölüyse bile ruhuyla zihinsel yoldan temesa geçebilirsiniz.
Şimdi bahane gibi olucak ama Cole'a mesaj atmam ve fotoğraf istemem gerekicek. Bu gülümsememe sebep olmuştu.
Mesaj kısmına girdim. Cole'un adının üstüne tıkladım
İsabel: Cole, Melany'nin fotoğrafı gerek bana onu bulmalısın.
6:34 ✔✔ İletildiDaha uyuyordur, Cole hep uykuya düşkündü. Neyse telefonu masaya koyarak muhtemelen uyuyan evebeynlerimin yanına indim. Odaya girdiğimde annem babamı yataktan ayağıyla ittiriyordu. Bu manzarayla dudaklarımı birbirine bastırdım ve yanlarına yaklaşıp ellerimi babamın kafasına yerleştirdim.
Rüya anı
Zihnine girip gerilere gittim. Oldukça gerilere gittiğimde bir kadına rastladım. Babam daha çok küçük yaşlardaydı ve karşısındaki kadın ona teselli veriyordu. Gözlerinden dökülen her damla ile kalbimde rahatsızlık hissetmeme sebep olmuştu.
Kalbi neden bu kadar kırık birkez daha anlıyordum. Çünkü daha çocukken sevgi ile büyütülmeyen insanlar büyüyünce sevgiye layık olmadıklarını düşünürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Isabel Mikaelson [Daughter Of Klaus Mikaelson]
Viễn tưởngIsabel Mikaelson. O en güçlü olan. " Ben Orjinal bir kurdum. Ben orjinal bir vampirim. Ben bir cadıyım. Yani anlayacağınız, ben en güçlü olanım. " En zeki olan. " Sen beni kandırabileceğini mi sandın? Hemde o küçük aklınla! " O şeytanın ta kendisi. ...