16.BÖLÜM

458 12 0
                                    

Bölüm şarkısı Ece Mumay- Ax Pişti Te Yar

      Arınç ATAMAN

       Hızla arabamı Mardin Anadolu Lisesi'ne sürdüm. Okul çıkış zili çalmadan orada olmalıydım. Gökyüzümü görmem gerekiyordu bu bahane ile de ırmağı da okuldan almış olurdum. Tabi ona görünmeye hiç niyetim yoktu. Beni öyle bir zaman da görsün ki oda benimle aynı hissi yaşasın istiyordum. Belki beni sevmezdi ama ben onu sonsuza kadar sevecektim. Yaş farkımız olsa da bu benim umrumda değildi tabi onun için aynısını söyleyemezdim. Ben Arınç ATAMAN ismini bilmediğim bir kıza aşıktım. İlk ve son aşkım olarak kalacaksın gökyüzüm.

      Boş olan bir yere arabayı park ederek zilin çalmasını beklemeye başladım. Parmaklarım direksiyonda heyecandan ritim tutuyordu. Koskocaman ağa oğlu okul çıkışında kız bekliyordu olacak iş değildi ama gönül işte bir kere bağlandın mı  daha da çözülmüyordu. En acısı da yakında Fransa'ya gidecek olmamdı. Yeni açacağımız otel için anlaşma yapmamız gerekiyordu. Tabi abim şirketin anlaşma işleriyle çok uğraşmıyordu bu yüzden de benim üzerime kalıyordu.

     Sonunda zil çalmıştı. Pür dikkat kapıyı izliyordum, işte gökyüzüm çıkış kapısındaydı. Etrafa gülücükler atıyordu ah be gökyüzüm nasıl da güzelsin. Anında kaşlarımı çattım yanına erkek gelip ona dokunmuştu. O an onun o parmaklarını teker teker kırmak istiyordum. Benim sevdiğim kıza nasıl olurda dokunurdu lan? Sinirle direksiyona yumruk atmaya başladım. Ben ona dokunmaya kıyamazken hatta bakamazken o nasıl olurda rahatça dokunurdu? Peki ya sen gökyüzü buna nasıl izin verirdin?

     Kafamı yavaşça aynı yöne çevirdim. Çocuk bir kutu uzattı ve gökyüzü onu aldı. Şerefsiz ona hediye almıştı, eğer buradan uzaklaşmazsam kafayı yiyecektim. Hızla arabayı çalıştırdım son sürat gaza yüklendim. Sakinleşmem gerekiyordu yoksa hiç iç açıcı şeyler olmayacaktı. Bir tekel'in önünde durup beş tane bira alıp  mekanıma doğru arabayı sürmeye başladım. Keşke sevdiğimi söyleyebilsem sana gökyüzüm. Belki o zaman onların sana  dokunmasına izin vermezsin. Onlara bu kadar gülmezsin,yakın olmazsın sadece bana ait olursun. Aklımı aldın benden geri ver onu bana gökyüzüm.

     Arabayı durdurup yan koltuktaki poşeti alıp indim. Arabanın önüne oturup sırtımı kapota yasladım. Buradan bütün Mardin gözüküyordu. Huzur bulduğum ikinci yerdi birincisi onun gözleriydi. Poşetten bir tane bira alıp açtım. Hızla kafama dikip büyük bir yudum aldım. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Mardin'in o muhteşem ışıkları da yavaştan yanmaya başlamıştı. Burası benim cennetimdi. Ben atamanlar'ın gurur kaynağı Arınç ATAMAN şimdi ne hallerdeydim? Hiç olmayacak şeylere kapılıp aşık olmuştu hemde kardeşi yaşındaki kıza aşıktı.

      Üçüncü şişeyi içerken cebimde çalan telefonumun sesi yankılandı. Elimi cebime sokup telefonu çıkardım. Arayana bakmadan açtım. "Efendim"dedim sarhoşluğun da vermiş olduğu mayışma ile sesim değişik çıkmıştı. "Oğlum neredesin?"dedi o tanıdık ses mis kokulu annemdi. "Dışarıdayım ana"dedim aynı sakinlikle "çok geç kalma tamam mı kara gözlüm"dedi sesi öyle huzur vericiydi ki her şeye bedeldi. "Tamam ana geç kalmam"dedim ve telefonu kapattım.

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin